İyonlar kimdir?

İyonlar ilkçağda Anadolu topraklarında kurulmuş olan medeniyetlerden biridir. Bundan dolayıdır ki İzmir Körfezinden, Güllük Körfezine kadar olan bölgeye İYONYA adı verilmiştir.
iyonyalilar
İyonya genel olarak İzmir ile Büyük Menderes Nehri’nin Ege Denizine döküldüğü yere kadar olan kıyı bölgesidir. M.Ö. 1200 yıllarında Yunanistan, kuzeyden gelen büyük bir göç dalgasının istilasına uğrayınca, Akadlar Batı Anadolu’ya gelerek şehir devletleri kurdular. Bu kent devletleri “polis” ismi ile anılmaktaydı. M.Ö. 700’lü yıllarda “Panlonion” adı verilen dini bir birlik oluşturmuşlardır. Ancak siyasi birlik kuramadıkları görülmektedir. Siyasal yapılanmaları genel olarak şehir devleti şeklinde olup hiç bir zaman merkeziyetçi olmamışlardır. Deniz ticareti ve kolonicilik alanında oldukça ileriydiler. Akdeniz, Marmara, Ege ve Karadeniz’de birçok koloniler kurmuşlardır.

İyonlar, doğudan gelen ticaret yollarının bittiği noktada bulunduklarından dolayı ekonomik açıdan son derece güçlendiler. Topraklarının az olması nedeniyle denizciliğe ve deniz ticaretine önem vermişlerdir. Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz’de ticaret kolonileri kurmuşlardır. Bunların en önemlileri Sinop, Samsun ve Trabzon’dur. M.Ö. VlI. yüzyılda İyon şehir devletleri Lidya egemenliğini kabul etmişlerdir. Persler, Lidya Devletini yıktıktan sonra İyonya’yı işgal etmişler ve bunun neticesinde İyon kent devletleri Pers İmparatorluğu’na bağlanmıştır.

Efes, Kolofon, Milet, Mydnos, Priene, Teos, Erythrae, Klazomenai, Phokaia (Foça), Smyrna (İzmir),Samos (Sisam) ile Khios (Sakız) başlıca İyon şehirleridir. Bu şehirler içinde Efes ve Milet, bir kültür ve uygarlık merkezi olmuştur. Efeste’ki ünlü Artemis tapınağı İyonlara aittir.

İyon şehir devletlerinin başında krallar bulunuyordu. Asiller zaman içerinde güç kazanarak kralları tahttan indirdiler. Halkın seçtiği kişiler, meclislerin yardımı ile şehirleri yönetmeye başladılar. Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bir ülke olmalarından dolayı bilim ve kültür alanında ileri gitmişlerdir. İyonlar, sanat alanında önemli gelişmeler gösterdiler. İyon Nizamı adı verilen mimari üslubun yaratıcısıdırlar. İyon tarzında kendilerine has mimarı eserler yarattılar. Tapınaklar, açık hava tiyatroları bu alanda ki en güzel yapıtlar olarak göze çarpmaktadır.

Ticaretin gelişmesi sonucu birçok kültür ile temas kurdular. Ekonominin gelişmesi ve demokrasinin varlığı; fikir hayatı, sanat ve bilim alanında önemli gelişmelere neden oldu. Diyojen, Tales, Anaksimenes, ve Anaksimandros felsefe , matematik ve astronomi bilimlerinin temellerini attılar. Matematikte Pisagor, Coğrafya’da Kse¬nefon, Tıpta Hipokrat, Felsefe’de Heraklit ve Diojen, Şiirde Homeros ve Tarihte Heredot İonyalıların en tanınmış bilginleridir.

Tiranlık yönetimi ilk olarak İyon şehirlerinde görülmektedir. İyonlar, Fenike Alfabesi’nden yararlanarak kendi alfabelerini meydana getirdiler. İyon şair ve yazarları tarafından yazılan trajedi, komedi ve dramlar günümüze kadar gelmişlerdir. Edebiyatta Homeros destanları büyük bir öneme sahiptir.

İyonlar Tanrılarının insan biçiminde heykellerini yapmışlar. Tanrıları da insanlara benzer özelliklere sahipti. Tanrılarla insanlar arasındaki en önemli fark insanların ölümlü, tanrıların ise ölümsüz olmasıydı. Çeşitli tanrı ve tanrıçaları arasında Athena, Artemis, Zeus ve Hera gibi Tanrılar bulunmaktaydı. İyonların inançlarına göre Tanrılar arasındaki ilişki ve iletişim aynen insanlardaki gibiydi. Tanrılar İnsanlara kızdıkları zaman onları cezalandırırlardı. Onlara göre bir insanın Tanrılaşabilmesi için kusursuzluğa ve mükemmelliğe ulaşması şarttı. Bundan dolayı sportif yarışmalar büyük önem kazanmış olup insanların Tanrılaşması için bir araç olarak görülmüştür.

İyonlar M.Ö. 650-546 yıllarında ilk olarak Pers istilasına daha sonra ise İskender ve Roma istilasına uğramışlardır. İyonlar deniz ticaretinde gelişmiş olan bir uygarlık olarak ön plana çıkmıştır. Kurulduğu yer olarak denizcilikte gelişmeye müsait bir uygarlıktı. “İlyada ve Odesa destanı” bu dönemin en önemli eseridir. Bilim ve sanatta gelişmiş olan İyonlar Matematik alanında Tales ve Pisagor, Tarih alanında Heredot, Tıpta Hipokrat, Felsefede Diojen bu dönemde yetiştiler.

Her biri bağımsız bir devlet gibi olan İyon şehirleri krallar tarafından yönetilmekteydi Krallık babadan oğla geçmekteydi. Daha sonra asiller, kralları devirerek oligarşik yönetim tarzını kurdular. Ticari faaliyetlerle zenginleşmiş olan halk asillerin yönetimine son vererek demokratik hükümetler kurmuşlardır.

İyon kent devletlerinde halk; birtakım siyasi haklara sahip özgür vatandaşlar, özgür olmalarına rağmen siyasi hakları olmayan insanlar, her türlü haktan yoksun olan ve efendisinin malı sayılan kölelerden meydana gelmekteydi. Lidyalıların, İyonların Anadolu ticaretine katılmalarına engel olmaları onların deniz koloniciliğine yönelmelerine neden olmuştur. İyonlar kısa zaman içinde dünya pazarlarında önemli bir etkinlik kurdular. Anadolu kıyılarından başka Doğu Karadeniz’de ve hatta Mısır’da koloniler kuran İyonlar ticaret, gemicilik sayesinde zenginliğe kavuştular.

İyonlar, seramik, heykel ve mimari alanda ileri gitmiş bir uygarlıktı. Taş ve mermer ile Efes ve Milet’te saray ve tapınaklar yapmışlardır. Bunlardan Efes’teki Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmektedir. Sisam Adasındaki Hera Tapınağı yine İyon eserlerinden biridir.

Bir Cevap Yazın