İstanbul ismi nereden geliyor?
Medeniyetlerin beşiği olarak anılan ve bilinen insanlık tarihinin en önemli yerleşim merkezlerinden biri olan İstanbul, günümüzde sahip olduğu stratejik jeopolitik öneme binlerce yıl öncesinde dahi sahip bir bölgeydi. Konstantinniyye, Konstantinopolis, Augusta Antonina, Byzantion, Nova Roma, İslambol gibi pek çok isimle anılmış bu binlerce yıllık tarihin bekçisi kent, M.Ö. 700’lerde dahi Antik Yunan için önemli bir yerleşim birimiydi. İstanbul’un bilinen ilk adı Latince kökenli bir kelime olan Byzantion, Antik Yunan dönemindeki Dorlu Yunanlı yerleşimciler tarafından konmuştur. Meşhur Evliya Çelebi ise adının ölümsüzleşerek günümüze dek ulaşmasını sağlayan eseri Seyahatname’de kentten, Konstantiniyye olarak bahsettiği gibi eserin bazı ciltlerinde İslambol kelimesini de olduça fazla kullanmıştır. İstanbul kelimesinin ortaya çıkışına etimolojik (dilbilim) olarak bakıldığında ise Eski Yunanca “kente, kentte” manasına gelen; is, tin, polin köklerinin birleşmesiyle kelimenin Türkçeye İstanbul olarak geçtiği görülür.
Osmanlı Türkçesinde resmi olarak kentten İstanbul şeklinde bahsedilmediği bilinse de, halk arasında kentten bu isimle bahsedilmesi bazı resmi yazışmalarda da bu adın kullanılmasına neden olmuştur. Bunun dışında Osmanlı Devleti’nin birçok ülkeden tarihçi tarafından araştırılan gelişmiş ordu sisteminde, merkez ordu komutanına “İstanbul Ağası” denmesi de kelimenin Osmanlı yıllarında halk tarafından yaygın olarak kullanıldığını göstermektedir. Ancak dünya gözüyle İstanbul kentine bakıldığında 20. yüzyılın ortalarına kadar diğer milletlerin ve özellikle de Avrupalıların Konstantinniyye adını kullandığı da söylenebilir. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonrasında bile yıllar boyunca yurtdışındaki resmi yazışmalarda dahi Konstantin ismi kullanılmaya devam etmiştir.
1930 yılına gelindiğinde Türk Posta Hizmet Kanunu kapsamında kentin resmi isminin de İstanbul olduğu onaylanmış ve bu şekilde dünyanın dört bir yanında şehirden bu isimle bahsedilmiştir. Devletin tüm yabancı resmi makamlardan kentten resmi yazışmalarda İstanbul olarak bahsedilmesini istemiştir. Uluslararası bir isim olarak 1930 yılından sonra İstanbul adı belirlenmiş ve günümüze dek de şehir bu şekilde anılmıştır. Yenikapı kazılarıyla birlikte kentin tarihinin 8.500 yıl öncesine kadar dayandığına dair arkeolojik kalıntılara ulaşılmış ve böylece de bilenden binlerce yıl öncesinde dahi kentin farklı adlarla anılıyor olma ihtimali gündeme gelmiştir. Ancak yine de “kentsel” bir oluşumun 3 bin yıl kadar öncesine dayandığını düşünülmekte ve bu nedenle de İstanbul’un ilk bilinen adının Konstantinniyye olduğu kabul edilmektedir.