Haşimoğullarına neden boykot yapılmıştır?
Mekke müşrikleri Müslümanların sayısının git gide arttığını, dönemin ileri gelenleri olan Hz. Ömer ile Hz Hamza’nın Müslüman olmalarıyla güçlendiklerini, Habeşiştan’a (Etiyopya) giden muhacirlerin orada güvenlik içinde yaşadıklarını ve Necaşi’nin de onları kendilerine teslim etmeyip koruduğunu görünce peygamber efendimiz Hz. Muhammed’i öldürmeye karar vermişlerdir. Hz. Muhammed öldürülünceye kadar Muttaliboğulları ve Haşimoğulları ile aralarında barış, güvenlik, akrabalık ve karşılıklı hukuka saygı bulunmayacağını açık bir şekilde deklare etmişlerdir. Mekkeli müşrikler bu iki kabileyi düşman ilan etmişlerdir. Ebu talip yeğeni Hz. Muhammed’i ve kabilesinin mensuplarını emniyet altına alıp korumak için onları Ebu Talip mahallesine taşımıştır.
Müşrikler bunun üzerine bu iki kabile üyelerine kız alıp vermemek, bunlarla alışveriş yapmamak, onlarla oturup kalkmamak ve onlardan hiç kimse ile konuşmamak üzere aralarında anlaşmışlardır. Kendi aralarında bu konuya dair bir protokol imzalayıp Kabe’nin duvarına asmışlardır. Hz. Muhammed kendilerine teslim edilene dek bu şartların geçerli olacağına dair kesin kara almışlardır. Müşriklerin bu uygulamadan amacı Hz. Muhammed’i ve onu koruyan Haşimoğulları ile Muttalipoğullarını cezalandırmak, bu iki kabileye baskı yaparak Hz. Muhammed’i desteklemekten vazgeçmelerini ve öldürmeleri için kendilerine teslim etmelerini sağlamaktı. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in amcası Ebu Leheb ve onun oğulları haricinde tüm Haşim ve Muttaliboğulları mümin olanlar dinine bağlılığından iman etmeyenler ise kabilelerine olan bağlılıklarından Ebu Talib Mahallesi’ne taşınmışlardır. Ebu Leheb ve oğulları ise bu birliğe katılmayarak Mekkeli müşriklerin yanında yer almışlardır.
Haşimoğulları üç yıl süresince peygamberliğin yedinci yılından onuncu yılına kadar bu bölgede ekonomik ve sosyal boykot altında yaşamını sürdürmüşlerdir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed, Hz. Hatice ve Hz. Ebu Talip var olan servetlerinin tamamını bu dönemde tüketmişlerdir. Çünkü söz konusu şartlar altında kervan ticareti yapamıyorlardı. Ancak hac mevsiminde ve haram aylarda mahalleden dışarı çıkıp ihtiyaçlarını temin edebiliyorlardı. Mekkeli müşrikler onları burada da rahat bırakmıyorlardı. Yiyecek satın aalcakları vakit malın fiyatını artırıyorlardı. Şu kadar var ki boykota katılan kabilelerden Haşim oğullarına evlilik yoluyla akraba olanlar zaman zaman gizli olarak boykotu delip mahalleye yiyecek sokabiliyorlardı. Sonunda bazı insaflı kişiler boykotu kaldırmak gayesi ile bir araya gelmişlerdir. Bunlardan bir bölümü Haşimoğullarının akrabası idi. Örneğin Zübeyr b. Ümeyye, Ebu Talip’in kız kardeşinin oğlu, Hişsam b. Amr da Ebu Talip’in amcası Nadle’nin ana bir kardeşinin oğlu oluyordu. Bu iki kişi Kureyş kabilesini ileri gelenlerinden Mut’im b. Adiy, Ebü’l Bahteri b. Hişam ve Zem’a b. Esved’i de ikna ederek onların da desteğini alarak Ebu Talip Mahallesi’ne gitmişler ve mahsur olanları buradan çıkarmışlardır. Hz. Muhammed bu kişilerin bu iyiliklerini hayatı boyunca unutmamıştır. Ebu Talib’de Haşimoğullaır ile birlikte sıkıntı çeken Muttaliboğullarını daha sonra Kur’an-ı Kerim de ifade edilen yakın akrabası arasında dahil etmiştir. Haşimoğullaırna, Muttaliboğulları ile aynı derecede akraba olan Abdüşşemsoğulları ile Nevfeloğullarını ise akrabalarının dışında tutmuştur.
Hz. Muhammed bir ağaç kurdunun Kabe binası içine asılan boykot yazısının “Bismikellahümme” sözü müstesna, zulüm ve akrabalık bağlarını hiçe sayan ifadeler içeren geri kalan kısımlarını yiyip yok ettiğini söylemektedir. Mekkeli müşrikler bu yazının Hz. Muhammed’in söylediği şekle bürünmüş olduğunu görmüşler ve boykot hareketine son vermişlerdir.