İçgüdü nedir?
Son derece karmaşık bir yapıya sahip olan içgüdüler, bilim insanlarının uzun yıllardır gerek hayvanlar gereke de insanlar üzerinde araştırmalar yaparak hakkında daha fazla fikir sahibi olmaya çalıştığı davranışlar bütünüdür. Organizma türlerinin tamamında belirgin bir biçimde görülen içgüdü, canlının doğumdan itibaren sahip olduğu bir davranış ve/veya düşüncedir. Akıl ve düşünceden bağımsız olarak geliştiği kabul edilen içgüdü, organizma türüne ait olan bireyi bir davranış sergilemeye iten amaç olarak da tanımlanabilir. Seri davranışlar olarak görülen içgüdülerin gelişimi ile beyin mekanizmaları arasındaki ilişki, modern biyolojinin tüm araştırmalarına rağmen hakkında hala pek çok soru işareti olan bir konudur.
Üremeden beslenmeye, cinsellikten göç mekanizmalarına canlıların hayatında oldukça fazla alanda etkili olan içgüdü yine de doğal davranışlar başlığı altında incelenir. Tıpkı refleksler gibi doğal davranışlar olarak kabul edilen içgüdüsel hareketler, canlının doğum anından itibaren sahip olduğu bir davranış biçimidir. Ruhbiliminin en önemli inceleme konularından biri olan içgüdü, insanların sergilediği birçok davranışların da altında yatan neden olarak yorumlanmaktadır. İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar bebeklerin doğum anından itibaren bir takım temel davranış biçimlerine sahip olduğunu ortaya çıkarmış ve böylece içgüdü olarak tanımlanan bu amaca yönelik davranışların oluşumu daha da ilgi çeken bir konu haline gelmiştir.
Modern psikolojinin temel konuları arasında yer alan bilinçaltının içgüdü üzerindeki etkileri ise oldukça karmaşık mekanizmaların etkili olduğu bir konu olduğundan, bilim insanlarının bu konuyla alakalı pek çok farklı görüşe sahip olmasına neden olmuştur. Bazı insanların “modern psikolojinin babası” olarak adlandırdığı Sigmund Freud’un önderliğinde gelişen psikanalizin de üzerinde durduğu bir konu olan bilinçaltı ile içgüdüler arasındaki bağlantı, geniş içerikli bir yöntemler ve kuramlar sistemiyle anlaşılmaya çalışılmıştır. Zihinsel süreçlerin bilinçaltı ile etkileşimini açıklamak için kullanılan bir yöntem olan psikanaliz, bireyin içgüdüsel davranışları ile kalıplaşan alışkanlıkların birbirinden ayrılmasını amaçlar.
Psikologların üzerinde durduğu önemli konular arasında yer alan libidonun da içgüdüsel amaçların yönlendirmesi ile gelişen bir tutum olduğu düşünülmektedir. Psikanaliz ile konversiyonların etkilerini inceleyen modern psikoloji, bilinç dışına itilen libido ile bireyin içgüdüsel eğilimleri arasında bağlantıyı kavramaya çalışır. Ruhbiliminde insanın içindeki potansiyel güç olarak da tanımlanan içgüdü, maddi olarak da var olabileceği düşünülen bir enerji türü olarak kabul edilir. Kuşların mevsimlere göre göç etmesini bir içgüdü olarak tanımlayan bilim, farklı kuş türlerinin kendilerine özgü ve doğuştan itibaren sahip olduğu bir göç indeksinin olduğunu düşünmektedir. Doğuştan itibaren kuşların yılın hangi zamanında göç edeceğini ve göç ederken hangi rotayı izleyeceğini bilmesi, bilimsel yöntem ile tanımlanması pek de mümkün olmayan bir durum olduğu için de içgüdü olarak tanımlanmış olabilir.