İbadetin ilkeleri nelerdir?
1- İsteklilik: İnsan, amaçlı, bilinçli seçim yapabilen ve seçimi doğrultusunda davranışlarına yön verebilen bir canlı varlıktır. İnsanı diğer canlılardan ayıran önemli özelliklerden biri de irade sahibi olmasıdır. Bir şey yapacağı zaman iradesi ile ona yönelir veya ondan tam anlamı ile uzaklaşır. İbadetlerimizi kendi irademiz ile isteyerek ve gönülden yapmamız gerekir. İnanmış insana yakışan da budur.
İbadet yapacak olan kişinin öncelikle istekli olması gerekmektedir. Eğer ibadete isteksiz başlanırsa onunla tam manası ile bütünleşme sağlanamaz. İbadet ile bütünleşme sağlanamadığı zaman onun verdiği huzur hissedilemez.
Bilinçli bir biçimde ibadet eden kimse Allah’ın her an yanında kendini onun huzurunda gibi hisseder. Gerçek kulluk da işte budur. İbadetlerimiz Allah’ı anma ve zikretme araçlarıdır.
İbadet Allah’ın buyruklarını yerine getirmek, ona şükran ifade eden davranışlarda bulunmak olduğuna göre isteyerek ve samimi duygular ile yapılması halinde amacına ulaşır.
2- Samimiyet: ibadetlerde yalnızca istekli olmak yeterli değildir, ibadeti gerçekleştirirken samimi olmak gerekir. Samimiyet, içtenlik, gönülden ve candan olmak demektir. Samimi olmak, aynı zamanda ihlaslı olma anlamına da gelmektedir. İhlas ise dinin temeli olan inancın olmazsa olmaz bir özelliğidir.
Kur’an-ı Kerim’de sadece Allah’ın rızasının gözetilmesi ibadetin yalnızca Allah’a yapılması gerektiği açıkça vurgulanmaktadır. Bir hadis-i şerifte ibadetlerde samimi olmanın ve Allah2ın belirlediği ölçülerde ibadet etmenin önemi şöyle ifade edilmektedir: Bir kişi Hz. Muhammed’e “Şayet biz mallarımızı şan, şöhret olsun diye dağıtırsak Allah bize bir mükafat verir mi?” diye sorar. Hz. Muhammed “Hayır” diye cevap verince bu defa o kişi “hem Allah’ın rızası hem de şan, şöhret için dağıtırsak…” diye sorar. Bunun üzerine Hz. Muhammed “ Allah samimi olarak yalnızca kendi rızası için yapılmamış hiçbir ameli kabul etmez” buyurmuştur.
3- Gösterişten uzak olmak: ibadetlerde asıl olan tam bir inanmışlık içinde, bilinçli, gösterişten uzak ve içtenlikle Allah’a yönelmektir. Çünkü ibadetler insan ile Allah arasında gerçekleşen bir ilişkidir. Bu nedenle sadece o duysun, o görsün, o bilsin diye onun hoşnutluğunu ve rızasını kazanmak için yapılan ve karşılığı da sadece ondan beklenilen davranışlardır.
Yalnızca Allah rızası için yapılması icap eden ibadetlerin, insanlar görsün diye veya herhangi bir çıkar elde etmek için ya da sadece gösteriş amaçlı yapılması, dinimizde çok çirkin bir davranış olarak görülür ve riya olarak kabul edilir. İbadetlere riyanın yani gösterişin karışması onun manevi değerini azaltır.
Bütün iyiliklerin ve ibadetlerin Allah rızası için yapılması gerektiği belirtilmekle birlikte gösteriş ve riyanın daha kolay karışma ihtimali olan bazı ibadetlere bilhassa dikkat çekilmiştir. Günde beş vakit olarak kılınan namaz bunların başında gelmektedir. Bir diğer uyarı konusu ola ibadet ise zekat ve sadaka gibi maddi yardımlar şeklinde yapılan ve toplumsal yönü ön planda olan ibadetlerdir.
4- Kolaylık ve güç yetirilebilirlik: Yüce Allah’ın insanlara yapamayacakları, güç yettiremeyecekleri, altından kalkamayacakları sorumluluklar yüklememiştir. Yalnızca güçlerinin yetebileceği , yapıları ile uyumlu, onları normal hayattan tamamen uzaklaştırmayacak ibadetler emretmiştir. Dinimizde yerine getirilmesi emredilmiş olan pek çok ibadet vardır. Bunların bir kısmı bedensel olarak bir kısmı maddi olarak yapılabilen ibadetlerdir. Belli bir zamanı, belli şartları ve belli bir şekli olan bu ibadetlerin hepsi insanın normal olarak yapabileceği davranışlardır. İbadetler insanı Allah’a yakınlaştıran davranışlardır. Bu yakınlığı sağlamak için bazen yanlış bir düşünce olarak ibadetlerin ne kadar zorlaştırılırsa o kadar çok daha iyi ve Allah katında daha makbul olacağı bir anlayışta gelişmiştir.