Kapitülasyonlar nedir?
Kapitülasyonlar denince ilk akla gelen 1536 yılından itibaren Osmanlı Devleti’nin Avrupa ülkelerine tanımış oldu ayrıcalıklar gelmektedir. Daha önceleri de özellikle ilkçağ ve ortaçağda bir çok devlet birbirlerini buna benzer bir çok ayrıcalık tanımıştır. Osmanlı Devlet’i 1936 yılından itibaren ilişki içinde bulunduğu Avrupalı devletlere bir çok ayrıcalık tanımıştır.
Avrupa-Asya ticaretinde önemli bir geçit noktası oluşturmuş olan Anadolu , 15. Asırda tamamı ile Osmanlı Devleti’nin denetimine geçince bu ticaretten faydalanan Avrupa ülkeleri Osmanlı devleti ile yeni anlaşmalar yapma yoluna gitmişlerdir. Osmanlı devleti transit ticaretten son derece önemli gelir elde etmiş olduğundan dolayı bu tarz anlaşmaları kendisine uygun bulmuştur. İlk anlaşma 1352 yılında Cenevizliler ile yapılmış olan ticari ayrıcalıklar tanıyan anlaşmadır.. Bu anlaşmadan daha sona Venedikliler ile benzer bir anlaşma yapılmıştır. Bu tarz anlaşmalar diğer padişahlar döneminde de sürdürülmüştür.
16. asrın ortalarına gelindiği zaman Venedik elde etmiş olduğu ayrıcalıklar ile Osmanlı dış ticaretinin önemli bir bölümünü yürütecek duruma gelmişti. Bu arada, Mısır ve Suriye’nin Osmanlının egemenliği altına girmesi ile Avrupa-Asya arasında eskiden beri var olan çok önemli bir ticaret yolu olan İpek yolu da Osmanlı Devleti’nin eline geçmiş bulunuyordu. Bunun üzerine bu yoldan faydalanan diğer Avrupa ülkeleri Osmanlı Devleti’nden çeşitli ticari ayrıcalıklar istemeye başlamışlardır. Avrupa ülkeleri aralarında var olan ticari rekabetten kendi siyasal çıkarları bakımından faydalanmak isteyen Osmanlı Devleti de bu devletlerin isteklerine olumlu yaklaşmıştır. İşte ilk kapitülasyon olarak nitelendirilmiş olan 1536 yılındaki Osmanlı-Fransız antlaşması böyle bir ortamda imzalanmıştır.
Siyasi açıdan zor durumda bulunan Fransa kralı I. François’ ya destek veren Kanuni Sultan Süleyman onun ticaret alanındaki isteğini ardaki dostluğu güçlendirmek bakımından uygun bulmuş ve bu ayrıcalık tanıyan anlaşmayı imzalamıştır. Buna göre, Fransız tüccarları Osmanlı devleti sınırları içinde yapacakları ticarette bir Osmanlı uyruğunun ödeyeceği kadar resim ve harç ödeyeceklerdi. Bu anlaşma sayesinde büyük yararlar sağlayan Fransa, 1569 yılında yapmış olduğu yeni bir anlaşma ile elde etmiş olduğu ayrıcalıkları daha çok genişletmiştir. O tarihe kadar Venediklilerin elinde olan ticaret üstünlüğünü elde etmiştir.
17. asrın başlarında Osmanlı devleti sularında yılda binin üstünde Fransız bayrağı taşıyan ticaret gemisi dolaşıyor ve bunlar Fransa’nın dış ticaretinin yaklaşık olarak yarısını oluşturan bir faaliyet yürütüyorlardı. Fransa, İngiltere ve Venedik dışındaki Avrupa ülkelerinin gemilerinin de kendi bayraklarını taşıyarak ticaret yapmalarına imkan sağlıyordu.
1581 yılında ilk Kapitülasyon antlaşmasını elde etmiş olan İngiltere 17. Asırda giderek üstünlük elde etmeye başlamıştır. Bu üstünlük mücadelesi 17. Asır boyunca İngiltere ile Fransa arasında sert bir mücadelenin yaşanmasına sebep olmuştur. Osmanlı Devleti bu dönemde askeri yenilgiler neden ile ekonomik açıdan bir buhran yaşamakta idi. Bu buhrandan kurtulamaya çalışırken Fransa ve İngiltere’ye daha çok ayrıcalıklar tanımıştır. Bu ayrıcalıklar uzun vadede Osmanlı Devleti’nin aleyhine olmuştur. 18. Asırda bu ayrıcalıklara 1718 yılında imzalanan Pasarofça Antlaşması ve 1774 yılında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile verilen ayrıcalıklar eklenmiştir.
Yarı sömürge durumuna düşen bu kapitülasyonlardan kurtulmak için ilk kez 1856 Paris Konferansı esnasında bir girişimde bulundu. Ancak Osmanlı Devleti güçsüz olduğundan bu isteği geri çevrilmiştir.
Kapitülasyonlardan kurtulmak için ilk önemli adım 1908’de II. Meşrutiyetin ilanından sonra atılmıştır. Ancak 1920 yılında imzalanan Sevr antlaşması kapitülasyonların yürürlükte olduğunu göstermiştir. 1923 yılında imzalanan Lozan barış antlaşması ile kapitülasyonlar kaldırılmıştır.