İspanya’da nereleri gezmelisiniz?
İspanya Avrupa’da güney batıda yer alan İber yarımadasındaki bir Akdeniz ülkesidir. Yüzölçümü olarak Batı Avrupa’da Fransa’nın ardından gelen, en büyük ülke olan İspanya, yaklaşık 650 metrelik yüksekliği ile Avrupa’da İsviçre’nin ardından gelen bir ülkedir. Geçmişi Fenikelilere kadar giden ülke, tarihte birçok medeniyetin yerleştiği bir bölgedir.
Ülkenin farklı bölgelerinde çok değişik iklimler görülür. Farklı iklim özelliklerinin görüldüğü ülkede, her yer bol miktarda yağış almaktadır. Yapılan araştırmalarda, dünyada Fransa ve Amerika’nın ardından Çin Halk Cumhuriyeti’yle beraber en fazla ziyaret edilen 3. ülke olan İspanya, turistlerin gözde yerlerinden birisidir. Resmi dil İspanyolca olan ülkenin, özerk bölgelerinde kullanılan farklı dillerde bulunmaktadır.
Boğa güreşleriyle, Flamenkosu, Orta Çağ’ı anımsatan şehirleri, plajları ve dünyaca ünlü mutfağı ile İspanya ilgi çeken turizm bölgelerinden biridir. Akdeniz ve Atlas Okyanusunun uzun sahilleri, İspanya’nın turizm cenneti haline gelmesinde önemli bir rol oynamıştır. İspanya denildiğinde, herkesin aklına boğa güreşleri gelmektedir. Ülkede en popüler eğlencelerden olan, boğa güreşleri, buraya gideceklerin ilgisini çekecektir. Bu ülkeye gittiğinizde nereleri gezebileceğinizi araştırdık. Buraları mutlaka görmelisiniz.
LA RAMBLA CADDESİ: Barcelona’da Plaça de Catalunya ve Colombus anıtını bağlayan en ünlü caddesidir. Çok bilinen bu caddenin ağaçlarla sınırlandırılan orta bölümü yayalara açıktır. Caddede trafiğin, yaya yolunun iki tarafından akması çok hoş bir görünüme sebep olmaktadır. Caddede yer alan büfeler, çiçekçiler ile sokak sanatçıları burada hareketli saatlerin geçmesini sağlar. La Rambla caddesinin ilk kısmı ‘’Rambla de Canaletes’’ olarak bilinir. Bu adı 19.yüzyılda yapılan Canaleta çeşmesinden almış olan bölgede, halk arasındaki inanışa göre çeşmeden su içen bir kişinin yeniden Barcelona’ya geleceğine işaret eder. Caddenin ikinci kısmı adını 16.yüzyıl yapımı olan bir üniversiteden almıştır. ‘’Rambla dels Estudis’’ denen ikinci kısımdan sonra ‘’Rambla de Sant Josep’’denen üçüncü bölümde adını bir manastırdan almış. Bu bölümde çiçekler yoğun olarak bulunmaktadır. Caddenin dördüncü kısmı ‘’Rambla des Caputxins’’ adını, yine bir manastırdan almış. Bu bölümdeki en dikkat çekici olan bina Barcelona opera binasıdır. Caddedeki son kısım’’ Rambla de Santa Monica ’’ ise adını manastırdan dönüştürülmüş olan bir müzeden almış. Bu kısımdan sonra bulunan Kolombus Anıtı ise, 1988 dünya sergisi için yapılmıştır.
SAGRADA FAMILIA: Barcelona’da simge haline gelmiş olan anıt kilise, Gaudi’nin en bilinen ve görsel zekâ ürünü olan eseridir. Gaudi’nin ölümünün ardından onun notları ve tasarımları sayesinde bitirilen kilisenin içinde ziyaretçilere açık olan bir müzede vardır. Kilisenin kulelerinden göreceğiniz şehir manzarasını sizlerde beğeneceksiniz. UNESCO Dünya Mirasları listesine alınan kilisenin dış mimarisi mükemmel bir güzelliğe sahiptir. Kilisenin uzunluğu çevrede olan tepelerin yüksekliğine bile eşittir. Kilisenin duvarlarında bulunan camlar, doğa figürleriyle işlenmiştir. Bu şehre gidenlerin burayı görmeleri gerekir.
