Himalaya tuzu nedir?
“Doğada bulunan en saf tuz” olarak tanımlanan Himalaya tuzu, son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz tuz türlerinden biridir. İşlenmemiş ve kirlenmemiş tuz cinsi olarak ifade edilen Himalaya tuzu birçok özelliği ile sağlığımıza oldukça fazla sayıda katkılar sağlamaktadır.
Himalaya tuzunun doğadaki oluşumu çok uzun süre alır. Bu sürenin 200 milyon yıl olduğu ifade edilmektedir. İçeriğinde toplam 84 adet farklı mineral bulunan Himalaya tuzu, farklı kullanım şekilleri ile bu minerallerden maksimum oranda yararlanma imkan vermektedir.
Himalaya tuzunu saf hali ile kullanmak mümkündür. Ayrıca, inceltilmiş sofra tuzu şeklinde tüketimi de söz konusudur. Himalaya tuzunun en keyif veren tüketim şekillerinden biri de banyo tuzu olarak kullanılması halidir. Bu kullanım şekillerinin dışında bu tuzun, “inhalasyon” adı verilen; nezle, grip, astım, sinüzit, bronşit, vb. türde rahatsızlığı olan kişilerin, Himalaya tuzu kristallerinin çözeltisini soluma yolu ile tuzun faydalarından yararlanmasını sağlayan kullanım şekli de mevcuttur.
Saf hali ile sofra tuzu şeklinde kullanımlar herhangi bir tuzun tüketiminden farklı değildir. Banyo tuzu olarak kullanım ise; iri kristaller şeklindeki tuzun banyo esnasında yapılan masaj ile ciltten emilmesi ve vücuda sistemik etki sağlaması şeklindeki tüketim formudur. Banyo küvetinin su ile doldurulup bir bardak Himalaya tuzu dökülmesi, varsa aromatik yağlar (örneğin lavanta yağı) da eklenerek içinde yaklaşık 15-20 dakika beklenmesi de bir seçenektir. Aynı şekilde bu tuz, sadece ayak banyosu için de kullanılabilir. Ayakların üzerine kadar gelen ılık suya yarım bardak kadar Himalaya tuzu eklenerek, yaklaşık 5-6 dakika ayaklar içinde bekletilir. Masaj yapılması emilim hızını ve kalitesini artıracağından, faydayı da maksimize edecektir.
İnhalasyon şeklindeki kullanım spesifik bir tüketim şeklidir. Plastik olmayan bir kaba 1 ila 2 litre civarında sıcak su konulur, içine yaklaşık 40 gr kadar Himalaya tuzu eklenir. Yüze uygulanan sıcak su banyosu örneğinde olduğu gibi, başa bir havlu alınarak, oluşan salınımın dağılması engellenir, direkt yüze gelmesi sağlanır. Bu salınım ile gelen hava solunur. Solumanın burundan nefes alıp, ağızdan nefes vermek şeklinde uygulanmasına dikkat edilmelidir.
Himalaya tuzunun “tuzlu su kürü şeklinde içilmesi” de bir seçenektir. Ancak, bu tarz kullanımlardan önce her olasılığa karşı doktor onayı alınması yararlı olacaktır.
Bu uygulamaların hepsinin vücuda sağladığı ortak fayda kirlerden ve toksinlerden arınmadır. Vücudun iç dengesi üzerinde olumlu yönde sağlanan etki ile birçok organa yönelik sayısız fayda temin edilir. Stresin bedene verdiği zarar temizlenir, yenilenme hissi oluşur, negatif elektirik yükünden arınma sağlanır.