Hamam Böceği nedir?

Her insanın gördüğü anda dahi tiksindiği ve dolaştığı her yerdeki mikropların doğrudan insanların yaşam alanlarına taşınmasına neden olduğu için ciddi sağlık sorunlarının habercisi olan hamam böcekleri, bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucunda 300 milyon yıl öncesinde dahi dünya hayatının bir parçası olduğunu saptadığı bir böcek takımıdır. Bilindiği kadarıyla kutupların haricinde biyosferin her yerinde yaşayan bu böceklerin bugüne dek 5 bine yakın türü saptanmıştır. İnsana hayret veren şaşırtıcı özelliklere sahip olan bu canlıların 300 milyon yıldır dünya üzerindeki yaşamını “büyük bir ısrarla” sürdürdüğü düşünülürse, hayata tutunma konusunda son derece ısrarlı oldukları söylenebilir. Bilinmeyen pek çok özelliğe sahip olan hamam böcekleri, ilk bakışta inanması pek de mümkün olmamasına karşın “sosyal davranışlar sergileyebilen” ilginç böceklerdir.

Zorlu çevrelere hızla adapte olma konusunda muazzam derecede yetenekli canlılar olan hamam böcekleri, insanlar için hayatın imkansız olduğu ortamlarda yaşayabilir. Zorlu ortamlarda hayatta kalmanın da ötesinde tıpkı ideal şartlardaymış gibi üremeye de devam edebilen bu böceklerin nükleer bir bomba tesirine maruz kalan çevrelerde dahi yaşayabilmeleri söz konusudur. Dış kabuklarının özel tasarımı sayesinde birçok canlı için kesin ölüm manasına gelen radyoaktif ışınıma maruz kalsalar dahi kurtulmaları söz konusudur. 1963 yılında ABD Science tarafından yayımlanan “Hamam böcekleri ve radyasyon” isimli Dr. Cochran ve Dr. Ross çalışmasında, hamam böceği türlerinin insana kıyasla radyasyona 6 ile 15 kat arasında değişen seviyelerde daha dayanıklı olduğunun gözlemlendiğinden bahsedilmiştir.

5 bine yakın tür arasında dayanıklılık ve kimyasallara karşı direnç geliştirme konusunda adeta uzmanlaşmış türler de bulunmaktadır. 1 ay gibi bir süre boyunca hiçbir besin bulamamasına karşın yaşamayı sürdüren bu inatçı böcekler, bu bir ay içince aktif olarak hareket edebilir ve gün içinde kilometrelerce mesafe kat edebilir. Kafaları kopması dahi bu böceklerin aniden ölmesi için yeterli olmayabilir çünkü bacaklarında yer alan beyinleriyle yaşamlarını “haftalarca” sürdürebilirler. Bu şekilde kafası kopar hamam böceklerinin asıl ölme nedeni kafalarının olmaması değil, ağızları olmadığı için beslenememelidir. Bilim insanları hamam böcekleri üzerindeki çalışmalarında bu böceklerin adeta bir sürü psikolojisine sahip olduğunu da hayretle gözlemlemiştir. Alternatif sunulduğunda bir arada kalmayı seçen ve eşit sayıda gruplara bölünerek bir arada kalmayı sürdüren hamam böceklerinin, farklı bir bakış açısıyla sosyal canlılar oldukları da söylenebilir.

Hala bilimsel araştırmaların konusu olmayı sürdüren hamam böceklerinin milyonlarca yıldır olduğu gibi gelecekte de dünya hayatının bir parçası olmayı sürdürmeleri pek de şaşırtıcı bir gelişme olmasa gerek…