Karar alırken neden onaya ihtiyaç duyuyorsunuz?
Herkesin bir hayali var bu hayatta. Ama kimse hayallerine ulaşmak için kavi bir inanca sahip değil sanırım. Çünkü insanların adım atmadan önce başkalarından onay almaları durumu çocukluklarından başlayarak kendilerine öğretiliyor. Anne ve babaların çocuk yetişme konularında aşırı baskıcı tutumları nedeniyle çocuklar yetişkinlik dönemlerinde de bastırılmış hayaller kurabiliyorlar. Hayallerini ve fikirlerini birilerine anlatıp, onlardan onay alma gereği duyabiliyorlar.
Peki bunun nesi kötü?
İşi ehline sorunuz, dinimizin de emridir. Ancak fikirleriniz, hayalleriniz konusunda danıştığınız kişiler, arkadaşınız olursa, sizi yönlendirme hususunda pekte yapıcı olmayabilir. Bunu hayatınızda siz de yaşamışsınızdır. “Dünyayı sen mı kurtaracaksın be birader” klişe laflardan bir tanesidir. Siz arkdaşınıza fikrinizi anlatırsınız. Onunda bu güzel mücadele yer almasını istersiniz. Ancak onun hayalleri sizin ki gibi derin ve ufuk açıcı olmadığından, olumsuz düşüncelerle sizin de hayallerinize kilit vurabilir. Eğer onaya muhtaç bir kişiliğe sahip değilseniz, her ne kadar arkadaşınız olumsuz fikirler sergilemiş olsa da, kendisine gülüp geçebilirsiniz. Ancak bunu yapabilecek bir ruhunuzun olması lazım. Mesela bu konuda çokça anlatılan Edison hikayesini herkes bilir. 9999 kere denenmiş bir ampul deneyinden sonra insanlığın hayatını değiştiren bir icadın hikayesi.
Edison her ne kadar olumsuz düşüncelerle muhatap olsa da, hiçbir zaman kale almamış, hatta tam aksine olumsuz düşünceleri olumluya tebdil ederek değerlendirmiştir. Bu hususta sarhoşun birisi Edison bilim adamına “Senin icat olmadı, olmayacak, sen ancak havayı alırsın” demiş. Edison hayrete gelerek “havayı almak mı? ben neden düşünemedim?” diyerek ampulün havasını almış ve ilk denemede yakmayı başarmış. Siz de Edison gibi başkaların onayına muhtaç biri değil, ayrıca onların olumsuz düşüncelerinden etkilenen bir kişilik değilseniz, herkese fikirlerinizi anlatabilirsiniz. Ancak bu konuda yine de ihtiyatlı davranmanız gerekir. Çünkü insanların hayatlarında yaşadıkları güvensizlikler ve kaygılar vardır. Bunu asla unutmayın.