Hazır gıdalar neden bağımlılık yapar?
Acı, ekşi, tuzlu ve tatlı dilimizin aldığı tatlardır. Bu tatların dışında dilimizin başka tatları algılayıp algılamadığı merak edilebilir. Bu birbirinden farklı olan temel tatların belirli oranlarda karışımıyla, değişik lezzetlerin algılanması insanlar için yeterli olabilir de. Ancak geçmişte yaklaşık yüz yıl önce Japonya’da tüketilen bir sebzenin suyunda daha farklı bir tat keşfedilmiştir. Bu tat fazla güçlü olmayan, bilinen tatların arkasında kalan, fakat onların tadını güçlendiren özelliklere sahiptir. Buna rağmen değişik bir tada sahiptir. Sebze suyundaki bu tat saflaştırılarak elde edilmiş. Elde edilen bu madde C5H9NO4 formülüne sahip olan glutamik asittir. Japonlar bu tat için kendi dillerinde lezzetli kelime anlamı olan ümami demiştir. İlk zamanlar fazla rağbet görmese de, ilerleyen zamanlarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte batı dünyasında bu tatla ilgili dilde reseptör hücrelerinin olduğu keşfedilmiştir.
Glutamik asit (MSG) besinlerdeki bağımlılığın nedeni midir?
Bu madde bir amino asittir. Ayrıca proteinlerin parçalanma ürünü olmaktadır. Yani bunun lezzeti proteinlerin yapısında bulunan amino asitten gelir. En fazla et sularında, et ürünlerinde ve mayalanmış olan besinlerde olur. Birazcık yumurta, peynir, et gibi besinlere dikkat edilirse, bunların tadının ekşiden, tatlıdan, acıdan daha farklı olduğu algılanabilir. Bir yemeği et suyu ile yaptığınızda lezzetinin nasıl değiştiğini herkes bilir. Bu glutamik asitten kaynaklanır. Günümüzde yaygın şekilde kullanılan soya sosunun içinde de bu madde vardır ve lezzetini bundan alır.
Bu maddenin onaylanmasından sonra, dünyada çoğu ülkedeki hazır gıdada, Uzakdoğu restoranlarında kullanılmaya başlanmıştır. Bir anlamda besinlere verdiği lezzetle birlikte, bunun insanlarda zaaf yarattığı düşünülmüştür. Bu yüzden gıda sanayinde glutamik asit kullanımı suiistimal edilmiştir. Bu madde kimyevi olarak sentetik şekilde üretilmeye başlanmış ve gıdaların lezzetlendirilmesinde kullanılmaya başlanmıştır.
Glutamik asidin sodyumlu tuzu, kalsiyumlu ve magnezyumlu tuzlarına göre kolay şekilde kristalize edilir. Birde bunlarda bulunan metal tadı, sodyum glutomat tuzunda olmaz. Suda çözündüğünde glutamik aside dönüşen glutamat tuzları, hazır gıdalarda suni tatlandırıcı yani tat artırıcı olarak kullanılmaktadır. Glutamik asit tek başına aslında lezzetli olmaz. Ancak hazır gıdaların içeriği dilde bulunan reseptörleri aktifleştirir ve normal bir gıdayı bile bol miktarda protein olarak, daha lezzetli şekilde algılar.
Özellikle cips, ketçap, hazır çorbalar, mayonez tarzı soslar, bulyon, yağı azaltılan süt, dondurma, yoğurt gibi ürünler, hazır et ve et ürünleri, soya proteini, maya ekstratı, soya sosu gıdaların içinde bu madde katkı maddesi olarak kullanılır. Bu maddelerin katkı kodları 620 ile 625 arasındaki kodlardır. Ancak bunlar bazen gizlenmek amacıyla sadece içindekiler bölümünde kod yerine MSG olarak belirtilir. Halkımız bunu bilmediğinden maalesef bu bağımlılık yapan ürünleri tüketir.
Glutamik asidin yarar ve zararları konusunda farklı araştırmalar yapılmış ve sağlık bakımından tehlikeli olabilecek doz üzerinde durulmuştur. Etkileri olarak baş ağrısı, sersemlik, baş dönmesi, kalp ritminin bozulması şeklinde belirtiler görülerek, tıp alanında Çin yemeği sendromu olarak yerini almıştır.
Proteinlerin yapısından 20 amino asitten birisi olan glutamik asit, her tüketilen proteinle birlikte alınır. Bu yolla alındığında, faydası dokunan maddenin katkı maddesi yoluyla alınması hatta fazla miktarda alınması halinde, sindirime girmeden direkt olarak kana karışmakta ve daha yüksek konsantrasyona ulaşmaktadır. Bu durumda sinir sistemi, beyin, pankreas, göz ve diğer organlardaki hücre faaliyetlerinin artmasına neden olur. Bu hücreler salgı yapıyorsa, salgı miktarı artar, sinir hücresi olursa elektriksel uyarı meydana gelir. Glutamat kolayca kana geçip, hızla beyne ulaşabilir. Bu sayede hücreler gereksiz şekilde uyarılarak, vücutta istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir. Bunlar kısa vadede ve uzun vadedeki etkilerdir. Bu maddenin bağımlılığı ise, vücutta kanser, obezite gibi sorunların nedeni olabilir. Bu yüzden yediklerinize dikkat etmeli, ticari kaygıların kurbanı olmamalısınız.