İslam dininin diğer dinlere üstünlüğü nedir?
En son hak din olarak gönderilen İslam, fıtri, tabi ve umumi bir din olarak kısa zamanda bir milyarın üzerinde bir mensubiyete nail olmuştur. Kısa bir zaman dilimi içerisinde dememin sebebi, asılları bozularak bu zamana gelmiş olan Hıristiyanlık ve Yahudiliğin mensuplarının sayısının İslam dinine göre az olmasıdır. Üstelik bu dinlerin çıkış zamanları, İslam dinin çıkış zamanından yüz yıllar öncesine dayanmış olmasına rağmen. Sadece bu zaman farkından dolayı kabul göremeyen iki asılları bozulmuş dinin İslam ile olamayacak mücadelesi, kitap hacminde yazılabilir. Ancak farklı şekillerde İslam dininin diğer dinlere olan üstünlüğünü kısaca yazmak daha isabetli olacak.
İslam dinin Yahudilik gibi, tek bir milletin dini olduğunu iddia etmeden umumi bir vasıfla tüm dünya milletini kucaklar. Bu nedenle dünyanın neresine giderseniz gidin, Müslüman bir şahsiyete ve yüksek bir Müslüman zatın mezarına rastlamak mümkün. Çünkü İslam dini, tüm milletlere gönderilen peygamberleri kabul eder ve onlara imanı hak bilir. Bu İslam dininin sahibiyle diğer dinlerin sahibinin Cenab-ı Hak olmasından dolayı. Ancak asılları bozulan Yahudilik ve Hıristiyanlık, birbirlerinin peygamberini bile kabul etmedikleri gibi, İslam peygamberini de kabul etmezler. Kısacası İslam herkese gönderilmiş evrensel bir dinken, diğerleri sadece diğer inanışların peygamberlerine reddiye yazarak kendini yaşatmaya çalışan bir dindir.
Ferdi ibadet hususu
İslamiyette ibadet ferdi bir şekilde her coğrafyada yapılabilir. Ancak Yahudilik ve Hıristiyanlıkta durum bu şekilde değildir. Mecburen bir kilise, bir cemaat ve bir de papaz gerekir. Resmi ibadet için bir kıyafet, ayrıca çalgılarla cismani bir tatmin gereklidir. Tüm bunlar ise ibadetin ruhi yapısını bozmakta, yaratıcıyla olan irtibatı yanlış anlamaktan kaynaklanmakta. İslamiyette ise, ne çalgı ne de kıyafet ve yer önemlidir. Huşu ve sükun ile Allah’a saygı ve onda kendini kaybediş esas olmakta.
Ahiret inancı
Maalesef diğer aslı bozulmuş olan dinler, bu dünyanın yaratılma amacını esaslarıyla açıklamamakta ve ahrete dair kanunlar koyamamakta. Bunun sebebi asıllarının değiştirilmesi. İnsanlığı sapıtmak ve yanlışa taptırmak için ortaya konulan dinler, ahret inancına asla yer vermeyerek, insanların üstünde bir adalet sağlayıcıdan beşeriyeti mahkum bırakmaktalar.
Yaratıcı inancı
Tevhit İslam’da asıl olan inanç sistemi. Ancak asılları bozulan diğer iki din ve dünya üzerinde uydurulan çeşitli dinler, tevhit inancını ihlal ederek, yaratıcıyı cismani bir figüre, insana benzetmektedirler. Bu da yaratıcının herkesten farklı, kudretli ve aciz olmaması gereken vasıflarını ona yüklemelerine sebep olmaktadır.