İstiare sanatı nedir?
İstiare sanatı içinde hem mecaz, hem de benzetme sanatlarını barındıran ve gittikçe kullanımı yaygınlaşan edebi bir sanattır. Oldukça sık kullanıldığından divan şiirinin kalıpları denilen mazmunların bir bölümünü oluşturmuş ve istiarenin bir sanat olduğu görmezden gelinmiştir. Bu yüzden dize içinde dikkatlice bakıldığı zaman istiare sanatı dikkat çeker.
İstiare sanatında aranması gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Bunlar;
Sözcüğün gerçek anlamının dışında kullanılarak, bu gerçek anlamının dışında bir nesneyle ya da kavramla eşleşmesi gereği
Sözcükle sözcüğün temsil ettiği istiare anlamının arasında metinde ya da dize içinde sözcüğün gerçek anlamında kullanılmasına engel teşkil edecek bir algı bulunmalıdır
Sözcükte zayıf ya da güçlü bir benzetme amacı güdülmemeli, özellikle mazmunlarda, daha sık kullanıldığı için istiarenin benzetme anlamı göz önüne alınmalıdır.
İstiare çeşitli türlere ayrılmıştır. Bunların içinde en fazla kullanılanı açık istiare, kapalı ve yaygın istiaredir.
İstiare türleri nelerdir?
İstiare eski şiirde yani sadece divan şiirinde değil, her dönemde kullanılmıştır. Ancak çoğu divan şiirinde istiare kullanılmıştır.
Açık İstiare: Divan şiirinde çok kullanılanlar açık istiaredir. Açık istiare içinde benzetme öğelerinden kendisine benzetilen söylenmez, bunun yerine benzeyen söylenir. Edebiyatta mazmunlarda açık istiare oldukça fazla bulunmaktadır.
Kapalı İstiare: Açık istiarenin tam tersine kapalı istiarede güçsüz öğe yani benzetilenin olduğu benzeyenin olmadığı istiare bulunmaktadır. Bu istiarenin varlığını anlamak için beyitte verilen ipuçlarını takip etmek gerekir. Benzetilen beyit içinde gizlenmiştir, ancak onu bulmak içinde bazı yollar verilmiştir. Bu olmadığı takdirde bu bir edebi sanat olmaz. Kapalı istiare edebiyatımızda çok fazla kullanılmamıştır.
Yaygın istiare (Temsili istiare): Eski edebiyatçılar buna istiare-i temsili de derler. Burada bütün şiire yayılan bir ilişki bulunmaktadır. Benzetmenin temel ögeleri içinde benzetilen ya da benzeyenden sadece biri söylenerek çok fazla sayıda benzerliğin sıralandığı bir istiare örneğidir. Yalnız bunun yaygın benzetme ile karıştırmaması gerekir. Çünkü yaygın istiarede ya benzeyen ya da benzetilen kullanılır, yaygın benzetmede ise her ikisi birden kullanılmaktadır.
Edebiyatta temsili istiareye verilecek en iyi örnek Yahya Kemal Beyatlı’nın ölüm temasının işlendiği Sessiz Gemi şiiridir. Sessiz gemi şiirde kendisine benzetilendir, burada benzeyen ise ruhtur.
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakan gözleri nemli
Biçare gönüller… Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden
Birçok seneler geçti, dönen yok seferinden
Yahya Kemal Beyatlı
Edebiyatımızda sadece üç çeşit istiare bulunmamaktadır. Bu istiare türleri sadece en fazla kullanılan istiare türleridir. Bunların dışında kullanılan istiare türleri ise;
İstiare-i müfrede: Bu bir tek sözcükten oluşmaktadır.
İstiare-i mürekkebe: Birden fazla benzerliğin sıralandığı bir istiaredir.
İstiare-i mutlaka: Bu engelleyici ipucunun yani kârine-i mâni’anın olmadığı istiare türüdür. Anlaşılması oldukça zordur.
İstiare-i mücerrede: İstiare-i mutlaka türünün tersine burada engelleyici ipucu vardır.
İstiare-i müreşşaha: Burada benzerliğin sıfat ya da isim türleriyle birlikte pekiştirildiği istiare türü bulunur.
İstiare-i tahyiliye: Bu tür istiarede benzerliğin hangi taraftan yapıldığını ifşa eden sözcükleri barındıran bir istiare bulunmaktadır.
İstiare-i tehekkümiye : İstiare-i tehekkümiye de denilen bu türde, alaylı ve esprili türde bir istiare bulunur.