Güneş saati nedir?
Güneş saati günün hangi kısımlarında olduğunu bulabilmek amacıyla, güneş ışınlarının yardımıyla bir alet üzerinde meydana getirdiği gölgelerden faydalanarak zamanı tespit etmektir. Başka bir ifade ile güneşin konumuna göre zamanı bulmaya yarayan alettir.
Tarihte ilk olarak, gün içinde vakti belli edebilmek amacıyla çubuk şeklinde düşey şeklinde düzenlenmiş ve kullanılan bu alet gölge uzunluğuna göre zamanı tespit etmek için kullanılıyordu.
Tarihi olarak geçmiş zamanlarda güneş saati, çok eski medeniyetlerde kullanılmıştır. Tarihte Bilinen en eski güneş saatlerini Mısırlılar tarafından M.Ö.1500 tarihinde kullanılmıştır. Mısırlılardan sonra bilinen medeniyetlerden arasında bulunan diğer medeniyet ise eski Yunan medeniyetidir. M.Ö 250 yıllarında Pergalı Apollonius tarafından konik kesit kullanarak çok daha hassas bir güneş saati elde etmiştir. Atina’da bulunan tarihi bir kulede, eski yunan tarihi medeniyetinden kalma M.Ö 100 tarihine ait olan 8 güneş saati bulunmaktadır. Tarihçilerin tespit ettiği eski güneş saati M.Ö 290 yıllarına ait olarak Roma’da ortaya çıkmıştır.
Bu güneş saatine Müslüman Araplar çok ehemmiyet vermişlerdir. Bundan dolayı kendileri güneş saatini, yatay düşey düzlemli olarak çok değişik çeşitlerde yapmışlardır. Bundan sora Araplar güneş saatini basitleştirilmesi için trigonometri prensiplerini kullanarak yapmaya çalışmışlardır. Ebul Hasan isminde bir Arap bilim adamı tarafından, M.S 13 yüzyılda saat çizgilerini konik, silindirik ve diğer farklı yüzey üzerinde belirtilebilmesi için gerekli çalışmalar yapmıştır. Bu alimin tarihte ilk olarak mevsimlerin tespitinde kullanmak üzere ilk eşit saati bulduğu kabul edilmektedir. Daha sonraki yıllarda mekanik saatin çıkması ile güneş saatinin kullanım alanları azalmıştır. İslâm âleminde saatin bu kadar gelişmesi ve önem verilmesinin sebebi ise namaz vakitlerinin tespitinde kullandıkları içindir. Dünya üzerinde en çok güneş saati bulunan şehir İstanbul şehridir. Burada birçok camide bu saat kullanılmıştır.
Eski kaynaklarda bulunan kitaplarda güneş saatlerinin çalışma sistemleri şöyle anlatmıştır:
Zamanı ölçmeye yarayan bu alet, genel olarak yatay güneş saati şeklinde yapılan tasarımlarda dikey tarzda yerleştirilmiş bir çubukla, bu çubuğun gölgesi günün saatlerini gösteren yatay bir şekilde yerleştirilmiş kadranın üzerine düşer. Güneş yer değiştirdikçe, güneş saatinin üzerinde bulunan çubuğun gölgesi saati gösteren çizgilerin üzerine farklı bir şekilde düşerek yer değiştir.
Bu tarz tasarımla yapılan saatin çubuğunun dünyanın dönme eksenine göre hizalanması gerekir. Dolayısıyla bu şekilde yapılan güneş saatinin doğru zamanı gösterebilmesi için, çubuğun pusuladaki gibi manyetik kuzeyi değil, bulunduğu yerin coğrafi kuzeyini gösteriyor olması gereklidir. Ayrıca çubuğun yatay bir şekilde bırakıldığı düzlem üzerinde yapacağı açı, saatin bulunduğu coğrafî enleme eşit olarak ayarlanmalıdır. Yine de bu iki özelliğe sahip olmayan farklı tarzlarda ve özelliklerde çalışabilen güneş saatleri de tasarlanmıştır. Bu farklı özelliklere sahip saatlerde ise, bir dairenin ortasına çubuk yerleştirilmesi ve pusula yardımı ile her yerde kuzeyi gösterecek şekilde ayarlanması ile her saat başı gölgenin düştüğü çizginin üzerine işaret konularak yapılabilir.
Rönesans ile birlikte güneş saati kullanımı büyük bir oranda yaygınlaşmıştır. Ancak 19. Yüzyıla gelindikten sonra pusulanın gelişmesi ve bilimdeki ilerlemeler neticesinde güneş saati bir süs eşyası olmaktan ileri gitmemiştir. Fakat bunu unutmamak gerekir ki beşerin dünyayı keşfinde güneş saati çok önemli bir rol oynamıştır.