Faksı kim icat etti?
Dünya çapında en çok kullanılan iletişim cihazlarından biri olan ve gelişen teknolojiye rağmen son derece pratik bir kullanım sunduğu için hala birçok insanın kullanmaya devam ettiği faks, ses sinyalleri sayesinde yazı veya resim alışverişi yapılmasını sağlayan bir cihazdır. Her ne kadar Türk Dil Kurumu faks kelimesi yabancı kökenli olduğu için bu cihaza “belgegeçer” şeklinde ilginç bir isim takılmış olsa da, her zaman ki gibi bu ilginç isim yerine çok önceden dilimize yerleşen faks kelimesi kullanılmaya devam etmiştir. Latince fac kelimesinden türeyen ve “bir şeyin benzerini yapmak, kopyasını çıkartmak” manasına gelen faks kelimesi, telefon hatlarını kullanarak iletişim sağlayan bu cihaz için dünya çapında kabul gören bir isim olmuştur.
Faks cihazının geliştirilmesi üzerine dünyanın birçok yerinde farklı isimler tarafından geniş içerikli çalışmalar yapılmış olsa da, icat tarihi olarak “patent alımı” esas alındığında faksın 1843 yılında bulunduğu söylenebilir. İskoçyalı bir felsefeci, eğitimci ve bilim meraklısı olan Alexander Bain tarafından 1843 yılında patenti alınan faks, daha sonra bir İngiliz tarafından tüm dünyaya tanıtılmıştır. İngiliz bir fizikçi olan Frederick Bakewell tarafından 1851 yılında düzenlenen Büyük Londra Fuarı’nda tüm dünyaya tanıtılan faks, görenleri hayrete düşürmüş ve kısa süre içinde ilginin odağına yerleşmiştir.
19. yüzyılın meraklı Avrupalıları tarafından sihirli bir makine olarak görülen faks, kağıt üzerine yazılan yazıları veya çizilen resimleri birkaç dakika içinde çok uzak mesafelere “tıpa tıp” aynı şekilde iletebilmekteydi. Faksın dünya çapında büyük ilgi görmesinin en büyük nedenlerinden biri de, ilgili dokümanın yazan kişinin elindeki dokümanla tamamen aynı biçimde iletilmesiydi. Telgraf gibi kişinin herhangi bir teknik bilgi ya da alfabe bilgisi olması gerekmeden faks aracılığı ile iletişim kurabilmesi, bu cihazın kısa zamanda Avrupa genelinde kullanılmaya başlamasına neden olmuştur.
1924 yılına gelindiğinde Radio Corporation of America(Amerikan Radyo Ortaklığı) tarafından tasarımı geliştirilen faks ile Londra’dan New York’a bir resim gönderilmiş ve bu da cihazın ününe ün katmasını sağlamıştır. 1970’lerin sonuna kadar kullanılan ikinci nesil faks makineleri yerini Japonlar tarafından geliştirilen sayısal mantıkla çalışan yeni nesil fakslara bırakmış ve sonraki düzenlemeler ile faks her tür kağıda çıktı yapabilir hale gelmiştir. Günümüzün gelişen teknolojilerinde de kendine yer bulan faks, çeşitli firmaların internet üzerinden bu servisi sağlaması ile modern çağa uygun bir kullanıma sahip olmuştur. Bilgisayardan bilgisayara internet vasıtasıyla belge gönderimi sağlayan bu servisler hala dünya çağında birçok bilgisayar kullanıcısı tarafından tercih edilmektedir.