Göteborg neresidir?
Göteborg şehri İsveç’teki ikinci büyük şehir olduğu kadar, İskandinavya’daki en büyük liman şehri olarak dikkat çekmektedir. İki adet üniversitesiyle sadece İsveç’te değil, İskandinavya bölgesinde de en fazla öğrencisi bulunan yer tam bir üniversite şehri olarak gösterilebilir. İsveç’in güneybatı tarafında Kuzey Denizine kıyısı bulunan Göteborg, insanlara verdiği huzur nedeniyle tam bir sahil şehridir. Şehrin planlamasındaki uzun caddeleri, kanallar ve evlerinin mimarisi ile Hollandalıların bir sanat eseri olarak burayı beğeneceksiniz. Daha önceden Amsterdam’a giden kişiler, bölgenin özelliklerine baktıklarında, aralarındaki benzerliğin kolayca farkına varacaklar.
Şehri iki kısma bölen Göta Alv nehrinin iki kıyısında olan ilginç mimari özellikleri bulunan yapılarla, Göteborg şehri burayı ziyaret edenlerin ilgisini çekmektedir. Göta Alv nehri ile Göta Kanalı’nın deniz ile buluştuğu bölgede kurulu olan şehir kayalık alanlar ve uçurumları olan bir arazi yapısına sahip bir yerdir. Şehrin ulaşım olanakları tren, tramvay, feribot ve otobüs ile sağlanır. Şehirde olan tramvay hattı Avrupa’da yer alan en uzun tramvay hatlarından biridir.
İskandinavya’da olan diğer bölgelere nazaran iklim koşulları açısından oldukça şanslı bir yerde kalan bu şehir, bu yumuşak iklimi Golf Stream akıntısına borçludur. Yıl boyu yağışlı ve yumuşak bir iklime sahip olan şehirde, en sıcak denen Temmuz ve Ağustos ayları bile hava sıcaklığı yaklaşık 21-22 dereceyi geçmemektedir. Bu nedenle yılın her döneminde tatile gitmek için tercih edilebilecek, çekici bir şehirdir. Şehirde gezebileceğiniz yerleri bir araya topladık.
LİSEBERG EĞLENCE PARKI: 1923 yılında kurulmuş olan İskandinavya’daki en büyük eğlence parkı olan yer oldukça popüler bir yerdir. 145 dönüm arazinin üzerine kurulmuş olan eğlence parkına yılda üç milyon ziyaretçi gelmektedir. Kış döneminde ise, sadece Kasım ayında Noel kutlamaları için açılmaktadır. Bu zamanda parktaki oyuncaklardan faydalanmanız mümkün değil. Fakat çok güzel Noel kutlamalarını burada görebilirsiniz. Yaz geldiğinde Nisan Ekim ayları arasında burada gönlünüzce eğlenebilirsiniz. Buraya giderseniz “Balder” adındaki tahta rollercoaster’a binmeyi unutmayın. Bu dünyadaki en iyi rollercoaster’ı arasındadır. Ayrıca Liseberg’in daha önceden seyir terası olarak kullanılmış, şimdi serbest düşme oyuncağı olarak kullanılan “Atmos Fear” ise yerden tam 146 metre yüksekliktedir. Yükseklik ve düşme korkunuz yoksa bunu mutlaka tavsiye ederiz. Bunda düşerken 110 km/s hıza ulaşabiliyorsunuz. Eğlenceyi seviyorsanız, bu oldukça cazip olan eğlence parkında unutamayacağınız bir zaman geçirebilirsiniz. Oyuncaklardan başka restoranlar ve kafeler, şans oyunları, atari salonları ile hediyelik eşya satan mağazalarda bulunmaktadır.
RÖHSS MÜZESİ: Röhss müzesi buradaki zenginlerinin katkısıyla yapılan bir kültür müzesidir. Burayı gezerken Osmanlı döneminden kalan değerli halı örneklerini görmeyi ihmal etmeyin. Selçuklular döneminde yapılmış olan Alâeddin Camii’nde olan halıların bir kısmı da burada sergilenmektedir.
