Gebeliğin kaçıncı haftasında doğum olur?
Gebelik döneminde yaşanabilecek bazı riskler nedeniyle ya da anne adayının bebeğini özel bir tarihte doğurmak istemesi gibi sebeplerle, çoğu gebeliklerde bebeğin olması gereken doğum haftasından önce doğması söz konusu olabilir. Normal koşullarda bebeklerin genellikle 38. ve 41. haftaların arasında doğması gerekir. Çünkü bu haftalar arasında bebekler normal gelişimlerini tamamlarlar. Bazı doktorlar bebeklerin anne karnında 39. haftaya kadar kalmasını daha uygun bulurlar.
Anne karnında olan bebeğin burada kaç hafta durması hakkında verilecek karardan önce, bebeğin akciğer testinin yapılması gerektiği belirtilir. Hamilelikte 34. haftadan sonra anne ve bebeğe ait olan çeşitli risklerin olması halinde, bebeğin anne karnında ya da dışarıdayken güvende olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bunu belirlemek için ultrason tetkiki ile anne adayından amnio sentezle sıvı alınmakta ve bebeğin akciğer gelişimi test edilmektedir. Bu haftayla birlikte gerektiği takdirde ilaç verilip bebeğin akciğerlerinin gelişmesi sağlanır. Bu tetkikte gebeliğin devam etmesi riskli olursa, bebeğin akciğerleri gelişmemesine rağmen bebeğin doğurtulma kararı alınabilir.
Normal doğum gebeliğin kaçıncı haftasında olur?
Gebe kadınlarda hamileliğin kaç haftalık olduğu, kaç günlük olduğu hesaplanırken, anne adayının görmüş olduğu son adet kanamasının ilk günü dikkate alınır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre, gebelik süreci yaklaşık 40 hafta yani 280 gün ( 9 ay 10 gün) devam eder. Gebelik haftası bu yöntemle sağlıklı bir şekilde hesap edilemezse, anne adayının gebeliğinin ilk üç ayı içinde yapılan ultrason ölçümleri dikkate alınmaktadır. Bu belirlemenin ardından, doğumun olması için tahmini bir tarih belirlenmektedir. Ancak meydana gelen doğumlar genellikle bu belirlenmiş olan tahmini doğum tarihinde gerçekleşmez. Bazı gebeliklerde 40 haftadan önce, bazı durumlarda ise 1-2 hafta gecikmeli olarak doğum gerçekleşebilir. Doğum tarihinin 40 haftayı geçmesi demek yani bu günü geçmek, geç doğum ya da gün aşımı gibi tanımlamayla anılmaktadır. Toplum içinde normal doğumlar genellikle 40 haftadan daha önce gerçekleşir. Hamile kadınların içinde büyük çoğunluk yaklaşık 37. ve 40. haftalarda doğum yaparlar. Doğumun bu haftaların arasında olması normal kabul edilmektedir. Gebeliğin tam olarak 40 hafta olması beklenmez. Bu şekilde hesaplanmış olan tarih doğumun olacağı son tarihi belirler. Ancak doğumun 37. haftadan önce gerçekleşmesi durumunda, bu durum erken doğum yani pre term olarak tanımlanmaktadır.
Sezaryenle doğum gebeliğin kaçıncı haftasında gerçekleşir?
Hamileliğin planlı şekilde sezaryenle sonlandırılması belirlenmişse ya da bu şekilde olması gerekiyorsa, anne adayında normal doğum beklenmez. Sezaryen doğumun yapılmasını gerektiren durumlar arasında, kadının daha önce sezaryenle doğum yapmış olması, rahim ameliyatının olması, bebeğin eşinin doğum kanalını tıkamış olması, bebeğin ters olarak gelmesi gibi sorunlar yer almaktadır. Bu şekilde olduğu zaman, genellikle doğum 39. haftada planlanmış şekilde sezaryenle yapılır. Bazı gebe kadınlarda acil olarak sezaryen kararı da alınması gerekebilir. Aşırı kanama olması durumunda, gebelik haftasına bakılmadan sezaryenle doğum gerçekleştirilir.
Planlı sezaryenle doğumlarda, istenen özel tarihler riskli olabilir
Planlı bir şekilde gebelerin 39 haftadan önce sezaryenle doğum yapması için, amnio sentez yapılmalı ve bebeğin akciğer gelişiminin belirlenmesi gerekmektedir. Fakat sıvının azalmış olması ya da bebeğin sıkıntılı bir durumda olması halinde, 39 haftayı beklenmeden doğum yapılabilir. Bunun dışında planlı olarak yapılacak sezaryenlerde sorun yaşanmaması için, 39. haftanın beklenmesi uygundur.
Erken doğan bebeklerde en fazla görülen problem, yeni doğanlarda geçici süren hızlı solunuma sebep olan yaş akciğer ya da yeni doğan geçici takipnesi denilen durumdur. Bunun olması halinde, bebeğin 72 saat kadar hastanede kalması gerekir. Çünkü bebeğin her an solunum desteğine ihtiyacı olabilir. Ayrıca bu bebeklerde enfeksiyon riski daha yüksektir. Bazı bebeklerde ise, RDS adı verilen ciddi solunum sorunları oluşabilir. Bu durumlar çifte mali yük getirecek, bebek için özel tıbbi bakım ünitesi ihtiyacı doğuracak zorluklar arasındadır.