Karluklar kimdir?
Günümüz Türkmenlerinin kökenini oluşturan Karluklar, ilk olarak Karahanlıları ve daha sonrasında Selçukluları oluşturan toplumu meydana getirmişlerdir.
Karluklar devlet kurmadan asırlar önce kendi boylarıyla anılmaya başlamış, kurmuş oldukları otorite ile bölgelerinde önemli güç unsuru olarak varlıklarını devam ettirmiş olan Türk boylarından biridir. Sözcük anlamı Kar-Lık heceleriyle açıklanmaktadır. Türkçe’de kar yığını olarak kullanılan Karlık kelimesi, tarih kaynaklarındaki telaffuz farklılıklarından dolayı Karluk olarak anılmış ve kayıtlara bu haliyle geçmiştir
Her ne kadar bu toplumu Karluk olarak adlandırsak da onlar kendilerini “Türkmen” olarak ifade etmektedirler. Günümüzde Anadolu ve Ortadoğu bölgelerinde yaşamakta olan Türk toplumları da binlerce yıllık bu ifadeyi kullanmaya devam etmektedirler.
Karluklar, “On Oklar” boyundan gelmekte, “Üç Oklar” olarak anılmaktadırlar. 665 yılından itibaren Karluk olarak anılmışlardır.
Üç Oğuzlar, Göktürk Devletinin 630 yılında yıkılmasından sonra Ötüken civarlarında varlıklarını devam ettiren Türk boylarından biri olmuştur. 630 yılında Göktürk Devletinin yıkılmasından sonra bir süre bağımsız olarak yaşamışlardır. Bu dönemde Çinliler, Göktürk Devleti’nin yıkılmasından yararlanarak Türk toplumlarının yaşadığı bölgelerde genişleme faaliyetleri yürütmüştür. Bu faaliyetler sonucunda Türk boyları mukavemet amacıyla Çin’e muhtelif saldırılar düzenlemişlerdir.
Göktürk hakanı, Kutluk Kağan 680 yılında Çin’e karşı isyan etmiştir. Bu isyandan sonra Türk boyları Kutluk Kağan etrafında toplanmaya karar vermişlerdir. Karluklar, önce Kutluk Kağana itaat etmeyi reddetmişlerse de Kutluk Kağandan sonra gelen kardeşi Kapagan ( Kapgan) Kağan’ın Göktürk’lerin başına geçmesi ile zorla da olsa Göktürk hakimiyeti altına girmişlerdir.
Göktürk Devleti, Bilge Kağan’ın 734 yılında ölümü üzerine iç karışıklıklar yaşamaya başlamıştır. Bilge Kağan’ın ölümünden sonra Oğlu Tengri Kağan’ın yaşının küçük olması, Bilge Kağan’ın geçecek bir varis bulunmaması, akıl hocası ve aynı zamanda vezir olan Tonyukuk’un da yaşının ilerlemiş olmasından dolayı başsız kalmışlardı. Aynı zamanda Çin’de bu durumdan istifade ederek Göktürk’ler üzerinde ağır baskı kurmuştur. Karluklar, bu yönetim boşluğu sırasında diğer Türk boylarından olan Basmiller ve Uygurlar ile ittifak kurarak Basmil liderini 742 yılında Kağan ilan etmişlerdir. Uygurlar daha sonra Basmil ve Karluklar üzerinde hakimiyet kurarak yönetimi ele geçirmişler ve Göktürk devletini yıkarak Uygur devleti olarak yeniden ayağa kaldırmışlardır. Göktürklerin yıkılmasından sonra Karluklar, kendi devletini kurdukları 766 yılına kadar Uygur Devletine bağlı olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.
751 yılında Çin, İslam Ordularına karşı koymaya hazırlanmıştı. Çin, politikası gereği Uygurlar ile bazen ittifak bazen itilaf halinde olmuştur. Ancak Çin ordusu, Araplar ile Karlukların işbirliğiyle ağır bir yenilgiye uğramışlardır. Bu ağır mağlubiyet Çin’in Türk Coğrafyasından çok uzun bir süre çekilmesiyle sonuçlanmıştır.
Talas Zaferi ile Türkler İslamiyet ile tanıştı. Böylelikle Karluklar İslamiyet ile tanışan ilk Türk toplumu olarak tarihe geçmişlerdir. İslamiyet Karluklar üzerinde önemli etki yapmıştır. Boylar halinde İslamiyeti kabul ederek ilk Müslüman Türk Toplumu olmuşlardır.
Karluklar, Talas zaferinden sonra Uygurlar ile anlaşmazlığa düştüler. Uygurların kuruluşunda asli unsur olan Karluklar, Uygur Kağanı ile tekrar hakimiyet mücadelesi içerisine giriştilerse de başarılı olamayarak Turfan bölgesinden uzaklaştırılmışlardır. Uygurlar tarafından Turfan bölgesinden sürüldükten sonra, Arap- Çin savaşının yaşandığı Talas bölgesine yerleşmişler ve 756 yılında “Türkmen” unvanıyla kendi devletlerini ilan etmişlerdir.
Karluklar, kalabalık nüfusları ve güçlü bir orduya sahip olmalarına rağmen tam anlamıyla bir devlet haline gelememişlerdi.
Karlukların 630’lu yıllarda başlamış olan tarihi, Karluk Devletinin kurulduğu yıllara kadar oldukça hareketli geçmesine rağmen, Karluk Devleti dönemi durağan ve çoğunlukla barış içerisinde geçmiştir.
Karluklar döneminde Uygurlar önemli bir güce sahipti. Şehir düzenine geçmiş olan, ticaretle uğraşan ve yüksek refah seviyesine sahip olan Uygurlar Karluklar üzerinde baskı kurmamıştır. Karluklarda Uygurlar ile coğrafi olarak mücadele içerisine girmekten uzak durmuşlardır. Karluk ve Uygur Devletleri Türk Coğrafyasında Türklüğü yaşatan iki büyük Devlet olarak varlıklarını 840 yılına kadar devam ettirmişlerdir.
Bu tarihten sonra diğer Türk boyları ile birlikte Karahanlı Devleti’ni oluşturan unsurlar içerisinde yer almışlardır.