Hazarlar kimdir?

Orta ve güney Rusya ile Kafkasya adı verilen bölgeler arasında 6 ile 11. Yüzyıllar arasında hüküm sürmüş olan bir Türk devletidir. hazarlar bazı Türk toplulukları ile birlikte hareket ederek bu bölgeye yerleşmişlerdir. Hazarlar Sabirlerin egemenlikleri altında yaşarken 550 yılında Sabirlerin dağılmalarından sonra tarih sahnesindeki yerlerini almışlardır. Yine bu yıllarda Göktürk devleti orta Asya’ da tarih sahnesine çıkmıştır.
HazarlarA
Hazarlar Göktürklerin batı bölgesi sorumlusu İstemi kağan ile ilişkiye girerek Kafkasya ticaret yolunun denetimini üstlenmişlerdir. Daha önceleri de ticaret ile meşgul olan bir topluluk olan Hazarlar için ticaret yollarının güvenliği büyük bir önem taşıyordu. İran’da hüküm süren Sasaniler bu ticareti baltalamaya çalışıyor engel oluyorlardı. Hazarlar bu dönemde Sasanilere karşı Bizansı desteklemişlerdir. Yine bu devirlerde bağımsız hareket edemeyen Hazarlar Göktürklerin kontrolünde yaşıyorlardı. 630 yılında Göktürkler bağımsızlıkları kaybetmiş, 0651 yılında Sasaniler tarih sahnesinden silinmişler, bu tarihten sonra Hazarlar bağımsız olarak siyasal yapılarını oluşturmuşlardır.

Tarihi kaynaklarda Hazarların ilk hükümdarının Bulan olduğu yazılmaktadır. 8 ve 9. Asırlarda Hazarlar hâkimiyetlerini batıda Don Irmağı’na daha sonra ise Karpat Dağları’na kuzeyde ise Moskova yakınlarına kadar genişletmişlerdir. Böylece Rusya’nın en verimli bölgeleri ile İskandinavya-Bizans ticaret yolu da Hazarlın eline geçmiştir. Hazarlar bu şekilde zenginleşmiş ticaret yollarının güvenliği için kaleler yaptırmışlardır. Bu kalelerden en önemli olanı Sarkel Kalesi’dir. Sarkel Kalesi Don Irmağı’nın aşağı bölümünde yer almakta olup ele geçen eşyalardan Hazarların birçok kavim ve başka Türk toplulukları ile büyük çapta ticari ilişkileri olduğu ayrıca tarım ve hayvancılıkta son derece ileri bir düzeyde oldukları anlaşılmaktadır.
Askeri alanda Hazarlar Kafkasya’da Araplar ile, 850 yılından sonra da Rusya’da yeni oluşmaya başlayan Slav prenslikleri ve doğudan gelmiş olan Peçenekler ile çatışmaya girdiler. Araplar ile Hazarlar arasındaki çatışmalar daha Hz. Osman döneminde başlamıştır. Sonuç olarak Güney Kafkasya Arapların elinde kalmış olup, Hazarlar’da Kafkasya;’daki hakimiyetlerini devam ettirmişlerdir.

85o yılında Kuzey Rusya2da ilk Rus prensliğini kuran Rurik’in Orta Rusya’ya yapmış olduğu seferler Hazarlar’ın ticaretini engellemiştir. Ticareti ciddi bir sekte vurmuştur. 900 yılına kadar Ruslar Kiev şehrini de ele geçirince Hazarlar daha ağır bir darbe alarak doğuya doğru çekilmek zorunda kaldılar. Bu sıralarda doğudan Peçenek akınları başlamıştır. Hazarlar Oğuzlar ile anlaşma yoluna giderek bu akınları önlemeye çalışmışlarsa da başarılı olamamışlardır. Peçenekler Harezm bölgesinden İdil boylarına kadar uzanan kervan yolunu denetimleri altına alınca Hazarlar’ın doğu ticareti de kesintiye uğramıştır. 11. Asrın hemen başlarında büyük bir bunalım yaşayan Hazarlar son darbeyi Kıpçaklardan yediler. 11. Yüzyılın ortalarından sonra Hazarlar’ın siyasal birliği tam olarak bozulmuştur. Sadece Kırım bölgesinde tutunabilen Hazarlar’ın küçük bir kısmı Karaylar adıyla varlıklarını Rusya, Polonya ve Türkiye’de günümüze kadar devam ettirmişlerdir.

Rusya’nın geniş bozkırlarında Hazarlar siyasal bir birlik kurmayı başarmış olan ilk topluluktur. Ticaret ile uğraşan bir topluluk olmaları nedeni ile herkes ile iyi ilişkiler kurmaya çaba göstermişlerdir. Araplar ile olan mücadelelerinde savaş konusunda da yeterince başarılı oldukları görülmüştür. Hazarlar daha önceki Türk toplulukları gibi Şamanizm’e inanıyorlardı. Ancak daha sonra Musevilik dini burada en çok inanılan din olmuştur. Dünya2nın en büyük iç denizi olan Hazar Denizi ismini Hazarlar’dan almıştır.

Bir Cevap Yazın