Karadeniz’de hangi balıklar avlanır?
Karadeniz, ülkemizin kuzeyinde yer alan ve İstanbul’dan başlayıp, Artvin’e kadar devam eden 8.350 km kıyı uzunluğu olan bir denizdir. Karadeniz’in en derin noktası 2.210 metreye kadar ulaşabilmektedir. Ülkemizde denizlerde çıkarılan balıkların %70 kadarı Karadeniz’den çıkarılmaktadır. Karadeniz açık bir deniz değildir. Bu yüzden bazı doğal sebeplerden dolayı ya da bazı atıklardan dolayı balıkların ölmesine neden olmaktadır. Çoğu bakılar günümüzde hala balıkçıların ağlarına yakalansa da, kirlilik nedeniyle Uskumru, Torik, Lüfer ve Domuz Balığı artık yok denecek kadar azalmış ve yakalanmamaktadır. Çoğu balıklar kirlilik nedeniyle ve balıkçıların hataları yüzünden yok olmakla karşı karşıya kalmışlardır. Karadeniz’de çıkarılan hamsi bile yok olma ile karşı karşıyadır. Ülkemizde yenmediği için avlanılmayan Kayabalığı, Vatos ve Yunus sıklıkla balıkçıların ağlarına yakalanmış olsalar bile yenilmediği için tekrar denize bırakılmaktadırlar.
Hamsi: Bu balık türü sadece Karadeniz içerisinde değil Marmara denizi içerisinde de sürüler halinde görülmektedir. İnce bir balık türü olup, boyu 18 santime kadar ulaşabilen ince balıklardır. Kasım ve mart aylarında üremek ve beslenmek amacıyla Karadeniz’in kıyısına doğru sürü şeklinde yaklaşırlar. Hamsi balığı genellikle balıkçılar tarafından atılan ağlara gece yakalanırlar. Çünkü hamsi balığı gündüzleri denizin dibinde yüzeyler. Genellikle 4 yıl boyunca ömürleri vardır. 18 derece ile -20 dereceye kadar hayatta kalabilirler. Hamsiler yumurta bırakarak ürer. Bir hamsi sürüsünün 25 metre ile 55 metre arasında kırk binden fazla yumurta bırakmaktadır.
Palamut: Sıcak yerleri sever. Bu yüzden genellikle Karadeniz’in kıyı kısmında bulunur. İri bir balık ve çok sivri dişleri olan etçil bir balık türüdür. Hamsi balığı gibi sürüler halinde yaşayıp, kendisinden daha küçük olan balıklarla beslenir. Hamsiler yumurta bırakmak için kıyıya geldiği zaman palamutlar tarafından yenmektedir. Palamut balığının büyüklüğüne göre çeşitli adları vardır. 16 santim oyuna kadar olan Palamut vonozu, 16 santim ile 22 santim boyuna ulaşanlara kestane palamut, 22 ile 28 santim olana kadar Çingene palamut, 28 ile 35 santim arasında olan palamut denmektedir. 40 santime kadar ulaşırsa Zindandelen denmektedir. Bir palamut balığı 65 santim boyuna kadar ulaşabilmektedir. Sıklıkla 35 santimi geçen balıklara çok sık rastlanmamaktadır. Palamut balığı yanlış avlanma yüzünden türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır.
Lüfer: Karadeniz’de çok yakalanan bir balık türüdür. Çok saldırgan bir balık olmaktadır. Bu yüzden kendisinin üç katı büyüklükte olan balıkları bile kolaylıkla avlayabilmektedir. Sürü halinde yaşayan bütün balıklara saldırır. Boyları 110 santime kadar ulaşacakken, kilosu 12 kiloya kadar ulaşabilmektedir. Sürü halinde dolaşan ve ılık yerlerde yaşamaktadırlar. Yumurtlayacağı zaman 10 metre ve 200 metre arasında avlanır ve kayalık yerlere yumurtalarını bırakırlar. Karadeniz’e yumurtalarını bıraktıktan sonra, Marmara denizi, Ege denizi ve en son Akdeniz’e ulaşırlar. 10 santim boyutunda olan balıklara defne yaprağı denmektedir. 10 ile 18 santim arasında olan lüfer balığına da çinekop denilmektedir. Karadeniz’de çinekop lüfer balığı o kadar fazla olmasından dolayı lüfer sanılmayıp çinekop adında bir balık türü olduğu sanılmaktadır. Akdeniz’e göç etmelerinden dolayı, 35 santimden büyük lüfer balığı çok nadir görülmektedir.
