Katibi kimdir?
Katibi, Türk Halk Edebiyatı’nın 17. yüzyılında yaşamış olan başarılı bir saz şairidir. 17. yüzyılda sırasıyla; Kuloğlu, Katibi, Kayıkçı Kul Mustafa, Aşık, Üsküdari, Keşfi, Kul Deveci, Kamil, Benli Ali ve Aşık Gazi Hasan gibi önemli isimler bulunur. Ancak bu isimler arasında en önemlilerini sıralamamız gerekirse ilk üçte yer alan isimlerden biri olarak Katibi karşımıza çıkar. Katibi’nin hayatına dair bilgileri; tıpkı diğer saz şairlerinde olduğu gibi hem şairin kendi şiirlerinden, hem aynı dönemde kendisi ile yetişmiş olan şairlerin şiirlerinden, hem de Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı eserindeki ilgili kayıtlardan öğrenebiliyoruz.
Buna göre baktığımızda Katibi 4. Murad zamanında yaşamış bir saz şiiridir. Özellikle 4. Murad için yazmış olduğu methiyeleri ve aynı zamanda da ölümü üzerine yazmış olduğu mersiyeleri ile halk şiirinde başarılı bir isim olarak kendini bizlere tanıtmıştır. Katibi, kendisinden evvelki Kuloğlu’nu şairlik açısından örnek almış olsa da saz şiarliği konusunda kendisinden daha farklı bir alandan ilermemiş ve klasik şiirin etkilerini büsbütün şiirlerine yansıtmıştır. Öyle ki en az İran ve Arap edebiyatlarına mensup olan şairler kadar bilgili olduğunu ispat etmek adına aruz ölçüsü ile beraber şiirlerini yazmaya başlamıştır. Şiirlerinde yabancı kelimelere ve terkiblere yer vermiştir, ancak bu sebepten ötürü halkın kendisi anlaması zorlaşmıştır.
Zaman içerisinde elbette türkmani, varsağı, semai, koşma gibi türlerde de hece vezniyle şiirler yazmıştır. Hatta yazmış olduğu bu şiirlerde çok daha başarılı bir şair olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Ancak dönemi içerisinde klasik edebiyatın erişilmez duruşundan ister istemez etkilenmiş olmasını da gayet doğal karşılayabiliriz. Yazmış olduğu şiirlerinde deruni bir ahenk bulunur, aşk ve kahramanlık temalı şiirleri hakimdir. Kendisi dönemindeki diğer saz şairleri gibi, Yeniçeri Ocaklarında yetişmiş bir ordu şairidir. Şiirlerinde katılmış olduğu savaşlara ve seferlere dair bilgiler bulmak mümkündür. Ölüm tarihi net olarak bilinmemekte olan şairimiz, 17. yüzyıl halk şiirinde önemli isimler arasında kendisine yer bulmuş ve arkasında güzide şiirler bırakmıştır.