Göktürk yazısı nedir?
Yenisey ve Orhun yazıtlarının bulunuşu ve Göktürk alfabesinin Danimarkalı bilgin V. Thomsen tarafından 1984 yılında çözülüşünden sonra, ilim aleminde bu yazı sistemini ilk olarak ”Runik Göktürk Yazısı” olarak adlandırmışlardır. Göktürk yazısının kaynağı açısından çeşitli nazariyeler öne sürülmüştür. Ancak bu nazariyeler arasında ağırlıklı olanı, bu yazı dilinin Türk kökenli olduğunu yönündedir. Nazariyelerin çokluğu ve birbirinden farklılığı meselenin henüz halledilmediğini gösteriyor ise de, yazıdaki bazı harflere yahut diğer adıyla ideogramlara bakarak, alfabenin Türk kaynaklı olup aynı zamanda da Türkler tarafından geniş ölçüde katkılarda bulunulmuş yabancı bir yazı olabileceği düşünülebilir.
Özellikle göçebe ve akıncı Türk’ün hayatına dair pek çok damga ve şekil bu alfabede kendine yer tutar. Adeta Türklerin örf, adet, gelenek ve görenekleri bu alfabede tam anlamıyla hayat bulmuştur. Çünkü bu aletler Türklüğün ayrılmaz birer parçasıdır ve Türklerin hayatında oldukça önemli yere sahiptir. Dolayısıyla alfabeyi meydana getiren damgalar incelendiğinde, bu alfabenin tamamen Türklere ait olduğuna dair kanıtlar bulmak hiç de zor değildir.
Göktürk yazısının özelliklerine bakarsak, bu yazının en büyük özelliği hiç şüphesiz ki sağdan sola veya yukarıdan aşağıya doğru yazılıyor oluşudur. Yazıdaki kelimeler kesinlikle birbirinden ayrılmaz, kelime arasına boşluk konulmak istendiğinde ise iki nokta üst üste (:) işaretinden faydalanılmıştır. Yazıyı meydana getiren damga ve şekillerin en belirgin özelliği ise keskin ve net çizgilerden meydana geliyor oluşudur. Bu özellik dahi Türkleri yansıtmaktadır.
Göktürk alfabesinde dört ünlü, otuz dört ünsüz olmak üzere toplam otuz sekiz harf bulunmaktadır. Bunlardan ünlüleri ele alırsak, Türkçedeki her ünlü iki ses için Göktürkçede tek şekil kullanılır. Öyleyse a-e, ı-i, o-u ve ö-ü için yalnızca tek şekil kullanılmaktadır. Bu sebepledir ki bu alfabe ile beraber Uygur ve Arap alfabelerinde de aynı sıkıntılar yaşandığından eski metinlerin okunmasında zaman zaman sıkıntılar yaşanmaktadır.