Hırvatistan’da nereleri gezebilirsiniz?
Hırvatistan, Orta Avrupa’ın, Balkanlar ve Akdeniz’in kesişim noktasında yer alan, cumhuriyetle yönetilen bir ülkedir. Başkenti olan Zagreb dışında, ülke 20 idari bölgeye ayrılmıştır. Hırvatistan’ın tarihi 7.yüzyıla kadar inmekte ve birçok medeniyete yerleşim yeri olma özelliğe sahiptir. Ülke bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından sonra, 4 yıl devam eden savaşlar olmuş, ancak ülkede hızlı bir toparlanma süreci yaşanmıştır.
Günümüzde yaşam standartları bakımından, Orta Avrupa ülkelerinin içinde oldukça iyi bir standarda sahiptir. Aynı zamanda ülke, turizme önem veren bir anlayışa sahiptir. Akdeniz Birliği’nin kurucu üyesi olan bu ülkede, turizm sektörü dış satım olarak değerlendirilir.
Hırvatistan, yıl boyu ılık ve yağmurlu karasal bir iklimin etkisindedir. Turizmin önemli olduğu ülkede elde edilen milli gelirin %20’si bu sektörden gelir. Ülkede en fazla turist çeken bölge, Adriyatik denizinin kıyılarıdır. Deniz turizmine verdiği önemle, ülke her geçen yıl turist sayısının artmasına neden olmuştur. Ülkenin iç bölümlerinde kalan bazı bölgelerde ise, dağ turizmi, agro turizm ile spalar gelişmiş durumdadır. Dünyada en fazla turist alan 18. ülkesi olmayı başaran Hırvatistan, daha çok Mavi Bayraklı plajıyla ilgi çeker. Ülkedeki resmi dil olan Hırvatça, Avrupa Birliği’nde de 24. resmi dil olarak kabul edilmiştir. Bu ülkeye gidenler gezebilecekleri pek çok yer görecekler. Bunları sizler için bir araya topladık.
STARİ MOST-ESKİ KÖPRÜ: Osmanlılar döneminde yapılmış ve savaş yıllarında yıkılmış olan Mostar köprüsünün tekrardan inşa edilmiş halidir. Yapımı sırasında yıkılan köprünün parçaları nehrin içinden tek tek toplanarak kullanılmıştır. Yapının tüm mimari özellikleri Mostar köprüsünün aynı olan bir köprü inşa edilmiştir. Köprünün bir tarafında Müslümanlar oturmakta, diğer tarafında ise Gayrimüslimler oturmaktadır.
HVAR ADASI: Burası sadece ülkede değil Avrupa’da da en popüler adalar arasındadır. Adaya gitmek için Split ’ten kalkan feribotları ya da Dubrovnik’ten kalkan feribotları kullanabilirsiniz. Adadaki doğal güzellikler, sizlerin de hayranlığını kazanacaktır. Burası gece 11’den sonra başlayan eğlenceli zamanların, sabaha kadar devam ettiği bir yerdir.
LOKRUM ADASI: Dubrovnik’e giden kişilerin mutlaka Lokrum adasına giderek, deniz keyfi yapmasını tavsiye ederiz. Teknelere binerek sahilden 20 dakikada ulaşılacak olan ada, koruma altına alınmıştır. Zengin bitki örtüsünü, botanik parkını ve koruma altına alınmış hayvanları adada rahatlıkla görebilirsiniz. Buradaki kayalarda yürüyebilmeniz için, tabanı kalın silikondan yapılmış özel ayakkabılara ihtiyaç duyacaksınız. Bunları adanın girişinde rahatlıkla satın alabilirsiniz.
DİEKLOTİANUS SARAYI: Roma imparatorunun kendisi için yaptırmış olduğu bu saray günümüze kadar ulaşmıştır. Split şehri ile adeta özdeşleşmiş olan sarayın etrafında evler bulunmaktadır. Sarayın tam karşısına düşen alanda marina, restoranlar ve kafeler yer alır.
SAN DOMNİUS KATEDRALİ VE ÇAN KULESİ: Split şehrinde sembol haline gelen çan kulesi, Dieklotianus sarayının karşı tarafında bulunur. Mimari yapısı ile dikkatleri çeken katedral, buraya gelen ziyaretçilerin ilgiyle ziyaret ettiği yerlerden birisidir.
PLİTVİCE GÖLLERİ MİLLİ PARKI: Zagreb ve Zadar şehrini birbirine bağlayan otoyolun ortasındaki Plitvice Gölleri Milli Parkı, UNESCO tarafından koruma altındadır. Bu park 300 km2 lik alana kurulmuştur. Parkın içinde birbirine şelalelerle bağlı olan 16 göl bulunur. Etrafı ormanlar, değişik hayvanlar ve nadir kuş türleriyle kaplı olan parkta ihtiyaçlarınız için restoran ve büfe vardır.
RİSNJAK MİLLİ PARKI: Rijeka’dan 18 km kuzeydoğuda bulunan milli parka, çok kolay bir ulaşımla gidebilirsiniz. Kayın ve köknar ağaçlarıyla kaplı olan parkta, pek çok hayvan, kayalıklar ve uçurumlar bulunur. İçindeki gezinti yolları sayesinde, parkı gezmekte sıkıntı çekmeyeceksiniz.
KORNATİ TAKIMADALARI VE MİLLİ PARKI: İsmini adaların arasından en büyük adadan alan bu park, Zagrep ve Şibenik şehirlerinin paralelinde yani kıyıya paraleldir. Bitki örtüsü oldukça seyrek olmasına, su kaynağının bulunmamasına rağmen, burası balık türleri bakımından oldukça zengindir. Ancak balık avlamak için izin almanız gerekir. Burası aynı zamanda dalış meraklılarının ilgi gösterdiği bir yerdir.
DUBROVNİK – OLD CİTY: Bu şehir muntazam tasarlanmış paralel ve dar sokaklarıyla dikkat çeker. Dubrovnik, kalenin surlarının içinde kalan düzenli bir yerleşim yeridir. Savaşın ardından restorasyon çalışmaları yapılmış ve tekrar dizayn edilmiştir. Şehirdeki batı kapı Pile ve doğu kapı Ploçe arasında kalan bölgenin mutlaka görülmesi gerekir. Şehrin içinde gezerken edindiğiniz Old City haritası sayesinde, nereleri gezebileceğiniz konusunda bilgilenebilirsiniz. Dubrovnik şehrinde akşam saatlerinde, surlara çıkarak manzarayı seyretmenizi öneririz. Kaleye çıkabilmek içinde teleferiği de kullanmanız mümkündür.