Kaşıntı nedir, sebepleri nelerdir?
Kaşıntıdan zaman zaman muzdarip olmamış kişi yok gibidir. Bazen sadece hafif bir kaşıntı söz konusu iken, bazen hayatı kabusa çevirecek derecede şiddetli kaşıntılar değişik sebepler ile hayatımıza dahil olmuştur.
Kaşıntının sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ciltte yer alan sinirlerin değişik etkiler neticesinde uyarılması ile salgılanan histaminin beyne kaşınma talimatı vermesi şeklinde bir mekanizmanın işlediği bilinmektedir. Kaşıntı, egzama, su çiçeği, bitlenme, kurdeşen, alerji gibi cilt hastalıklarındaki en belirgin semptom iken, bazen de önemli iç hastalıkların habercisi olabilmektedir.
Kaşıntının nedenleri arasında hiçbir fiziksel nedenin bulunmadığı durumlar da olabilmektedir. Kaşınmak, sadece psikolojik bir köken nedeniyle gündeme gelebilmektedir. Tüm bu nedenlerden ötürü, kaşıntının sebebinin irdelenmesi, bu nedenin ciddiyetinin ne olduğunun değerlendirilmesi gerekmektedir. İlk etapta dermatolojik muayeneden geçilmeli, iç hastalıklar konusunda bir şüphe oluşmuşsa dahiliye muayenesine de başvurulmalıdır.
Kaşıntı olan bölge sıcaktan ve nemden uzak tutulmalıdır. Bu bölgeye temas edecek şekilde sentetik giysiler giyilmemelidir. Sabun cildi kuruttuğundan kaşıntıyı artırıcı etki gösterirler. Bu nedenle cilde dost, özel üretilen sabunlar tercih edilmelidir. Cilt iyi temizlenmeli, ciltte sabun artığı kalmamasına önem verilmelidir. Kaşıntı olan bölge dayanması bazen imkansız olsa da mümkün olduğunca kaşınmamalıdır. Zira, kaşımak var olan kaşıntının derecesini artırmakta, kaşıntının ciltte oluşturduğu tahribatı çoğaltmaktadır.