Kararsızlık nedir?
Kararsızlık kişilerin günlük hayatlarında karar vermesi gereken bir olayla karşılaştığında kolay karar verememe durumudur. Bu kişiler ne giyeceğine, neyi yiyeceğine, nereye gideceğine bir türlü karar veremezler. Bazıları karar verse de, bu kararlarının doğru olup olmadığını sürekli olarak sorgular. Kararsızlık bunu yaşayan için ve bundan etkilenen kişiler için çok yıpratıcı bir süreçtir. Her konuda karar verebilmek gerçekte kolay değildir. Kararı verebilmek için kişinin ne istediğini bilmesi, kendini tanıması, gereksinim ve zorunluluklarını bilmesi, dış koşulları değerlendirmesi ve sonuçlarını öngörebilmesi gerekir. Bunlarda oluşan bir aksaklık, kişide kararsızlığı meydana getirir. Karar verme kişiden kişiye farklı şekillerde gelişir. Bazı kişiler ciddi bir konuda ayaküstü karar verirken, bazıları basit konularda bile karar veremezler. Kararsızlık çeken kişiler her zaman iç dünyalarında birbiriyle çelişen ya da çatışan isteklere sahiptir. Bunlardan hangisine karar vereceklerini bile karar veremezler. Yanlış karar verecekleri zaman, kaybedecekleri şeyleri düşünüp kararsız kalırlar. Kişinin kararsız olmasında öncelikle bunun gerçek kararsızlık olup olmadığını belirlemek gerekir. Önemsememe, üşenmek, isteksizlik gibi durumlarda kararsızlık gibi görünüme bürünebilir.
Kararsızlığı etkileyen faktörler nelerdir?
Bir kişinin yaşadığı kararsızlığı etkileyen en önemli etken kişilik yapısıdır. Ancak kararsızlığın ortaya çıkma nedeni olan kişilik yapıları arasında büyük farklar vardır. Kararsızlığı etkileyen unsurlar seçim yapamamak, özgüven eksikliğinin olması, neyin önemli olduğuna karar verememek, kimlik karmaşası yaşamak, ayrıntılara takılıp kalmak, kararı karşısındaki kişiden beklemek, hayır diyememek, karşısındakini kırmak istememek, karşısındakinin baskın tutumu gibi etkenlerdir.
- Özgüven: Karar verebilmek için, önce özgüven olması gerekir. Kişilerin özgüveni yüksek olduğunda, karar vermek daha kolay olur. Ancak verilen kararın doğruluğu için özgüvenin sağlıklı olması gerekmektedir. Buna sahip kişiler bir konuda yeterli bilgiye sahip olmadıkları zaman, başkalarına danışmaktan çekinmez. Karar verdikten sonra, kendi kararlarını sorgulamazlar. Kararları yanlış olduğunda, yanlış olduğunu kabul ederler. Özgüveni sağlıksız kişiler kararlarının doğruluğunun sorgulanmasına dayanamaz. Kararlarını kimseye danışmadan verir, bunların doğru olduğundan kuşku duymazlar.
- Çekingenlik – Utangaçlık: Yapıları çekingen ve utangaç olan kişiler kararsızlık yaşadıkları zaman, başkalarının gözünden düşeceklerinden endişe duyarlar. Verdikleri kararı başkalarının beğenmeyeceğini, yanlış anlaşılabileceğini, eleştiri alacağını düşünür ve bundan endişe duyarlar. Çekingen yapıdakiler verdikleri kararı nasıl açıklayacaklarını da sorun eder. Kararları başkalarını etkileyecekse bunda daha fazla zorlanırlar. Bu nedenle kararsız görünürler.
- Mükemmeliyetçilik: Kişilerin kararsızlık yaşamasının en önemli etkenlerinden biri sonu gelmeyen mükemmeliyetçiliktir. Bunlar ne yaparsa yapsınlar mükemmele ulaşamayacaklarını düşünürler. Her yaptıklarında eksiklikler bulurlar. Bu ayrıntılara takılır ve sonuca ulaşamazlar. İyiyi, güzeli yaratmaya çalışırken kararsızlık yaşarlar.
- Hata yapma korkusu: Karar verebilmek aslında bir seçim yapmaktır. Bazı durumlarda risk almaktır. Yapacakları seçimin hatalı olabileceğini düşünmek, insanları kararsız bir hale getirir. Hata yaptıklarında kaybedeceklerini veya diğer kişilerin tepkisini düşünürler.
- Karşısındakinin sevgisini kaybetme korkusu: Kişiler karşısında olanı kaybetmemek, onun sevgisinden mahrum olmamak için, kararsız kalabilirler. Kişiler kendi isteklerini yaparsa, istedikleri sevgiden yoksun kalacaklarını düşünürler. İsteklerini yokmuş gibi düşünerek, karar vermeyi karşısındakine bırakır veya karşısındakinin istekleri doğrultusunda hareket ederler.
- Bağımlılık: Kararını kendisi veremeyen, bunu başkasının vermesini isteyen bağımlı kişilik yapısında olanlar, kararlarını her zaman başkasının vermesini isterler.
Kararsız biriyle karşılaşıldığında neler yapılabilir?
Kararsız kişilerle her türlü ortamda karşılaşılabilir. Bu durumlarda kararsızlığı artıracak davranışlardan uzak durmak gerekir. Kararsızlığın artmaması için;
- Duyguların yaratacağı etkilerden uzak durmaya çalışın. Aşırı kararsız olma, kişiyi daha fazla öfkelendirir. Öfkenin sizi yönlendirmesine izin vermemeniz gerekir.
- Karşınızdaki kişiyi karar vermeye zorlamayın. Zorlama kararsız olanı daha fazla kararsız edecektir.
- Özgüven duygusunu zayıflatmamak için, karşınızdaki kişiyi beceriksizlikle suçlamayın. Eleştirileriniz belli bir üslupla olmalıdır.
- Karar vermeyi zorlaştıran ortam yaratmayın. Stresli bir ortam kararsızlığı arttırır.
- Mantığı kurarak, karar vermesini kolaylaştırabilirsiniz.
- Motivasyonunun artmasını sağlayarak, kararsız kalmanın bir bedeli olduğunu ve kararsız kalmanın da bir karar olacağını anlatın.
- Kararın hızlı alınması gereken durumlarda kararı kendiniz verin.