Fotoğraf makinesi nasıl çalışır?

Bilim alanında yapılan her icatta olduğu gibi fotoğraf makinesine de, her nedense yunanca bir isim takılmıştır. Yunancada “fotos” yani ışık ve “grafos” yani yazı yazmak anlamına gelen iki kelimenin birleşmesi ile oluşan “fotoğraf” sözcüğü, ışık ile yazmak ya da ışık yazısı anlamına gelir. Fotoğraf makineleri tıpkı insan gözü gibi çalışan aletlerdir ve temelde üç ana bölümden oluşurlar; mercek bölümü, film ve makine bölümü. Optik algılayıcı olarak mercek, kimyasal elemanlar olarak film ve mekanik elemanlar olarak da fotoğraf makinesinin kendisi sayılmaktadır.

Bilimsel olarak fotoğraf makinesinin tanımı; cisimlere çarparak yansıyan elektronların oluşturduğu “elektromanyetik radyasyonun”, mekanik aletler yardımı ile toplayarak bir kimyasal içerikli bir cisim üzerine odaklanmasıdır. Fotoğraf makinesinin çalışması için öncelikli gereksinim, ışıktır. Herhangi bir canlıdan ya da bir cisimden yansıyan ışık fotoğraf makinesinin merceğine gelir. Fotoğraf makinesinin sensörleri tarafından algılanan ışık, renklerin dalga boyuna göre belirlenmesini sağlar. Renklerin dalga boyuna göre film üzerinde görünür olması ile de resim elde edilir.

Fotoğraf kelimesini Yunancadan türeten ilk insan Jonh Herscel olsa da, fotoğraf makinesinin mucidi olarak kabul edilmez. Karanlık kutu kullanımı ile kimyasalların ışığa tepki vermesi prensibi ile bilinen insanlık tarihindeki ilk fotoğrafı, 1826 yılında Thomas Wedgwood çekmiştir. Fransız bir bilim adamı olan Louis Daguerre ise bilinen ilk insan resmini çeken isimdir. 1839 yılında Temple Bulvarı’nın resmini çeken Daguerre; o zamanın teknolojisi ile bir fotoğrafın çekilmesi 10 dakika sürdüğünden, bulvardaki insanların hareketlerini yakalayamamış ancak 10 dakika boyunca ayakkabısı boyattığı için sabit duran bir insanın resmini çekebilmiştir. Böylece insanlık için anın ölümsüzleşmesi macerası başlamış ve günümüzün bir cep telefonuna dahi sığabilen fotoğraf makineleri gelişimine başlanmıştır.

Bir Cevap Yazın