Hamilelikte vücuttaki değişimler nelerdir?
Kadınların vücudu gebeliğin meydana gelmesi için, oldukça iyi gelişmiş bir adaptasyon mekanizmasına sahiptir. Gebelik meydana geldiği andan itibaren anne adayının kendisini bekleyen değişiklikleri bilmesi ve bunlara hazırlıklı olması gerekir. Gebelik kadınların yaşamında bir ya da daha çok sayıda yaşanabilecek 9 aylık bir dönemi kapsar. Bu dönemdeki değişimler oldukça hızlı olur. Değişimlerin başlaması yumurta ve sperm hücresinin döllenmesinden, doğuma kadar devam eder. Bu hızlı olan değişime ayak uydurabilmek için, anne adayları bilinçli olmalıdır. Yumurta ve sperm hücresinin birleşiminden oluşan zigot, döllenmeden sonra 6-7 günlerde embriyo olarak kadının rahmine tutunur. Bu aşamadan sonra hücreler programlı bir şekilde bölünür ve çoğalır. Kadının rahmine yerleşen embriyo gelişmek için, ilk günlerden itibaren çeşitli hormonları sentezler. Bu hormonlar kadının yabancısı olduğu gebelik hormonlarıdır. Bu yüzden daha sonraki haftalarda rahimde büyüyen fetüs sebebiyle fiziksel değişimler olur ve anne adayı fiziksel ve ruhsal değişimlerin içine girer.
Gebeliği başlayan anne adayının vücudunda sıvı tutulumu artar. Kandaki kolesterol ve trigliserit oranıyla serbest yağ asitleri artar. Vücutta demir ihtiyacı artış gösterir, dışarıdan takviye gerekebilir. Kanda lökosit miktarı yükselir. Bağışıklık sistemi baskılanır. Kanda pıhtılaşmaya eğilimi artar. Kalp daha hızlı atmaya başlar, göğüs kafesi genişleyerek, diyafram yükselir. İdrarla birlikte biraz glikoz atılır. Diş ve diş eti problemleri olur. Bu etkiler gebelikte kadının vücudunda olan değişimlerin ne kadar bariz olduğunu gösterebilir.
Gebelikteki değişimler nelerdir?
Kilo artışı: Gebelikteki en bariz değişimlerden biri, anne adayındaki kilo artışıdır. Bu gebeliğin sağlıklı ilerleyişine ve bebeğin sağlıklı gelişmesine faydalıdır. Ancak kilo alımı gereğinden az ya da fazla olmamalıdır. Anne adayının dengeli ve sağlıklı beslenmesi ve normalde aldığı kalori oranını yaklaşık olarak 150-300 kalori arttırarak, bebeğine gerekli olan besinleri alması gerekir.
Ciltteki değişimler: Gebelikte hormonal etkiler yüzünden, neredeyse vücudun her bölgesi etkilenir. Anne adayında ciltte, tırnaklarda, saçlarda, diş ve diş etlerinde olan değişim oldukça barizdir. Bunların içinde en fazla etkilisi ciltteki değişimlerdir. Özellikle ciltte kuruluk, meme ve karında çatlaklar, yüzde gebelik maskesi denen cilt lekeleri, cildin koyulaşması, sivilcelerde artış gibi sorunlar olur.
Hormonal değişimler: Gebelikte kadınların en çok şikâyetçi olduğu konu, vajinal akıntılarda artış olmasıdır. Bu süreçte kadının vajinasının florasındaki değişimlerle PH değerinde olan farklılıklar yüzünden akıntı miktarında artış olur ve enfeksiyon gelişimi riski artar. Vajen asiditesi arttığı için, hamile kadınlarda vajinal mantar enfeksiyonları artış gösterir. Aşırı oranda sarı, yeşil renkli, kötü kokulu bir akıntının ya da vajinal kaşıntının olmasında bunun kontrolü gerekir. İhtiyaç duyulursa oral yoldan hap ya da vajinal fitiller kullanılabilir.
Gebelik son zamanlarında meme bezleri çalışmaya başladığında, meme başından kolostrum denen beyaz, sarı renkte süt gelir. Bu kadının sağlığı için zararlı değildir. Meme başındaki kolostrum, ılık sabunlu bir bezle temizlenebilir.
Uyku düzeninde olan değişimler: Anne adayları bu dönemde uyku bozukluğundan yakınır. Bu alanda yapılan araştırmalarda anne adaylarında % 80 oranda gebeliğin belli döneminde uyku sorunu tespit edilmiştir. Gebelikte ilk aylarda hormonal dengede farklılık olması yüzünden anne adayları uykuya daha mehilli olur, konsantrasyon bozukluğu olur ve devamlı olarak uyuyabilir. Bu kandaki değeri yükselmiş progesteron hormonundan kaynaklanır. Bu hormondaki yükselme diğer aylarda devam etmediği için, uyku sorunları normale dönmeye başlar.
Vücut postüründeki değişimler: Gebelikte anne karnında büyüyen bebek nedeniyle, anne adayının vücut postüründe değişiklikler olur. Gebelikte artan hormonlar vücutta eklemleri ve bağları etkilediği için, vücut dengesi değişir. Bu yüzden kadında düşme, buna bağlı yaralanmalar ve travmaların görülmesi riski artar.
Kalp ve dolaşım sisteminde olan değişimler: Gebelikteki değişimlerle birlikte, anne adayında kalp ve dolaşım sistemi, üriner sistemi ve solunum sistemi gibi vücut sistemleri etkilenmeye başlar. Bu etkiler arasında kalp ve dolaşım sistemindekiler önemlidir. Fetus büyümeye başladıkça rahme giden kan miktarındaki artış, vücut genelindeki kan miktarının % 50 kadar artması, büyüyen rahmin diyaframı yukarıya doğru itmesi ve kadının kalbini yukarıya öne ve sola döndürmesi, kan damarlarında olan plazma volümünün artmasıyla, fizyolojik kansızlık yaşanması bu sistemde olan önemli değişimlerdir.
Solunum sisteminde olan değişimler: Gebelikte diyaframın yukarıya itilmesi ve progesteron hormonunun artışıyla birlikte solunum sayısında artma olur. Bu kılcal damarlardaki kan akımının artmasıyla, burun kanamaları sıklaşabilir ve ses tellerindeki ödem yüzünden nadiren, anne adaylarında ses kısıklığı yaşandığı görülebilir.