Et yiyen bitkiler nelerdir?
Yeryüzünde canlılar alemindeki en önemli özellik karakterlerin kesin çizgilerle belirlememesidir. Bu nedenle canlılarda kesin genellemeler yapılamaz. Canlılar bitkiler ve hayvanlar olarak tanımlanır. Bitkiler için saldırgan olmayan, hareketsiz canlılar tabiri, hayvanlar içinde hareketli ve saldırgan denilebilir. Et yiyen bitkilerde avını yakalayabilmek için, kurdukları tuzaklar ise insanları bile şaşırtmaktadır.
Et yiyen bitkiler
Güneş çiçeği: Et yiyen bitkiler içinde bulunan güneş çiçeği, üzerlerine konan kelebekleri yeniden bırakmazlar. Bitkinin dallarına konduklarında tuzağa düşmüş olurlar. Uçmak istedikleri zaman yapraklardaki yapışkan ve parlak damlacıkların gazabına uğrarlar. Kelebeğin burada yapıştığından uzuvları kopar. Güneş çiçeğinin yaklaşık iki futbol sahası kadar yerde, bu şekilde altı milyon hayvanı yakalayabileceği tahmin edilmektedir. Bu bitki insanlığa sahip olduğu maddeyle yapıştırıcı üretimi konusunda hizmet etmektedir. Bu bitkinin yakalayıcı dalları bu yapışkan damlalarla kaplı olup, bu dallarda olan kırmızı renkteki toplu iğnenin başı kadar olan yapılar, güneşin ışığıyla parlamakta, özel kokusu ile avı kendine çekmektedir. Bitkinin dalı yuvarlanarak, avına kapanmakta ve onu sararak sindirmeye başlar.
Yeşil sinek kapan: Bu bitkide etle beslenmektedir. Charles Darwin bu bitkileri dünyanın en şahane bitkileri olarak tanımlamış, bunlardan çok etkilenmiştir. Fakat o dönemde bitkilerin et yemesi, biyoloji ile bağdaşmıyordu. Bu nedenle Darwin bitkilerin et yediğine insanları inandırmakta zorluk çekmiştir. Bu bitkinin rozet gibi olan eklemli yapraklarının ortasındaki üç dikenden birisine böcek konduğunda, bitki böceği kapanarak hapseder. Bu şekilde öldürdüğü böceği, salgıladığı pepsin içeriği fazla olan asitli sıvıyla birlikte sindirir. Aradan birkaç gün geçince, etli kısımları biten böceğin kalan bölümlerini dışarı atmak için, yapraklar yeniden açılır. Bundan sonra yeniden avlarını beklemeye başlar.
Su ibriği: Bu bitkilerde diğer et yiyen bitkiler gibi mükemmel bir mekanizma içinde işler. Almanya’da su ibriği bitkisinin 300 türü bulunmaktadır ve bunlar et yiyen bitkilerin önde gelenleridir. Köksüz büyüyen bu bitki, besinini suyla alır. Yuvarlak olan kese küçük kapakla sıkıca kapalıdır. Pusu için hazır olduğunda, içte vakum oluşmakta ve bitkinin boş olduğunu gösterir. Böcek bitkinin kıllarına değerse, birkaç saniyede bitki kapağını açar ve uç kısmıyla avını hazırladığı tuzağa düşürür. Avı yakaladığında, böceğin buradan kurtulması imkânsızdır.
Bitkilerde sinir dokusu bulunmadığından, böcekleri hissetmesi ve yakalaması nasıl olur?
Canlılarda avı yakalama, başka bir canlının varlığını hissetme sinir dokusu denilen alıcılarla sağlanır. Bu hayvanlarda bulunmaktadır. Bitkilerde ise sinir dokusu bulunmamaktadır. Bitkiler böyle bir sistemi, güzel kokularla sağlamaktadır. Böyle bir sistem için hem bitkinin, hem de böceğin özellikleri ve davranışları aynı zamanda bilinmelidir. Bu bitkiler aynı zamanda çeşitli hastalıklara da şifa kaynağı olmaktadır. Güneş bitkisinin yapraklarıyla hazırlanan çay, astım, tüberküloz, damar tıkanıklığı, boğmaca, diş ağrısı, kulak ve göz iltihabına iyi gelir. Hemeopatik öksürük şurubunun üretiminde kullanılır. Fakat bu bitkilerin nesli tehlike altındadır. Bunların korunması demek, ileride bazı hastalıkların tedavi edilmesinde faydalı olabilir.