Ernest Rutherford kimdir?
Bilim adına yaptığı çalışmalar ile insanlık tarihinin gelişmesine büyük katkı sağlayan Ernest Rutherford, çalışmalarının karşılığı olarak 1908 yılında Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülmüştür. Yeni Zelandalı bir nükleer fizikçi olan Rutherford, İskoçya’dan Yeni Zelanda’ya göç eden bir ailenin 4. çocuğu olarak 1871 yılında dünyaya geldi. Lisesi burs kazanarak okuyan Rutherford, daha sonra yine burslu bir şekilde Canterbury College’ta üniversite eğitimi aldı. Yüksek derecede başarılı bir öğrenci olan Ernest Rutherford üniversite eğitiminin ardından tekrar burs kazanarak yüksek lisans hakkı kazandı. Yüksek lisansında Demir(Fe) başta olmak üzere metallerin yüksek frekanstaki manyetik alanlarında gösterdiği mıknatıslanma özellikleri üzerine çalışan Rutherford, bu alanda devrinin ötesinde buluşlar yaptı.
Ernest Rutherford yüksek lisans eğitiminde başladığı manyetik alan mıknatıslanmaları araştırmaları sonucunda, Heinrich Rudolf Hertz’ten iki yıl kadar önce elektromanyetik dalgaları algılayabilen bir detektör yapmayı başardı. 1895 yılından itibaren çalışmalarına İngiltere’de devam eden Rutherford, Cambrigde Üniversite’nde J.J. Thompson ile birlikte çalışmaya başladı. Cambrigde Üniversitesi’nde elektromanyetizma üzerine çalışmalarına devam eden Ernest Rutherford, Hertz dalgalarını yaklaşık olarak 3 kilometrelik mesafeden gönderip alabilen bir cihaz geliştirmeyi de başardı.
1895 yılında insanlık tarihinin seyrini değiştiren araştırması ile X Işınlarını bulduğunu açıklayan Wilhelm Conrad Röntgen’in ardından çalışmalarına hız veren Rutherford Thompson ikilisi, X Işınlarının gazlarla ilişkileri araştırmaya başladı. Daha sonradan iyonlaşma olarak bilim literatürüne girecek araştırmalarında ikili, gazların içinden geçen X Işınlarının ortaya çok sayıda artı ve eksi yüklü parçacık çıkmasına neden olduğunu bulmuştur. Bu işlemler esnasında parçacıkların yeniden birleştiğini fark eden ikili böylece “nötr atomlar” kavramını açıklamayı başardı. Gaz moleküllerinin oluşma sürelerini de başarılı bir şekilde tahmin eden Rutherford, “Alfa ve Beta Işınlarını” buldu.
İyonlaşma üzerine çalışmalar yapan Ernest Rutherford, iyonlaşma gücü yüksek olduğu için çok kolay soğuyabilen ışık türünü “Alfa Işınları” olarak isimlendirdi. Alfa Işınlarına nazaran daha az iyonlaşmaya neden olan ancak girim gücü çok daha yüksek olan ışın türü ise yine Rutherford tarafından bulundu ve “Beta Işınları” olarak adlandırıldı. 19. yüzyılın sonlarında Avrupalı bilim insanlarının genelinde hakim olan fizikteki tüm konuların açıklandığına dair olan inanışı tamamen yerle bir eden Rutherford, yalnızca 3 yıllık araştırma sonucunda tamamen yeni bir fizik dalının ortaya çıkmasına neden oldu. Günümüzde “Radyoaktiflik” şeklinde isimlendirilen bu yeni fizik dalının babası olarak kabul edilen Ernest Rutherford, parçacık fiziği üzerine yaptığı araştırmalar ile “Rutherford Atom Modeli” şeklinde tanınan Çekirdekli Atom Şemasını da geliştirmiştir.