Güney Cephesi nedir?
Milli mücadele üç ana cephede meydana gelmiştir. Doğu cephesi, batı cephesi ve güney cephesi.
Güney Cephesi, Milli mücadele döneminde Antep, Urfa ve Maraş’ta Türk askerlerinin daha çok Fransızlara karşı mücadele etmiş olduğu cephedir. Türk ordusunu ve halkını topyekun bir mücadelesine sahne olmuş bir cephedir. Bu cephede tarihe geçecek büyük başarılar elde edilmiştir. Bu başarıları tarihi açıdan değerlendirirken dönemin şartları içerisinde değerlendirmek daha doğru olacaktır. Bu cephede Türk halkı sadece Fransızlara karşı değil, aynı zamanda Ermenilere karşı da mücadele etmiştir. Ermeniler Fransız birliklerine katılarak Türk halkına karşı savaşmışlardır.
Fransa Sykes – Picot Antlaşması ile I.Dünya Savaşı sonrasında payına düşen yerleri almak için hareket geçmiştir. Sykes – Picot Antlaşması’na göre Maraş, Antep ve Urfa İngilizlere, Musul ise Fransızlara bırakılmıştır. Daha sonra İngiltere Musul petrolleri nedeniyle Fransa ile Suriye itilafnamesini imzalayarak paylaşılan yerleri kendi aralarında değiştirmişlerdir. Son paylaşıma göre, Maraş, Antep ve Urfa Fransızlara bırakılmıştır. Bu paylaşımdan sonra Güney Cephesi açılarak Fransızlarla Kuvay-i Milliye ordusu arasındaki mücadele başlamıştır.
Güney Cephesindeki savaşın üç ana merkezi vardı. Bu merkezler, Maraş, Antep ve Urfa idi. Bu üç kahraman kent milli mücadelenin doruk noktasına ulaştığı kentlerdir. Halk tam anlamıyla bağımsızlık mücadelesi vermiştir.
Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’da birçok bölgede işgaller başlamıştır. Güney illerimizden Maraş da bu işgallere maruz kalan yerlerden biridir. Mondros Mütarekesi’nden sonra işgal edilen Maraş’ta ilk direniş 22 Ocak 1920 tarihinde Sütçü İmam tarafından başlatılmıştır. Sütçü İmam’ın hamamdan çıkan kadınlara sarkıntılık eden, tacizde bulunan Ermeni askerlere saldırması sonucu Maraş’ta olaylar alevlenmiştir. Maraş bu olayla Güney Cephesine dahil olmuş ve büyük mücadelelere sahne olmuştur. Maraş’a bu mücadeleden dolayı TBMM tarafından 1973 yılında Kahraman unvanı verilmiştir.
Mondros Mütarekesi’nden yaklaşık bir yıl sonra Antep Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. 1920 yılının Nisan ayında Antep’te Türk Milli kuvvetleri tarafından bir mücadele başlamıştır. Bu mücadele yaklaşık olarak 10 ay kadar sürmüştür. Bu bölgede son derece kanlı çatışmalara yaşanmıştır. Ağır top ateşine tutulduğu söylenen Antep’te 6300 civarı Anteplinin şehit olduğu söylenmektedir. Fransız askerleri her türlü üstünlüklerine rağmen Antep’e girememişlerdir.Güney Cephesindeki bu mücadeleden dolayı 1921 yılında Antep’e Gazi unvanı verilmiştir. Burada Şahin Bey milli mücadelenin kahramanı olmuştur.
Jandarmanın girişimi ile Urfa Güney Cephesine dahil olmuştur. Milli mücadele burada düşmanlara kaşı verilmeye çalışılmıştır. Ali Saip Bey Urfa’ya komutan olarak atanmış olup, yaklaşık olarak 3 bin kişilik bir askeri güç oluşturmuştur. Urfalı 12 vatansever 12’ler adı verilen özle birlikler oluşturmuşlardır. Urfa’nın yarısı iki gün gibi kısa bir süre içerisinde geri alınmıştır. Urfa’nın tekrar alınmasıyla Güney Cephesi’ndeki mücadeleler sona ermiştir.1984 yılında Urfa TBMM tarafından Şanlı unvanı verilmiştir.
Güney Cephesi fiilen tam anlamıyla Ankara Anlaşması ile son ermiştir. Fransızlarla 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara anlaşma ile Güney Cephesi tamamen kapanmıştır. Ankara Anlaşması’na göre;
1- Urfa, Antep ve Maraş Türkiye’ye bırakılmıştır.
2- Sülayman Şah’ın mezarının bulunduğu Caber Kalesi’nin Türk malı olduğu ve burada Türk askerinin nöbet tutacağı kabul edilmiştir.
Güney Cephesini kapatan Ankara Anlaşması sonrası bölgede genel af ilan edilmiştir. Fransız ve Türk tarafları ellerindeki esirleri karşılıklı olarak serbest bırakmışlardır. Güney Cephesi kısmen de olsa Misak-ı Milli adına kazançlı olarak kapanmıştır. Musul daha sonra görüşülmeye bırakılmıştır.