Kast sistemi nedir?
Başta Hindistan olmak üzere Nepal, Bali ve Sri Lanka gibi ülkelerde uygulanan kast sistemi, toplumdaki sınıfları ve bu sınıfların üstelenmesi gereken görevleri esas alan bir toplumsal davranış modelidir. Sosyoloji biliminin konusu olan kast sisteminin ismi, Portekizce ve İspanyolca dillerinde yer alan ırk manasındaki “casta” kelimesinden gelir. Kast sisteminin ismi her ne kadar Portekizce ve İspanyolca etkileşimiyle ortaya çıkmış olsa da, bu sistem günümüzde yoğun olarak Hindistan’da görülmekte ve bu nedenle de Hint toplumuyla özdeşleştirilmektedir. Yeme içmeden evliliğe, yaşanan evin seçiminden çalışılacak işin belirlenmesine kadar birçok farklı konuyu bünyesinde barındıran kast sisteminde toplum “üst ve alt tabaka” olarak iki temel sınıfa ayrılır. Bazı insanlar kast sisteminin uzun yıllar öncesinde kaldığını düşünse de, modern dünyada da bu sistemin dahil olduğu toplumlar ve farklı coğrafyalar bulunmaktadır.
Kast sistemi esasen sadece birkaç alanda değil, kişinin hayatının her aşamasında etkili olan ve tüm davranışları içeren bir modeldir. Üst ve alt tabaka olarak yapılan sınıflandırma zannedildiğinin aksine maddi kazançla alakalı değildir. Kişilerin ruhani saflık dereceleri ve yaptıkları meslek üst ya da alt tabakaya mensup olduklarını belirler. Bu bağlamda belirtilmesinde yarar var ki, kast sistemi Hinduizm inanç sistemi dahilinde gelişmiş ve insanların davranışlarını da bu inanca göre yapılandırmaya çalışan bir toplum modelidir. Kişinin kiminle evlendiği dahi Hinduizm tabanlı bu toplum sisteminde önemlidir ve kast sisteminde akrabalarla evliliğine de izin verilmektedir.
İnsanların hangi mesleği yapacağına ve hangi sektörde çalışacağına da kast sistemi bünyesinde karar verilir. Zira her insan farklı bir kasta mensup olmakta ve kimin kimle evleneceğine de kişilerin bulunduğu kastlara göre karar verilmektedir. Bu toplum modelinde aynı kasta olmayan insanlar evlenememekte ve evlilik için muhakkak her iki tarafın da aynı kastın mensubu olması şartı aranmaktadır. Bunlar dışında kast sisteminde insanların nerede, nasıl ve kimlerle birlikte yemek yiyeceğine de bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Zira alt kastlardan yani alt tabaklardan olan kişilerin üst kastlardan olan kişilerle aynı ortamda yemek yemesi hoş karşılanmamaktadır. Üst kastın mensubu olan insanlar alt tabakalardan insanlarla birlikte yemek yemeleri halinde ruhlarının kirleneceğine ve saflık derecelerinin azalacağına inanmaktadır. Şüphesiz alt tabakaya mensup olan insanların kimlerle yemek yiyeceğine, kendilerini üst tabakaya dahil eden bir başka değişle kendilerini “üstün gören” kişiler karar vermektedir…
İnsan hakları açısından rasyonel bir biçimde bakıldığında kast sisteminin insanlık adına pek de yararlı bir toplum modeli olmadığını düşünen oldukça fazla insan bulunduğundan, bu sistemin uygulandığı toplumlar da giderek azalmaktadır.