Hiyalüronik asit hangi faydalı etkilere sahiptir?
Hiyalüronik asit bütün vücut dokusunda bulunan ve çoğu yaşamsal aktiviteleri gerçekleştirmeye yardımcı olan bir asittir. Bunun en önemli faydalarının arasında eklem ağrılarının tedavisinde, bağışıklık sistemini güçlendirmek için ve cilt yaşlanmasını önlemek amacıyla kullanılması gelmektedir. Özellikle ciltte meydana gelmiş olan kırışıklıklarda hiyalüronik asidin dolgu maddesi olarak kullanılması çok yaygındır. Hyalüronik asit hiyalüronat ve hiyalüronan olarak ta adlandırılan, dallanmamış uzun polisakkaritler içeren glikozaminoglikandır. Vücudun içinde konnektif, epitelyal ve sinir dokularında bulunmaktadır. Bunun dışında gözün vitröz sıvısı ve yumuşak dokularda da bulunmaktadır. Vücudumuza sayısız faydaları bulunan asit, özellikle bağ dokusunda bozukluk olan kişilerde asidin yapısında bir takım anormallikler tespit edilir. Vücutta hiyalüronik asit eksikliği olduğunda, özellikle yüzde kırışıklık ve esneklik kaybının olması kaçınılmazdır.
Hiyaluronik asidin yararları nedir?
- Cildin daha genç görünmesini ve kırışıklıkların meydana gelmemesini sağlar.
- Cildi nemlendiren ve su tutma özelliği bulunan asit, cilt nemlendirici kremlerin temel malzemelerinden biridir.
- Ciltte akne izlerini iyileştirmekte ve önlemekte kullanılır
- Dokuların onarılması, elastikiyetinin korunması açısından yararlı etkileri olduğu için, cildin erken yaşta yaşlanmasını önler.
- Kalojen liflerin oluşması ve korunması için yardımcı olur. Vücutta kalojen azalırsa, cilt esnekliği kaybeder.
- Ciltte oluşan tahrişlerde ve iltihaplı oluşumlarda yararı vardır
- Hücreler yaşlandığında mitoz hız azalır ve buna bağlı olarak hücrelerin yenilenmesi ve onarılması azalır. Hyalüronik asit vücutta bu süreci tam tersine döndürecek şekilde destekleyici olur.
- Cilt bakımında hiyalüronik asit içeriği olan kremlerin fayda sağlaması için, ciltte dermise kadar etkilemesi gerekir. Dermis dokuya inmeleri oldukça zor olduğundan, bu kremlerin kullanılması fazla yararlı olmaz. Bu şekilde cilde enjekte edilip kullanılan hiyalüronik asit ise, sadece enjekte edildiği yere etki eder. Ciltte genel görünümü etkilemesi mümkün olmaz.
- Hiyalüronik asit cilt dışında, görme duyusuna da iyi gelmektedir. Hiyalüronik asit vücutta gözlerin yaklaşık % 80 kadarını oluşturur.
- Göz bakımının ve cilt bakımının yanında romatoid artrit ve osteoartrit gibi kemik rahatsızlıkları içinde faydalı olan bir asittir. Eklemlerin yağlanmasında etkili olur, tampon görevini üstlenir, inflamasyonun tedavisinde etkili olur.
Hiyalüronik asit hangi besinlerde bulunur?
Hayvansal besinler: Hayvansal besin maddeleri hiyalüronik asit açısından en iyi doğal kaynaklardır. Bunun nedeni insanlarda olduğu gibi, aynı hayvanlarının vücutlarında da hiyalüronik asit ciltte ve dokularda en önemli bileşenlerden birisidir. A vitamini bakımından zengin olan kırmızı et, retinol formunda hiyalüronik asit salgılanmasını sağlarlar.
Baharatlar ve biber: C vitamini askorbik asit olarak adlandırılır. Bu vücut için iyi bir hiyalüronik asit kaynağı kabul edilir. Yeşil biber, sarı, turuncu ve kırmızı biber C vitamini açısından zengindir. Baharat şeklinde ve salatalarda kullanılan maydanoz ve kişniş gibi otlarında içeriğinde zengin C vitamini bulunur.
Taze meyveler: Limon, greyfurt ve portakal gibi meyvelerde C vitamini açısından zengindir. Bu meyvelerde kabuklarda ve meyve sularında C vitamini daha zengindir. Bunların dışında kivi, elma, ananas, şeftali, avakado, armut ve domates gibi magnezyum bakımından zengin olan besinlerde hiyalüronik asit seviyesini yükseltmek için faydalı olur.
Sebzeler: Patates gibi nişastası olan kök sebzelerde hiyalüronik asit üretimi açısından fayda sağlamaktadır. Hiyalüronik asit sentezi için vücutta magnezyumda gerekmektedir. Magnezyumu ıspanak, karnabahar, yeşil fasulye, brüksel lahanası ve marul gibi sebzelerden alabilirsiniz. Kahverengi pirinç, maya, fasulye, kepekli tahıllar ve balkabağı gibi çinko içeriği olan besinlerde hiyalüronik asit açısından zengindir.
Soya ürünleri: Soya ürünleri hiyalüronik asit açısından zengindir. Bazı araştırmalar cilde soya sütü uygulandığı zaman, ciltte asit seviyesinin belli oranda yükseldiğini tespit etmiştir. Fermente edilmiş olan soya sütü, bunun yanında vücuttaki çinko, magnezyum ve demir gibi mineralleri daha kolay şekilde dönüştürür.