Hipnoz nasıl yapılır?
Çoğu insanın filmlerde psişik güçlere sahip karakterlerde gördüğü ve hakkında yanlış bilgiler edindiği hipnoz, aslında suni yollarla uyku halinin yeniden oluşturulmasından ibarettir. Manyetik uyku ve hipnotik uyku olmak üzere tarihsel gelişim sürecinde başlıca iki alana ayrılmış olan hipnoz, ilk olarak James Braid tarafından bu isimle anılmıştır. Ancak hipnozun gelişmesine en büyük katkıyı, canlılardaki manyetizmayı keşfederek Franz Anton Mesmer yapmıştır.
Hipnoz en basit tanımla; kişinin var olan ruh ve beden arasındaki ilişkisini gevşeme yolu ile ortaya çıkartarak, kişiyi telkin yöntemiyle bir uyku ya da uyku ile uyanıklık arasındaki bir hale sokmaktır. Çoğun insanın bildiğinin tamamen aksine; hipnoz altındaki kişiler bir robot gibi kullanılamaz ve hipnoz altındaki kişiye vicdani idaresi dışındaki hiçbir şey yaptırılamaz. Manyetik hipnoz olarak adlandırılan ve hipnotik uykunun babası olarak bilinen hayvansal manyetizma uygulamalarında hipnoz altına alınan kişiler, yalan da söylememektedir. Manyetik hipnoz, hipnotik hipnoz ile kıyaslandığında çok daha derin ancak bir o kadar da doğal bir ruh haline girmek demektir. Psikolojik incelemeler ve ruhsal yapının analizi konusunda çok daha fazla bilgi sunan manyetik hipnoz, tüm bunların ötesinde hipnotik hipnozdaki tehlikeli olabilecek olasılıkları da içermez.
Günümüzde ABD’de başlayarak önce Avrupa daha sonrada tüm dünyaya yayılan “hipnozla doğum” uygulamaları, hipnoz altına alınan anne adaylarının tamamen acısız ve sorunsuz bir şekilde doğum yapabilmesini dahi sağlamaktadır. Parapsikoloji ve spiritüalizmin de yakından ilgili olduğu hipnoz, birçok doğa üstü olayla karşılaştığını iddia eden kişinin bilinçaltında neler yaşandığına dair ipuçları bulunmasını da sağlamaktadır. Ayrıca psikoterapi ve kriminoloji gibi alanlarda da yaygın bir şekilde başvurulan hipnoz, son yıllarda ABD’de acısız diş çekme yöntemi olarak da kullanılmaya başlanmıştır.
Tüm bu uygulamalarının haricinde günümüz Hollywood filmlerinin de “çok büyük” katkısıyla hipnozun, uluslararası istihbarat örgütleri tarafından bilgi edinme amaçlı kullanıldığı dahi söylenmektedir. Ancak şüphesiz bu tür senaryolar iddiadan öteye gidememiştir. Ancak hipnoz kullanımı ile ilgili yapılan son araştırmalar, yabancı dil öğreniminin çok daha kolay hale gelmesini sağlamak için hızlandırılmış ve son dönemde büyük bir başarıdan da söz edilmeye başlanmıştır. Son olarak; hipnoz yöntemlerinin “kesinlikle” bu işin eğitimini almış ve farklı durumlara nasıl tepki vermesi gerektiğini bilen uzmanlar tarafından yapılması gerektiği ve bilinçsizce hipnoz uygulayan kişilerin tahmin edebileceklerinden çok daha büyük bir hasara neden olabileceği unutulmamalıdır.
Rahnansaika