Hortum nedir?
Doğal afetlerin en şiddetlilerinden biri olan hortum, gökyüzünün derinliklerinden aşağı doğru inen ve spiral şeklindeki sert esen bir rüzgar türüdür. Doğal afetlerin meteorolojik nedenlerden kaynaklananlarından biri olan hortum ya da diğer adıyla “tornado”, aslında Kümülüs ismiyle bilinen bulut türüyle ilgili bir doğa olayıdır. Hortum felaketleri son derece dayanıklı yapılara dahi zarar verebilecek kadar sert esen rüzgarlara neden olduğu gibi bazı durumlarda göl ya da deniz üzerinde gerçekleşir ve yerden aldığı su ile su hortumlarına da dönüşebilir.
Büyüklük ve şiddetine göre F1 ile F5 arasında derecelendirilen hortumlar, kısa süre içerisinde büyük bir şehri yerle bir edebilir. F5 olarak adlandırılan hortumlar bilinen en büyük ve şiddetli hortum çeşidi ve doğal afetlerden biri olarak, ABD’nin Oklohama Eyaleti’nde görüldüğü gibi 1,5 kilometre çapa dahi sahip olabilir. Birbirinden ayrı olarak duran ve genellikle çok yoğun bir yapıya sahip olan Kümülüs bulutları, çoğu zaman hortum olarak bilinen doğa olayının gerçekleşmesine neden olur.
Kabarık bir biçimde duran ve bazıları tarafından karnabahara benzetilen üst kısım Kümülüs bulutu kubbeleşerek alt kısımdaki ayrık duran bulut kümesiyle etkileşime girmesi, gökyüzünden yere doğru spiral bir rüzgar kümesinin oluşmasına neden olur. Yere kadar uzandığında son derece yıkıcı bir güce sahip olan hortum spirali, birkaç yüz kilometre hızla esen çok sert rüzgarla ile önüne çıkan her şeyi yerle bir ederek gökyüzüne doğru çeker. Günümüzde bilim adamları hortumların gelişmesiyle ilgili uydu görüntülerinden de yardım alarak oldukça kapsamlı modelleme ve araştırma çalışmaları yapmaktadır.
Bilimsel anlamda hortumların gelişimiyle ilgili ilk teori, 1917 yılında Alman bir meteorolog ve yerbilimci olan Alfred Lothar Wegener tarafından ortaya atılmıştır. Wegener tarafından ortaya atılan teori her ne kadar ilk dönemlerde tartışmalara neden olsa da, günümüzde kabul edilen hortum modelini doğru olarak saptadığı sonradan ortaya çıkmıştır. Hortumların gelişim hızı hakkında bazı tahminler yapılabilse de bazen hiç beklenmeyen bir hızda gelişebilen hortumlar, ani felaketlere neden olabilir. Aynı şekilde hortumların şiddetinin de bağlı bulunduğu Kümülüs bulutlarının sahip olduğu yoğunluğa bağlı olması, yaklaşan felaketin potansiyel yapısının tam olarak belirlenememesine neden olabilmektedir.