Tekir: Diğer balıkların aksine kırmızımsı ya da turuncu renkli olduğu için kolaylıkla tekir balığı olduğu anlaşılır. Ama yine de barbunya adı verilen balıkla karıştırılmaktadır. Barbunya balığı ile arasında ki en önemli fark baş bölgesin de iki tane bıyığı vardır. Ve lezzet olarak da kolaylıkla ayırt edebilirsiniz. Hamsi balığı gibi ince balıklar arasında olmaktadır. Boyları 15 santim ile 25 santim uzunluğuna kadar ulaşabilir. Yumurta bırakmak için kıyılara yaklaşmaktadırlar.
Kolyoz: Görünüm olarak bir füzeye benzemektedir. Baş üzerinde olan derisi yok denecek kadar incedir. Bu yüzden büyüyen bir kolyoz balığının kafasına bakıldığı zaman beyni çıplak gözle rahatlıkla görülmektedir. Sıklıkla insanlar kolyoz balığını palamut ve uskumru ile karıştırmaktadır. 15 santim ile 25 santim arasında olmaktadır. Çok nadir de olsa 50 santime kadar ulaşabilmektedir. En çok salamurası yapılan balıklar arasında olmaktadır.
Kalkan: Denizin dibinde yaşaması ile bilinen bir balık türüdür. 20 metre ile 70 metre arasında görülmektedir. Tehlike hissettiği zaman kumun içine girip ortadan kaybolmaktadır. Diğer balıkların aksine yassı olmaktadır. Çok kıymetli bir balık türüdür. Deniz dibinde bulunan yengeç ya da benzeri kabuklu canlılarla beslenir. Derisinde pul olmadığı gibi oval bir balıktır. 50 santim ile 70 santim büyüklüğünde olacağı gibi 20 kg ağırlığına kadar da ulaşabilmektedirler. Yaz aylarında deniz kumuna yumurta bırakır. 15 milyona kadar yumurta bıraktıkları bilinmektedir. Erkek kalkan balıklarının yumurtaları döllemesi sonucunda 1 hafta gibi bir süre içerisinde yumurtalar canlanır.
Pisi: Kalkan balığına benzeyen yassı olan ama oval değildir. İki gözünün balığın sağ tarafında bulunmaktadır. 20 santim ile 50 santim arasında olabilir.
Çaça: gümüş renginde olurlar. Ülkemizde sıklıkla gümüş balığı olarak adlandırılır. Genellikle Karadeniz’in kuzey kısmında daha çok görülür. Çok fazla yağlı bir balık olmasına rağmen vitamin bakımından da çok zengin olmaktadır.
Mezgit: Marmara denizi ve Karadeniz’de çok aşırı miktarda bulunurlar. 40 santime kadar ulaşan boyları olmaktadır. İlk bahar geldiği zaman yumurta bırakırlar. Sürü halinde yaşar ve hamsi balıklarını avlar.
İstavrit: Bütün denizlerde çok fazla bulunan ve en çok avlanan balık türü olmaktadır. 13 santim boyuna kadar 40 santim boyuna kadar ulaşan bir istavrit balığı artık günümüzde hemen hemen hiç yakalanmamaktadır.
Sarı mezgit: Salamura olarak da yapılan ve ülkemizde hobi olarak balık tutan insanların sıklıkla avladıkları bir balık türüdür. Boyu 20 santim ile 50 santime kadar ulaşabilecekken, 3 kiloya yakın bir ağırlığı olmaktadır.
Gelincik: Yırtıcı ve saldırgan gelincik hayvanına benzediği için bu adı almıştır. Batı Karadeniz bölgesinde daha çok yakalanmaktadır. 20 santim ile 40 santim arasında boyları vardır. Kuyruk kısmı ince ve yassıdır. Orta kısımları da şişkin olmaktadır. Balıkçılar tarafından yanlış avlanma yüzünden yok denecek kadar azalmıştır.