GÖTEBORG BOTANİK BAHÇESİ: Bu bahçe 175 hektarlık alanıyla Avrupa’daki en büyük botanik bahçelerinin arasındadır. Botanik bahçesi şehrin 300. yıl kutlamaları sırasında 1923 yılında hizmete açılmıştır. Bahçede etobur bitkilerden, değişik orkide türlerine kadar yaklaşık 12.000 bitki türü bulunmaktadır. Burasının hem dinlenmek, hem de rahatlamak için oldukça güzel bir yer olduğunu söyleyelim.
GÖTEPLATSEN MEYDANI: Bu alan şehri gezmeye başlayabileceğiniz ilk yer olsun. Alanda Sanat Müzesi, şehir tiyatrosunu, konser salonu ve Poseidon Çeşmesi gibi önemli yapıları görme şansınız bulunmaktadır. Yunan mitolojisindeki deniz tanrısı olan, elinde balık tutan Poseidon Çeşmesi burada şehrin sembolü haline gelmiştir. Bu heykeli ünlü heykeltıraş Carl Milles yapmıştır.
SLOTTSKOGEN HAYVANAT BAHÇESİ: Bahçe yemyeşil doğayla bütünleşen, oldukça geniş bir alana yayılan bir parktır. İçerisinde penguenler, flamingolar ve ren geyikleri gibi görmeye alışkın olmadığınız türden hayvanlar barınmaktadır. Hayvanları geniş bir alanda geziyorsunuz. Kendinizi adeta ormanda yürüyüş yaparken karşınıza hayvanlar çıkan bir yerde düşünebilirsiniz.
MARITIME MUSEUM (DENİZCİLİK MÜZESİ): Şehirdeki liman içindeki yerlerden biri de denizcilik müzesidir. Müzede İsveç denizcilik tarihindeki en önemli eserleri sergilenmektedir. 400 yıllık denizcilik tarihi olan şehri daha yakından tanıyabilirsiniz.
GÖTEBORG OPERA SARAYI: Şehri ikiye ayıran Göta Alv nehrinin kıyısındaki Göteborg Opera House, İskandinavya geleneğine uygun olarak su kenarına yapılmıştır. Opera binası 1994 senesinde modern bir mimari ile gemi şeklinden esinlenerek yapılmıştır. Binaya uzaktan bakarsanız gemi siluetini daha kolay görürsünüz.
LİMAN BÖLGESİ: Göteborg şehrine gittiğinizde liman bölgesini gezmeden dönmeyin. Göteborg opera sarayı da buradadır. Buradaki ilginç yapılardan biri “Lipstick Building” rengi ve şekline göre bu ismi taşımaktadır. Bu binanın üzerinde 86 metre yükseklikte panaromik manzarası olan bir kafe vardır. Buradan şehri yukarıdan görebilirsiniz. Burada aynı zamanda sergilenen eski bir ticaret gemisi “Viking” görmeye değer bir eserdir. Şimdi restoran ve otel olarak hizmet veren gemi limandan ayrılamaz. Çünkü nehrin üzerinde şehri bağlayan köprüler buna izin vermemektedir. Bu nedenle gemiye tutuklu anlamını taşıyan “prisoner” adı verilmiş. Şehirdeki tek kumarhane de liman bölgesindedir. Liman bölgesinde güzel yürüyüşler yapabilirsiniz.
HAGA KASABASI: Haga kasabasında bulunan antikacılar, eski binalar, kafeler ve ikinci el eşya satan dükkânları ile tarihi geçmişi 17. yüzyıla kadar inmektedir. Kraliçe Kristina ’nın kurduğu şehrin ilk banliyösü olan bölgedeki tarihi Skansen Kronan kalesini de gezmelisiniz. Burada olan binaların çoğu orijinal şekliyle korunmuştur. Buradaki eski bir kiliseyi de gezin. Sevdikleriniz için burada çok ilginç, özel hediyelikler bulabilirsiniz. Burada bulunan kafelerde güzel bir kahve keyfi yapmadan da ayrılmayın. Yanında ikram edilen atıştırmalık çöreklerle birlikte kahve keyfini beğeneceksiniz.
UNIVERSEUM BİLİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ: Bilime meraklılar burasını gezmelidir. Universeum 2001 senesinde hizmete açılan altı bölümden oluşur. Burada ilginç deneyimler yaşayabilir, büyük akvaryumları, tropikal hayvanları ve kapalı yağmur ormanlarını görebilirsiniz. Ulaşımı ise oldukça kolay, hem de şehrin tam ortasında bulunmaktadır.