Evliya Çelebi kimdir?
Ünlü Seyahatname adlı eserin müellifi olan Evliya Çelebi, Osmanlı Devleti döneminde on yedinci yüzyılda yaşamış 40 yılı aşkın bir süre içerisinde Osmanlı devletini ve diğer ülkeleri dolaşarak bu kitapta yazmıştır. Evliya Çelebi 1611-1684 yılları arasında yaşamış ve bulunduğu yüzyılda en önde gelen seyyahlarındandır.
Kendisinin yazdığı Seyahatname adlı eserinde yazdığına göre 1611 yılında İstanbul’un Unkapanı semtinde dünyaya gelmiştir. Ailesi aslen Kütahyalı olan Evliya Çelebi’nin İstanbul’a yerleşmesi Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra olmuştur. Babası olan Derviş Mehmet Zilli Efendi, yaşadığı devrin büyük alimlerinden olan Evliya Mehmet’ Efendi’ye hürmeten oğluna evliya ismini koymuştur.
Evliya Çelebi ilk eğitimini sübyan mektebinde yapar. Daha sonra 7 yıl eğitim gördüğü Hamdi efendinin medresesinde eğitimine devam eder. Bu eğitimi sırasında hafızlık yeri olan Sadizade Darülkurra’ya giderek Kuran-ı Kerimi hıfzeder. Osmanlı devlet adamlarının, alim kişilerin ve askeri şahsiyetlerin yetiştiği Enderun mektebine 1635 tarihinde Silahtar Melek Ahmet Ağa vesilesiyle alınır. Enderun mektebini tamamlayarak sipahi zümresine katılır.
Evliya çelebi seyahatname eserinin yazılmasına vesile olan ve 40 yıl boyunca dünyayı ve birçok medeniyeti, ülkeyi gezmesine sebep olan, daha genç yaşında iken 1630’lu yıllarda bu hisse kapılması ve gezme arzusunun oluşması, çevresinin ve babasının etkisi büyük olmuştur. Babası Kanuni Sultan Süleyman devrini görmüş bir kişi olması ve çevresindeki insanlar hoş sohbet kimseler olması dolayısıyla babasının ve çevresindeki dost ve ahbapların anlattığı şeylerden çok etkilenen Evliya Çelebi, dünyayı gezip görmek ister. Bir süre sonra bu düşüncesini nasıl vücuda getireceğini düşünmeye başlar. Fakat ailesinden, dostlarından, akrabalarından, üstadım ve dostlarından nasıl ayrı kalabileceğini düşünürken, Aşure gecesi Ahi Çelebi Camii’nde Peygamber Efendimizi (SAV) kalabalık bir cemaat içinde rüyada görür. Efendimizin huzuruna vardığında ‘Şefaat ya Resulallah’ diyeceğine ‘Seyahat ya Resulallah’ der. Peygamber efendimiz tebessüm ederek hem şefaatini müjdelemiş ve hemde seyahatini
ihsan eder. Peygamber Efendimizin yanında bulunan Sa’d bin Ebi Vakkas (RA) seyahatinde gezdiği yerleri yazarak anlatmasını tavsiye eder. Bu rüyayı gördükten sonra, gördüğü rüyayı zamanın ünlü rüya tabircisi alimlerden olan Şeyh Abdullah Dedeye anlatır. Şeyh Abdullah Dede bu güzel rüyayı tabir ettikten sonra Evliya Çelebi’ye “İptida, bizim İstanbul’cağızı tahrir eyle’ diye İstanbul’ gezip görmesi için tavsiyede bulunur. Bunun üzerine Seyahatname esrinin ilk cildi olan İstanbul’u bütün yönleri ile anlatır. Babası tarafından bazı sıkıntılarla karşılaşmasına rağmen gizlice gezilerine devam eder. Babası bu arzusundan vazgeçiremeyeceğini anlayınca, 1640 tarihinden itibaren dünyaca tanınmış ve Türk İslam Edebiyatımızın ünlü şahsiyetlerinden biri olmuştur.
Evliya Çelebi’nin bundan sonraki hayatı hep at üzerinde şehirleri, ülkeleri ve diğer dünya devletlerini gezerek geçmiştir. Ya savaş vesilesi ile seferlere katılarak, ya Osmanlı Devleti ile diğer devletler arasında mektup getirip götürerek, yada sadrazamlarla beraber ziyaretlere ve yolculuklara katılarak birçok ülkeyi ve medeniyeti gezip görmüştür. Hayatı hep at sırtında ülkelerin gezerek geçirdiği için evlenememiş ve aile kuramamıştır.
Evliya Çelebi’nin uysal yaratılışı, nüktedanlığı, zekası, eğitimi ve kültürü sayesinde girdiği her yerde herkes tarafından çok sevilen birisi olmasından dolayı böyle bir büyük eser meydana getirebilmiştir. Padişahlarla, devletin ileri gelen kişiler ile arası fıtratından ve mizacından dolayı hep iyi olmuş bu sayede birçok yer gezip görme imkanı bulmuş ve hakkında bilgiler edinebilmiştir.
Evliya çelebi vefat tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber tahmini olarak 1682 tarihinde vefat ettiği düşünülmektedir. 10 cilt olan seyahatname eseri Türk Kültür Tarihi açısından önemli bir yere sahip bir eserdir. Bu eserlerinde kaleme aldığı, Osmanlı topraklarında ve diğer devletlerde yaşayan insanların kültürlerini, tarihini, tarihi kültürünü, devlet amirlerini, büyük zatları, yer şekillerini, iklimini ve yaşayan hayvanları ve daha birçok özellikleri hakkında çok geniş ve zengin bir eser yazmıştır. Daha sonraki yıllarda eser bu 10 cilt eser ayrı zamanlarda matbaalarda basılarak yayınlanmıştır.
İlk olarak İkdam Gazetesi sahibi olan Ahmet Cevdet Bey ve Necip Asım Bey tarafından ilk altı cildi çok ciddi bir çalışma yapılarak 1896 yılında başlanmış ancak 1902 yılında bitirilebilmiştir. Pertev Paşa Kütüphanesindeki nüsha esas alarak yapılmıştır. Yedinci ve sekizinci ciltleri ise ancak 1928 yılında Türk Tarih Encümeni tarafından, diğer dokuz ve onuncu ciltleri ise 1938 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanmış ve Türk Kültür Tarihine kazandırılmıştır.