Hilye nedir?
Hilye, sözlük manasıyla süs ve ziynet olarak geçmektedir. İslam sanatlarında ise hilye, Hz. Muhammed’in ( S.A.V ) fiziksel özelliklerinin ve güzelliğinin anlatıldığı, sade bir dille yazılan eserlere verilen genel bir addır.
Yüzyıllardır hilyeler ve şemailler, Hz. Muhammed’in aziz hatırasını yaşatmakta ve O’nun Müslümanlara ve tüm insanlığa örnek olan kişiliğini sonraki nesillere aktarma konusunda çok önemli bir işlev görmektedir. Hilye ve şemail bazen birbirleriyle karıştırılsa da aralarında temel bazı farklar vardır. Şemailler, Hz. Muhammed’in insani yönü, yaşama şekli ve kişisel hayatını tasvir eder. Yani kısaca şemail, kişisel portrelerdir ve hilyelerden daha geniş kapsamlıdır.
Hilyelerde, biraz evvelde bahsedildiği gibi Hz. Muhammed’in fiziki özellikleri anlatılmaktadır. Hilyelerin şemaillerden ayrıldığı diğer bir nokta ise, hilyelerin yazılı metin algısından ziyade görsel bir levha şeklinde gelişmesidir. İslam inancına sahip kişilerde hilyelerin büyük rağbet görmesi farklı sebeplere dayanmaktadır. Buna örnek verilecek olursa Hz. Ali’den rivayetle “ Hilyemi gören beni görmüş gibidir. Beni gören insan bana muhabbetle bağlanırsa, Allah ona cehennemi haram kılar. O kişi kabir azabından emin olur, mahşer günü çıplak olarak haşredilmez.” aktarılan hadistir.
İslam dininde, putlaştırılabilecek kişilerin tasvirlerinden yani resmedilmesinden şiddetle kendisini sakınmaktadır. Bundan dolayı, Hz. Muhammed’e isnat edilen birkaç minyatür dışında hiçbir resmi yapılmamıştır. Bu minyatürler de itibar edilmeyen asılsız tasvirlerden ibarettir. Putları yıkan bir inanışın eseri olan hilyeler, peygamberine olan sevgisini, O’nun şeklini gönlünde tasavvur etmeyi sağlayan bir anlayışla daha da gelişmiştir. Hilyeler, ilk yazılmaya başladıklarında küçük yazılı birer metin olarak ortaya çıkmıştı. Osmanlı döneminde hilyeler, levha görünümünü almaya başladığında ihtişamlı birer sanat eseri halini aldılar. Günümüzde hilye sanatı, bazı sanatçılar tarafından halen sürdürülmektedir.