Hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyen alışkanlıklar nelerdir?
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması hem kendisinin hem de toplumun mutluluğunu ve huzurunu, birlik ve beraberliğini sağlar.
İnsanların mutlu olabilmeleri her açıdan sağlıklı olmaları ile mümkündür. Sağlıklı bireylerden oluşan toplumlar gelişip kalkınırlar. Bir ülkenin gelişip kalkınması hak ve özgürlüklerin en iyi şekilde kullanılması ile mümkündür. Özgürlüklerin kullanılmasının engellenmesi bireylerin yeteneklerinin ortaya çıkmasını engeller. Engellemeler üretkenliği azaltır veya veriminin düşmesine sebep olur.
Anayasamızda “herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” Denilerek sağlıklı olmanın önemi açık bir şekilde ifade edilmektedir. İnsanlar topluluk halinde yaşamak zorundadırlar. Dolayısı ile hem kendisine hem de topluma karşı sorumlulukları vardır. Anayasamızda konu ile ilgili olarak “Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.” Denilerek ailemize, topluma ve kendimize zarar verecek her türlü davranıştan uzak durmamız ve mesuliyet bilinci ile hareket etmemiz gerektiği vurgulanmaktadır.
İslam dini aklı, canı, malı ve dini korumayı esas almıştır. Bu önemli değerlere herhangi bir şekilde zarar verilmesi yasaklamıştır. Hak ve özgürlüklerinin kullanımını engelleyen davranışlardan en önemlisi içkidir. İçki insanın, akıl, ruh ve beden sağlığını bozar ve dolayısı ile onun ailevi, sosyal ve mesleki hayatını, olumsuz yönde etkiler. İçkinin vermiş olduğu zarar , yalnız içen ile sınırlı kalmaz, toplumun diğer fertlerini de etkiler. Çünkü sarhoşluk sebebi ile akli dengesi bozulan bir kişi, tavırlarını kontrol edemez. Kendisine ve başkalarına olan saygısını yitirir. Taşkın hareketleri ile kırgınlık, dargınlık, kavga, cinayet ve trafik kazaları gibi çeşitli zararlara sebep olur.
İçkinin vücudu tahrip ederek birçok hastalıklara sebep olduğu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa sebep olduğu tıbben tespit edilmiş bir gerçektir. Alkollü içkiler zihnin faaliyet dengesini bozmuş olduğu için insan kendisini tam anlamı ile kontrol edemez, ne yaptığını ve ne söylediğini bilemez gibi gelir.
İçki insanın mülkiyet hakkını kullanmasını engeller. Mal insana verilen bir emanettir. Malın meşru olmayan yollardan kazanılmasını da harcanması da özgürlüklerin kötüye kullanılmasıdır. İçki içen insan olmayan yollardan kazanılması da harcanması da özgürlüklerin kötüye kullanılmasıdır. İçki içen insan çoluk çocuğunun rızkından harcamakta olanların haklarını yemektedir.
Tüm bu sebepler ile alkollü içkiler, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklarına, aile ve ülke ekonomisine, iş hayatına, ferdi ve toplumsal ahlaka vermiş olduğu zararlar oldukça fazladır. Birçok kötülüğün temelinde uyuşturucu ve alkol gelmektedir. İnsanların en kutsal hakkı yaşam hakkıdır. Alkol alan insanların trafik kazalarında veya alkol komasına girmek sureti ile hayatlarını kaybetmeleri yaşama hakkının ihlalidir. İnsanın kendisinin veya başkasının yaşama hakkını yok etmesi hak ve özgürlükleri kötüye kullanmaları sorumlu tutulmayı gerektirmektedir. Bunun için İslam dini, insanlara yararlı ve temiz olan şeyleri helal, zararlı ve temiz olmayanları da haram kılmıştır.
İnsana fiziksel ve ruhsal açıdan büyük zararları dokunan uyuşturucu da hak ve özgürlüklerimizin kullanılmasını engellemektedir. Akıl insanın varlık nedeni ve onu diğer canlılardan ayıran en önemli özelliktir. Uyuşturucu aklın kullanımını sadece engellemek ile kalmayıp aynı zamanda iradenin zayıflamasına , sağlığın bozulmasına, topluma ve ailemize karşı görevlerimizin yerine getirilmesini de engellemektedir.
Uyuşturucu kullanmak, iş verimini azaltmakta ülke ekonomisine büyük zararlar vermekte ve gençleri kötü alışkanlık ve davranışlara yönlendirmektedir. İslam dini içki ve uyuşturucu kullanımını yasaklamıştır. Uyuşturucu kullanmak Yüce Allah’ın insana vermiş olduğu en büyük nimet olan aklın düşünmek kabiliyetini zayıflatmakta ve insanı ne yaptığını bilemez hale getirmektedir.
Dinimizin yasaklamış olduğu diğer bir davranış kumardır. Kumar oynayan kişi haksız yol ile başkasının hakkını almakta veya kendi hakkını başkasına vermektedir. Yani bu durum mülkiyet hakkını olumsuz etkilemektedir.