Katma Değer Vergisi, KDV nedir?
Küresel ekonominin her geçen gün daha da büyük bir parçası olan ülkemizde 1984 yılından bu yana uygulanan Katma Değer Vergisi yani kısaca KDV uygulaması, ülke ekonomileri için önemi çok büyük olan “kayıt dışı ekonominin önlenmesi” için geliştirilmiş “vergi iadesi” sistemini bünyesinde barındıran bir vergi çeşididir. Ülkemizde olduğu gibi dünya genelinde tüm medeni ülkelerin bilhassa önem verdiği ve önlemek için büyük bir uğraş içine girdiği kayıt dışı ekonomi devletten gizlenen tüm faaliyetleri kapsar ki, bu faaliyetlerin yapılmasından da doğan bir vergi borcu bulunmaktadır. Katma Değer Vergisi en basit tanımla mal ve hizmetlerin temininde tedarik eden kişinin tedarikçiye ödediği vergidir.
3065 Sayılı Kanun kapsamında uygulanan bir vergi türü olan Katma Değer Vergisi, beraberinde getirdiği vergi iadesi sistemi ile kayıt dışı ekonominin önlenmesi adına büyük yol alınmasını sağlamıştır. KDV satın alınan ürünlerin cinsine göre belirlenen oranlarda alınır. Bu bağlamda “temel ihtiyaç maddesi” kapsamına giren un ya da ekmek gibi ürünlerde Katma Değer Vergisi %1 iken, diğer ürünlerde -ki bunlara “standart ürünler” denir- bu vergi oranı %18’dir. Tarım uygulamalarından serbest meslek faaliyetlerine, ticaretten sanayi faaliyetlerine Katma Değer Vergisi yapılan birçok farklı hizmetten alınmaktadır. İthalatta da uygulanan KDV, tüm mal ve hizmetlerin tesliminde söz konusudur.
Radyo ve televizyon hizmetleri de Katma Değer Vergisi kapsamına girmektedir. Ayrıca posta, telefon veya teleks gibi hizmetlerde de hizmet teslimini söz konusu olduğunda KDV alınmaktadır. Milli Piyango idaresi tarafından yürütülen faaliyetlerde de devreye giren KDV; at yarışından Spor Toto’ya tüm şans oyunlarında uygulanır. Konser ve gösteri gibi bilet karşılığında düzenlenen faaliyetler de Katma Değer Vergisi’nin söz konusu olduğu hizmetler kapsamına girmektedir. Gümrüklerde yapılan satışlardan müzayede mallarına, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında belirlenen mal ya da hakların kiralanması da bu kapsam dahilindedir. Ham petrol ve gaz gibi enerji ürünlerinin taşınmasında da bir hizmet söz konusu olduğundan KDV bu tür faaliyetlerden de alınmaktadır.
İl özel idarelerinin, belediyelerin ve köylerin kapsadığı birliktelerde faaliyet gösteren dernek, vakıf, üniversite ve tüm mesleki kuruluşların da ticari faaliyetleri Katma Değer Vergisi kapsamındadır. 1980 sonrası yürürlüğe konan Katma Değer Vergisi uygulaması ile birlikte vergilendirmenin bir düzene konması ve kayıt dışı ekonominin önlenmesi amaçlanmış olsa da, toplumun bazı kesimlerinde bu uygulama dair protesto sesleri de yükselmiştir. Tüm bunların ötesinde emeklilerin her 3 aylık dönemde fiş toplayarak “vergi iade zarfı” yazması da, toplumda eleştirilen bir konu olmuştur.