Grip nedir?

Kitleleri etkileyebilecek kadar yayılma potansiyeli olan ve özellikle küçük yaşlarda yakalanıldığında muhakkak hekime başvurulması gereken bir rahatsızlık olan grip, tıp literatüründe “viral” olarak yani virüsler sebebiyle bulaşan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Grip hastalığına neden olan virüs “İnfluenza” olarak bilinir ve virüs kişinin vücut direncinin düşmesine neden olur. Yetişkin ve sağlıklı bireylerde, steril bir ortamda bakım ve gereken hususlara dikkat edilmesi halinde İnfuenza virüsünün etkisi yani grip hastalığı yaklaşık olarak 1 hafta içinde geçmektedir. Ancak kalp ve damar rahatsızlıklarında, AIDS gibi zaten bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklarda, beyin iltihabı ve şeker hastalığında grip hastalığı ölüme dahi sebebiyet verebilmektedir. Grip hastalığı her ne kadar dünya üzerinde milyonlarca insanın her kış yakalandığı ve birkaç günlük istirahat ile atlattığı bir hastalık olsa da, bazı hasta profillerinde ölümcül risk de söz konusu olabilmektedir.

Sürekli bir değişim halinde olan İnfluenza virüsünün genomu, insanların bu rahatsızlığa karşı uzun vadeli bağışıklık kazanamamasına neden olur. Aynı hücreye çok sayıda virüsün etki etmesi halinde yeni genetik varyasyonlar oluştuğundan, hastalık her yıl kendini yenileyerek tekrar etmektedir. Bir başka değişle bir yıl grip salgınına yakalanan ve bu rahatsızlığı kısa süre içinde atlatan kişi, ertesi yıl farklılaşan grip virüsüne tekrar yakalandığında yeniden hasta olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı grip hastalığına karşı uzun vadeli tam bağışıklık kazanmak muazzam derece güçtür. Grip hastalığına sebebiyet veren İnfluenza virüsü her yıl kendini yenilemiş olarak ortaya çıkmakta ve bir önceki yılın grip salgınına karşı geliştirilen tedavilere karşı daha dirençli hale gelmiş olmaktadır.

Viral yani virüs kaynaklı bir enfeksiyon olduğu için grip hastalığının kesin bir tedavisi şuan için yoktur. Zira modern tıbbın çok sık kullandığı antibiyotikler söz konusu grip hastalığı olduğunda etkili bir tedavi ya da koruma sağlamamaktadır. Bakteriler üzerindeki etkisi bilinen antibiyotiklerin grip hastalığına neden olan “virüsler” karşısında etkisiz kalması, hastalığın tedavisine yönelik ilaca dayalı etkin bir tedavi bulunmamasına neden olmaktadır. Ancak grip hastalığına yakalanan bireylerin yine de hekime başvurması gerekir. Zira her ne kadar grip hastalığının tek ilacı dinlenmek olarak bilinse de, bu kararı verebilecek yetkili kişinin uzman bir doktor olduğu da unutulmamalıdır.

Grip hastalığına yakalanan bireylerin vücut salgılarında büyük bir artış gözlemlenir ve hekimler tarafından dinlenme sürecinde bu salgıların mümkün olduğunca dışarı atılması tavsiye edilir. Ayrıca grip süresinde su tüketimine dikkat etmek de rahatsızlığın kısa süre içinde atlatılması açısından önemlidir. Gribin “virüs kaynaklı bir hastalık olduğu ve söz konusu virüsler olduğunda her zaman çok ama çok düşükte olsa her zaman bir ölüm riskinin bulunduğu” düşünülürse, çözüm için hekime danışmanın ne kadar önemli olduğu da anlaşılmış olur. Zira tek bir virüsün dahi bir insanı öldürme potansiyeli düşük de olsa her zaman vardır…