Hastalıkların tedavisinde amino asit kullanılabilir mi?
Vücudun bütün işlevlerini yerine getirmesi için, amino asitlerin büyük önemi vardır. Çünkü vücutta amino asitlerinden birisinin bile eksik olması halinde, vücutta bulunan diğer amino asitlerin fonksiyonu olumsuz şekilde etkilenir. Bu dikkate alınarak bedenin üretemediği esansiyel amino asitlerin seviyesi doğru dengelenmelidir. Egzersiz, dengesiz beslenme ve stres gibi etkenler vücuttaki amino asit seviyesinde dengesizliğe ve ani düşmelere neden olabilir. Eğer bir kan testi yapılarak vücuttaki amino asit seviyesi belirlenirse, kansızlıktan, anksiyete, cilt sorunları gibi rahatsızlıkların neden kaynaklandığı kolayca belirlenebilir. Bu analiz laboratuvar koşullarında yapılır.
Vücudumuz her yedi yılda bir kendini yeniler. Bildiğimiz gibi vücudumuzda en fazla bulunan sudur. Bundan sonra gelen ve vücudumuzda en fazla bulunan yapıtaşı ise amino asitlerdir. Kas dokusu, saçlarımız, cildimiz, antikorlar, bağ dokusu, nörotransmitterler, kemikler amino asitlerden oluşur. Amino asitler vücutta karbonhidrat ve yağlar gibi depo edilemediğinden, genel sağlığın korunması için yeterince esansiyel amino asit dışarıdan alınmalıdır. Vücudumuzda idrardaki, kanda ve dokulardaki amino asit seviyesi HPLC tekniği sayesinde çok kolay belirlenebilir. Bu test sekiz saatlik açlık sonrasında damardan ya da parmak ucundan alınacak birkaç damla kanla çok kolay şekilde yapılır.
Amino asit vücuda neden alınmalıdır?
Amino asit seviyesindeki dengesizlik bazen sağlıklı ve dengeli beslenen kişilerde bile görülebilir. Bunun sebebi kişilerin yaşam tarzının uygunsuzluğu, çevresel etkenler, endüstriyel besinlerin tüketilmesi, yaşın ilerlemesi gibi etkenlerdir. Bunların dışında depresyon, sindirim sistemindeki sorunlar, kronik stres, beslenmede düşük protein alma yani uygunsuz diyetlerin yapılması, mineral ve vitamin dengesizliğinin olması, travma, geçirilen cerrahi operasyonlarda vücutta amino asit eksikliğinin nedeni olabilir. Özellikle kişinin yaşadığı zihinsel ve fiziksel stres dönemlerinde amino asitlerin alınması daha önemli olmaktadır. Bu yüzden egzersiz yapanlarda, stresli bir dönemden geçenlerde, bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü dönemlerde amino asit kullanımı daha önemli olmaktadır.
Amino asit almak bazı hastalıkların tedavisinde gerekli olabilir
- Fazla kiloların verilmesinde ve obezitenin önlenmesinde
- İnsülin direncinin kırılmasında ve Tip 2 diyabet tedavisinde
- Kronik yorgunluk ve ağrılarda
- Spor yapan kişilerin sağlıklarını korumak için
- Okul çağında olan çocukların zihinsel ve fiziksel gelişiminde
- Anksiyete, depresyon ve panik atak tedavisi sırasında
- Alkol ve madde bağımlılığının tedavisinde
- Hiperaktivite ve dikkat eksikliği sorunu olanlarda
- Uykusuzluğun tedavisinde
- Penis sertleşme sorununun tedavisinde
- Alzheimer, demans ve Parkinson hastalığı tedavisinde
- Fibromiyalji kas hastalığında
- Migren tipi baş ağrılarında
- Huzursuz bacak sendromu
- Bağırsak hastalıkları
- Yatalak hastalar ve ameliyattan sonra hızlı iyileşmenin sağlanması için
- Saç çekme hastalığı olanlarda
- Kanser tedavisinde hastaların kas kaybının önlenmesi için
- Anti aging uygulamaları, cilt sarkmasının önlenmesi, tırnaklardaki kırılmanın önlenmesi, saç dökülmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, amino asit kullanılabilir.
Amino asit kullanırken nelere dikkat edilmelidir?
Amino asit kullanımı sırasında tamamen kişiye özel uygulama yapılmalıdır. Bunun nedeni herkesin amino asit ihtiyacının farklı olmasıdır. Yaşam tarzı farklı olan, biyo kimyası ve beslenmesi farklı olan kişilere aynı tedavinin uygulanması hatalıdır. Bu etken vücuttaki diğer amino asitlerin işleyişini olumsuz şekilde etkiler. Bu kullanım bireylere özel ayarlanmalıdır. Ruh sağlığı için kullanılan amino asitlerden 1-2 haftada, cilt ve saç sorunları için kullanılan amino asitlerden üç ay içinde sonuç alınabilir. Bu amino asitler kişiler için besin desteği olduğundan, herhangi şekilde bağımlılığa neden olmazlar.