PARK GÜELL: Barcelona’da olan parkın merdivenleri ve pavillion bölümleri Gaudi tarafından tasarlanmıştır. Peri masallarında olduğu gibi görünen parkın yapımı sırasında doğal şekil ve figürler kullanılmıştır. Pavillion bölümleri ünlü masal Hansel ve Gretel’de olduğu gibi, binanın çatısında parlak ve renkli kiremitler bulunmaktadır. Parkın giriş kısmındaki merdivenlerde ejderha görünümüne sahip kertenkele bulunmaktadır. Bu parkın sembollerinden biridir. Güell park, Barcelona’yı gören hâkim bir tepe üstünde bulunmaktadır. Parktan Akdeniz manzarasının en güzel görüntüsünü görebilirsiniz. Parkın içinde olan Gaudi müzesi, Gaudi’nin yaşamış olduğu evin müzeye dönüştürüldüğü yerdir. Burada Gaudi’ye ait eşyalar ve çalışmaları sergilenir.
CASAMİLA: Gaudi’nin eserleri içindeki binada iki tane avlu vardır. Doğal taşlardan yapılmış olan binadaki en ilgi çekici olan yer çatısıdır. Sürrealist tarzda yapılan küçük heykellere benzer birçok farklı baca çatıda bulunmaktadır.
PUERTO DEL SOL: Plaza Mayor meydanında olan belediye binasının önündeki meydandır. Ağaca dayanan ve yemiş yiyen bronzdan yapılı ayı heykeli ile dikkat çekici bir meydandır. Madrid şehrinin sembolü kabul edilen heykelin olduğu yerde, resmi olarak şehrin merkezidir. Buradan şehrin her tarafına açılan caddelerden, dilediğiniz yere gidebilir, yürüyüşler yapabilirsiniz.
RETİRO PARK: Madrid’de olan park, 12 hektarlık alana kuruludur. 17. Yüzyılda Retiro Sarayına ait bir bölüm olarak yapılmıştır. İspanya iç savaşlarında hasar gören parkın içindeki heykeller, çeşmeler, anıtlar, bitki örtüsü ve bahçe düzenlemesi oldukça güzeldir.
PLAZA DE COLON: 1885 yılında oluşturulan bahçesiyle çok güzel bir kültür merkezidir. Yapının ön kısmında yükseltilmiş bir kaide vardır.
PLAZA DE ESPANA: Yel değirmenlerine savaş açan Cervantes’in anıtının da olduğu, Madrid’in en bilinen caddelerinden birisidir. Resmi binaların çoğu bu caddenin üzerindedir.
PLAZA MAYOR: Kapalı bir avlunun etrafındaki 136 adet binadan oluşan bir meydandır. Burası 1619 senesinde kraliyetin prestij eseri olan alışveriş merkezi olarak yapılmıştır. Açık avlusuna bakan 437 balkondan boğa güreşlerinin seyredilmekte ve burada kraliyetin düğün törenlerini yapılmaktadır. Günümüzde de çeşitli etkinlikler ve festivaller için kullanılan alanda dükkânlar ve kafeler vardır. Alanın orta kısmında Kral III. Philip’in at sırtındaki heykeli vardır.
BOĞA GÜREŞLERİ ALANLARI: Madrid ‘deki birçok arenada boğa güreşlerini sevenlere, düzenlenen gösteriler yapılmaktadır. İzlemek isterseniz tavsiye ederiz. Arenaların olduğu yerde satışa sunulan hediyelik bıçak, kılıç gibi eşyalarda hatıra olarak alınabilir.
SANTA MARİA KATEDRALİ: Sevilla’daki katedral, İşbiliyle Ulu Camisinin yıkılması sonucunda yapılmıştır. Ancak katedralin La Giralda olarak bilinen minaresi, çan kulesi olarak, şehirde tüm haşmetiyle görünmektedir. Hıristiyanların hakim olduğu dönemde camiler yıkılmış ve katedrallere çevrilmiştir. Santa Maria Katedrali’ de bunlardan biridir. Minarenin 94 metre yüksekliği bulunmaktadır. İşbiliye Camisi zamanında dünyanın en büyük mihrabına sahipmiş. Bu katedral ise, Avrupa’daki en büyük 3. katedraldir. Katedralin içindeki, İspanyol Kralları tarafından taşınmış olan, Kristof Colomb’un mezarı da bulunmaktadır.
ALCAZAR: Sevilla’da bulunan sarayda görebileceğiniz, ‘’La İlahe İllallah’’ yazıları sizlere İslam esintisini hissettirecek. Özellikle fotoğraf çekimleri için burası tercih edilmektedir.