Hayvanlar hakkında merak edilenler nelerdir?
Balıklar göz kapakları olmadığı için gözlerini kapatmaları mümkün olmaz. Bu nedenle gözlerini her zaman açık gördüğümüzden balıkların uyumadığını düşünebiliriz. Çünkü insanlar uykuda gözlerini kapatırlar. Böyle bir benzetme yapılması yanıltıcıdır. Gözler açık olduğunda insana uyumuyor denilebilir. İnsanlar uyurken kulaklarını da kapatmaz, fakat uykusu gelince beyin otomatik olarak seslere karşı kendini kapatır. Kulaklar normalde açık olduğu halde beyinde olan işitme merkezi kapalı olduğu için insanlar işitemez. Bunun gibi balıklar da uyurken gözleri açık olsa da, beyinleri ışığa karşı kilitlendiğinden balıklar göremez, çünkü balıklar uyumaktadır.
Balıkların bir kısmı dibe uzanır, bir kısmı da hafifçe sağa sola sallanarak uyurlar. Güneşin doğuşuyla birlikte uyanan balıklar bir araya gelip sürü şeklinde senkronize yüzmeye başlarlar. Bazen balıklarda insanlar gibi uyumak için kendilerine rahat bir yer ara. Lapina balıkları genellikle geceleri dipte kumu kazarak içine yerleşir, sadece solunum yapmak için küçük bir delik kalır. Papağan balıklarının bazıları ise, aynı yorgan örtünmek gibi üzerlerini ifrazatları olan bir mukusla koza gibi örter ve bu kamuflaj sayesinde düşmanları yılan balıklarından korunmuş olurlar. Böyle uyuyan balıklar dalgıçlar tarafından elle bile yakalanabilir.
Hangi hayvanların zehri daha öldürücüdür?
Çoğu canlı için tehlikeli ve öldürücü etkisi olan zehir, bazı hayvanların kullandığı en önemli silahtır. Her canlının yaşamında uyumlu olan böyle bir silahı bulunmaktadır. Zehir içinde böyle bir yakıştırma yapılabilir. Ayrıca insanlarında bu şekilde zehirli olan canlıları bilmesinde yarar bulunmaktadır. Bu sayede kendilerini zarar görmekten koruyabilirler.
Bu açıdan incelenen hayvanlar arasında Avustralya’da yaşayan mavi halkalı ahtapottan daha zehirli olan bir canlı bulunmamıştır. Bu canlı papağana benzeyen gagasıyla küçük bir ısırık atarak, buraya zehrini fışkırtan yaklaşık 15 cm boyunda bir ahtapottur. Yetişkin olan bir insanı bile 1-2 dakika içinde öldürebilir. Salgıladığı zehir tetrodotoksin adında, avın sinir sistemini felç ederek öldüren nörotoksin yani sinir zehridir. Ahtapotun ısırdığı insanın ağzı ani şekilde kurur, şuur kaybı oluşur ve bunun neticesinde solunum durur.
Tetrodotoksin adındaki zehrin biraz farklı türü, Kuzey Amerika’nın batısında görülen bir su semenderi olan kuyruklu kurbağada görülmektedir. Fakat canlı vücudunda üretilmiş ve temelde protein molekülleri ile sentezlenen bu zehirler, ısıtıldığı zaman yapısı bozulduğundan etkisini kaybeder. Bu nedenle zehirli balıklar ve zehirli semenderler, çoğu kişi tarafından pişirilip tüketilmektedir.
Amerika’da en zehirli hayvan Hawaii denizinde yaşam süren iki renkli deniz yılanıdır. Bu canlının ısırması, karadaki yılanlardan daha öldürücüdür. Yaratılışları gereği sürüngenler hava solunumu yaptığı için, arada su üstüne çıkarak hava alma ihtiyacı duyarlar. Deniz altında olan bir avı yakalama savaşı fazla uzun süremez. Yaralanmış bir avın takibi de fazla uzun devam ettirilemez. Bu yüzden deniz yılanlarının zehirleri güçlü ve ani etkilidir. Karadaki yılanlarda ise zehir daha geç etki eder. Bu yılanlar yaralı avlarını ölüne kadar takip edebilir, çünkü solunum sorunu çekmez.
Karada yaşayan yılanlar içinde en tehlikeli olanlar, Asya’daki kobralar, Afrika’daki siyah mamba ve Avustralya’daki Taypanlardır. Kral Kobra yılanı korkulmasına rağmen zehrinin öldürme derecesi mavi halkalı ahtapottan daha düşüktür. Fakat kobranın ürettiği zehrin miktarı fazladır. Kral kobra bir fili yutamamasına rağmen, filin ölümüne neden olacak miktarda zehir üretir. Kobranın zehirleri de, avını felç eden nörotoksin yapısında olur. Çıngıraklı yılandaki zehir hemotoksin yani kan zehri özelliğindedir. Kan damarları ile kanın yapısını bozar ve avının ölümüne neden olur. Bu zehirlerin önemli bir faydası ise, avın ölümünden sonra sindirimine yardımcı olmak için dokuları parçalamaya başlamasıdır. Isırığın olduğu yerde sindirimin başlaması, yanmayla kendisini belli eder.
En uzun ve en kısa ömrü olan hayvanlar nelerdir?
En kısa süre ömrü olan hayvanlar mayıs sinekleridir. Bu canlılar dünyada 1,5 saatlik bir yaşam sürerler. Bazı türlerde ömürleri bir gün olduğu için, bunlar birgün sineği adıyla anılır. Bu canlıların kısacık yaşamlarındaki tek amaçları, hemen bir eş bulmak ve neslinin devamını sağlamaktır.
En uzun süre yaşayan hayvanlar ise yapılan tespitlere göre, istiridye türü olan deniz tarağıdır. Yaklaşık 220 yıllık yaşamını su altında kuma gömülü şekilde yaşayan hayvanların çoğu, yaşamlarını tam olarak yaşamadan insanlar tarafından toplanır ve gıda olarak tüketilir.
En uzun süre yaşayan kara hayvanı ise, Marion Kaplumbağasıdır. Bu canlı1918 yılında Mauritius adasında ölü bulunmuştur. Seyşel adalarında 1766 senesinde, yakalanmış ve adaya yetişkin olarak getirilmiş olan hayvan 152 yıl yaşamıştır.