Işık kirliliği nedir?
Işık kirliliği; yapay ışık kaynaklarının yanlış mekanda, yanlış şiddette ve yanlış yönde kullanılması sonucu oluşan ışın demetlerinin oluşturduğu bir çevre kirliliğidir. Gereksiz yere kullanılan tüm aydınlatma sistemleri dünyamızdaki ışık kirliliği sorununun daha da artmasını sağlarken, yeni nesil aydınlatma elemanları olan LED, neon ve lazer ışıklandırmalar bu kirliliğin katlanarak artmasına sebep olmaktadır. Işık kirliliği, kuşların yön bulmasını zorlaştırmasından optik teleskopların uzay gözlemlerini verimli bir biçimde gerçekleştirememesine aslında ilk bakışta pek çok insanın aklına dahi gelmeyecek ciddi sorunların temel nedenidir. Başta İstanbul olmak üzere “modern” olarak adlandırılan kentlerde yaşayan tüm insanlar, gece olmasına karşın havanın aslında tam manası ile kararmadığının farkına varır. Gecenin ilerleyen saatlerinin gelmesine karşın havanın kararmaktan ziyade “loş” bir görünüm alması, şehirlerde yaşayan milyonlarca insanın doğrudan veya dolaylı olarak sebep olduğu ışık kirliliğidir. Ticari işletmelerin kullandığı reklam tabelaları, billboardlar ve yapı ışıklandırmalarının da ışık kirliliği üzerinde hatırı sayılır bir etkisi olduğu unutulmamalıdır.
Işık kirliliğinin insanoğlu için estetik manada kötü bir görünüm oluşturmaktan başka bir zararı olmadığı düşünmek kadar yanlış bir düşünce olamaz. Zira pek çok canlının hayatını etkileyen ve insanoğlunun zevklerinden çok daha önemli olan döngülerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek kadar ciddi tehlike potansiyeline sahip olan ışık kirliliği, sera gazlarının dünyaya verdiği zararın da artmasına neden olmaktadır. Fosil yakıtlarının yanması neticesinde açığa çıkan Karbon emisyonlarının ölçü birimi olan “Karbon Ayak İzi“, insan faaliyetleri sonucu oluşan sera etkisinin verdiği zararın miktarını belirtmek için kullanılan bir terimdir. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar ışık kirliliğinin artmasının, Karbon Ayak İzi miktarının yani sera etkisinin de artmasını sağladığını ortaya çıkartmıştır. Bunlar haricinde modern teknolojiler sayesinde insanoğlunun büyük başarı kaydettiği bilim dallarından biri olan astronomi açısından da olumsuzluk etkilere sebebiyet veren ışık kirliliği, optik teleskopların gözlem yeteneğinin düşmesinde de etkilidir.
Uçarken Ay’ın konumuna göre yön bulan kuş türleri, ışık kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde Ay’ı algılamakta zorlanır ve sonuç olarak da yanlış yere uçarlar. Bazı kuşlar Ay’ın yerine göre göç rotasını belirlediğinden, ışık kirliliğinin artması bu kuşların nereye göç edeceğini bilememesi neticesinde yanlış yere göç ederek ya da göç edemeyerek ölmesine de neden olabilir. Deniz kaplumbağalarının da yumurtadan çıktıktan sonra deniz suyu üzerine vuran Ay yansımasına göre hareket ettiği bilinmektedir. Işığın yoğun olması Ay’dan yansıyan Güneş ışınlarının da engellenmesine ve bu sebeple de yavru deniz kaplumbağalarının yaşamını yitirmesine sebep olabilir.