Gilaburu nasıl yetiştirilir?
Gilaburunun adı İç Anadolu Bölgesinde farklı adlarla söylenmektedir.. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında bu bitkiye, çiçeklenme dönemindeki güzelliğinden etkilenip ‘Gül Ebru’ adı verilmiş ve bu isim daha sonra değişime uğrayarak girabolu, gileburu, gilebolu, gilaburu, gilaboru, giraboğul, gili gili olarak telaffuz edilmiştir. Gilaburu özellikle Kayseri ve Konya çevresinde yaygın olarak yetişmektedir. Aslında suyun olduğu her yerde kolaylıkla yetiştirilebilmektedir.
Caprifoliaceae familyasından olan Gilaburu (Vibirnum opulus) çit bitkisi olarak, çalılıklarda ve bazen de steplerde 1500 m rakıma kadar olan yerlerde yetişebilmektedir. 2 ila 4 metreye kadar uzayabilen çalı tipindeki bu türün meyveleri, yemiş, turşu ve reçel olarak kullanılmaktadır. Meyvesi böbrek, karaciğer ve safra hastalıklarının tedavisinde kullanılan gilaburunun meyveleri ve çiçekleri, geleneksel tıpta müshil ilacı olarak kullanılmaktadır. Öksürük kesici etkisi vardır.
Türkiye’de yetiştiriciliği pek fazla yaygın olmayan bir meyve olan Gilaburu’ nun bir çok özelliği inceleme konusudur. Gilaburuyu yaygınlaştırmanın en önemli yollarından biri kaliteli fidan yetiştirme ile mümkündür. Yapılan araştırmalar gilaburunun çelik alma yöntemiyle çoğaltılabileceğini göstermiştir. Yeşil çeliklerin köklendirilmesinde en iyi dönem Mayıs sonu ve Temmuz ayları olarak belirtilmektedir.
Bahçe kenarlarında tek bitki olarak, süs bitkisi ya da orman ağacı olarak yetiştirilmekte olan gilaburunun son yıllardaki önemi ve ekonomik değeri anlaşıldıktan sonra kapama bahçelerin kurulmaya başlandığı görülmektedir. Gilaburunun yetiştirilmesinde en önemlisi suyu çok sevmesidir. Bu nedenle bahçe kurulurken, en önemli maliyeti bahçenin sulama sistemi oluşturmaktadır. Bu konularda devletin hibe desteği verdiğinin de ilgilenenlere açıklamak gerekir.
Gilaburu için fidan maliyeti çoğaltılması kolay olduğundan dolayı düşük kalmaktadır. Kültürel uygulamalar genel olarak diğer meyveler ile aynıdır. Özel bir kültürel uygulama, bakım ve ilaçlamaya İhtiyaç yoktur. Bir dekarlık alana 50 adet ağaç dikilebilir. Dört yılın sonunda bir ağaçtan ortalama 20-30 kg meyve elde edilmektedir. 50 adet ağaçtan 1000 – 1500 kg meyve elde etmek mümkündür.
Organik madde bakımından zengin topraklardan hoşlanan gilaburu, iyi gelişebilmek için bol miktarda suya, iyi renkli ve kaliteli meyve vermek için de bol güneşe ihtiyaç duyan bir meyvedir. Nohut büyüklüğünde çapında bir meyve veren ağaç türüdür. Gilaburu endemik bir bitki olup hemen her yerde yetişmemektedir. Gilaburunun acımsı bir tadı vardır.
Gıda ve şifa amaçlı olarak dünyanın çeşitli yerlerinde kullanılan gilaburu, çiçek ve meyvelerinin güzel görüntülü olmasından dolayı da süs bitkisi olarak değerlendirilmektedir. Gilaburu çalı şeklinde bodur bir ağaç türüdür.
Gilaburu yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı olan karasal iklimde yetişmeye uygun bir bitkidir. Avrupa, Türkistan, Sibirya, Amerika, Kuzey Asya ile Kuzey Afrika’da sınır ve süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Türkiye’de ise başta Kayseri olmak üzere Konya, Bursa, Ankara, İstanbul, Kırşehir, Tokat, Sivas, Sakarya, Trabzon, Çorum, Kahramanmaraş, İzmit, Erzurum ve Samsun’da illerinde doğal olarak yetişmektedir.
Gilaburunun kabuk ve meyveleri farmakolojide son derece geniş bir kullanım alanına sahiptir. Kabukların kaynatılmasıyla elde edilen sıvının dahili ve harici kullanım alanları bulunmaktadır. Hafif astım, yüksek tansiyon, kabakulak, epilepsi nöbetleri, bazı kalp rahatsızlıkları, kramplar, menstrüal sancılar, doğum sonrası sancılar, uyku bozuklukları, romatizma ve bazı sinir rahatsızlıklarında kullanılmaktadır.
Gilaburu Nisandan Ağustosa kadar dalların kabukları soyularak, kurutulur ve kaldırılır. Tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir.