İslam’da zina meselesi ne ifade eder?
Maalesef toplumun derinden sarsan vakıaların sanki bir ihtiyaç mesabesinde insanların dimağına oturtulması, ve bunun ne yazık ki alelade yollarla başarılı bir şekilde yapılması, İslam zina anlayışının da sarih bir şekilde anlaşılamamasına sebep olmuş. Halbuki İslam dini, insanın beş temel hassasiyetini cemiyetin sıhhati için sıyanet altına alma hedefi gayreti içerisindedir. Bunlar mal, şeref, akıl, din ve can yani yaşama hürriyeti. Bunların her biri, kitap hacminde derç edilebilecek güzide hakikatleri neşir eder. Ancak biz, şeref yani namusu korumayla alakalı birkaç bir şey söyleyelim.
Evvela bu konuya değinmek istememin sebebi, bir Yahudi kişiyle girmiş olduğum sohbetin neticesidir. Yahudi, insanda var olan cinselliğin yemek ihtiyacı gibi bir mahiyet arz ettiğini ve bunun elbette giderilmesi gerektiğini söyleyerek, “nasıl açık tığın zaman yemek yiyorsun? Cinsel duyguların kabardığı zamanda gerekeni yapacaksın. İkisi aynı şey“
Söz konusu Yahudi kişinin söyledikleri dininden kaynaklı bir inanış olsa da, bunun hale kendi ülkemizde de bu şekilde anlaşıldığına kanaat ettim. Öncelikle şunu belirteyim. İslam fıtrat dini olması hasebiyle, insanda var olan tüm hususiyetlerin farkında olacak şekilde kaidelerini koymuştur. Yani İslam, cinsellik fıtratının farkında olmadan zinaya haram dememiştir. Zira İslam, cinselliğin meşru yollardan giderilmesi gerektiği kuralını koyarak, Yahudi veya diğer kimselerin dediği gibi, ihtiyaçları görmezden gelmemektedir. Ancak cemiyetin şerefini ve sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlamak adına, nikahsız, sırf zevk adına bir kadınla beraberliği yasak ederek, iki taraflı namus, onur ve şerefin korunmasını emir etmiştir.
Nedendir anlamak güç ama, İslam dininin koymuş olduğu bu kural birilerini rahatsız etmektedir. Yani bir erkeğe, nikahı altında olmayan bir kadından yararlanmasını yasak kılarak, kadınların bir vasıta değil, onurlu bir insan olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Zira cinsellik duygusu başı boş bırakılan bir enerji gibi kullanılsa, ortaya hayvani nefislerin olayı ortaya çıkar. Ancak insan, hayvani bir nefisi kendisine hedef etmek yerine, insanı bir nefisi şiar edinmeli. İşte İslam dininin halife olarak nitelendirdiği insanlara haklı olarak çizdiği rota bu.
Ancak anlamayanlar, veya kendilerini zevklerinin dikine gitmekte ısrar edenler, İslam hakikatlerini kendi hayvani düsturlarıyla tahlil etmeye ve kırpmaya çalıştıklarından, gözleri kör, idrakleri kapalı, kalpleri mana şalesinde damla olmaya muktedir olamayacak kadar iğrençlik çukuru içindedir. Bu da güzellikleri görmemeyi lazım kılar.