Işığın kırılması nedir?
Çevremize dönüp baktığımız zaman birçok nesnenin varlığını görürüz. Gökyüzü, toprak, ateş, su, objeler… Bunların tamamının eşsiz bir tasarım harikası olmasının yanında akıl almaz bir güç tarafından dünyaya getirildiğine de şüphe yok. ‘Bu nesnelerin tamamını görmemizi sağlayan şey nedir?’ diye sorsak, hepimizin ilk vereceği cevap gözlerimiz olacak. Elbette ki bu doğru bir tahmin. Daha doğru bir deyimle ise, kısmen doğru bir tahmin. Gözlerimiz görme organımızdır. Etraftaki her şeyi süzgecinden geçirir, zihnimizde canlandırmamızı sağlar. Görme olayının işleme sürecinde, gözden daha da önemli, olmazsa olmaz bir nokta vardır. Adı: ışık. Görebilmeniz için gözden daha önce, ışığa ihtiyacınız vardır. Bilimsel anlamda inceleyecek olursak, nedir bu ışık? Bu soruya hepberaber bir ışık tutalım.
Işık, en basit tanımıyla bir enerji şeklidir. Dünyada olan biteni görmemizi sağlayan, renkleri ayırt etmemize yarayan bir enerji çeşididir, ışımanın ışığın kaynağından çıkıp nesneler çarparak veyahut da direkt olarak yansıması neticesinde bizlerin görmesini sağlayan mefhumdur. Bizim gördüğümüz ışık, gözlerimiz tarafından fark edilip görülebilen elektromanyetik bir dalgadır. Işığın frekansı, yayılma yönü, şiddeti, kutuplanması gibi özellikleri vardır. Işık, basit bir şey gibi algılansa da, başlı başına bir bilim dalıdır ve ışığı inceleyen bilim dalına optik adı verilir.
Işığın tanımı, işlevi, özellikleri dışında, önemli bir yer teşkil eden kırılması vardır. Bu kırılma işlemi, ışığın bir yerden diğer bir yere geçerken, ışınların bir bölümünün diğer bir kısma geçiş yaparken bir bölümünün de karşı tarafa hızı ve doğrultusunun farklılaşmasıyla meydana gelir. İkinci ortama geçen ışın doğrultusunu değiştirir. İşte, bu olaya ışığın kırılması denir.
Işık kırılmasının bazı kanun ve özellikleri vardır. Bunlara biraz değinecek olursak, bunlardan ilki, dik gelen ışının öteki ortama geçer iken kırılmaya uğramaması, dik geçmesidir. Bir diğeri, ışının, yoğunluğu çok olan ortamdan az olan ortama doğru geçişinde, ışının normalden uzaklaşarak kırılıyor olmasıdır. Başka bir tanesi, ışının az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçişi esnasında, ışının normale daha da yaklaşarak kırılıyor olmasıdır. Sonuncusu ise, kırılan ışının, gelen ışının ve normal ışının aynı düzlemde bulunmasıdır.
Görünür derinlik, sınır açısı, kırılma indisi, gelme açısı, kırılma açısı, az yoğun ortam, çok yoğun ortam, tam yansıma gibi başlıklar ışığın kırılması ile ilgili karşımıza sıklıkla çıkan başlıklardır. Işık kırılmasını açıkladıktan sonra, konumuzun ilk başladığı yere tekrar dönecek olursak, ışık kelimesi, Yunan dilinde hız anlamına gelen ‘celeritas’ sözcüğünden gelmektedir. ‘C’ harfi ile gösterilir. Bizim ışık diye tabir ettiğimiz, tam olarak bilimsel adı görünür ışık, göz frekanslarımızın algılayabildiği elektromanyetik dalgalardır. Işığın ve ışık kırılmasının fizik boyutunun dikkat çekiciliğinin yanında, ışığın hayatlarımızdaki önemi de hiçbir koşulda yadsınamaz. Işık, eşittir hayat, ışık eşittir renk, ışık eşittir dünyanın anlamı!