Kazanmanın 4 önemli sırrı nedir?
Hayatınızı yeniden çizmek istiyorsanız, yanlış giden bir şeylerin olduğunu kabul ettiniz demektir. Korkmayın, herkes hata ve yanlış yapabilir. Kimse, kusursuz değil ve başarılı olanlarda kusur işlemeden başarıya koşmamışlardır. Şimdilerde hep hata yapmadıklarını söylemek, insan olmakla doğal karşılanması gereken hataları sadece kendinize hasrederek, atıl kalmanıza yol açmak demektir. O zaman hatalar veya yanlışlar bir sonuç değil, sadece elimizde kazandığımız bir veri. Ne için? Başarı yolculuğunu nasıl şekillendirmemiz gerektiğine dair bir veri…
Evet, kısa bir girişten sonra, hayatınızı yeniden kazanmanın söz konusu olacağı şuandan itibaren giriştiğiniz mücadele de, sizleri tebrik ederim. Artık muhitinizde var olan zulmetleri yıkıp, artık bende hayatımı yaşayacağım demenin vakti geldi… İlk olarak hedef ve gayelerinizi belirleyin derim. Bunun için kendinizi tanıma ve ne istediğinizi bilme konusunda iyi bir etüt yapın. Sonrasında ise, gayelerinize ulaşmak adına hedeflerinizi belirlersiniz. İşte bu taslağı çıkardıktan sonra başarılı olmanın sırrını bilmek gerekiyor…
İşte o 4 sır
- Okumak: Size sır gibi gelmedi değil mi? Aslında sır değil. Herkes okuyor diyebilirsiniz. Ama ne okuduğunun farkında olmadan yapılan bir okuma, nereye gittiğini bilmediğiniz bir hayat kadar anlamlı olur. Bu yüzden kitabı okumadan önce bu kitabı neden okumalıyım ki demelisiniz. Size ne kazandıracağını etüt etmediğiniz bir kitabın kapağı ve çevirdiğiniz sayfaları, saatin akrep ve yelkovanı gibi sadece zamanın geçmesine yarayan bir aktivite olur. Bu yüzden belki de “boş zamanlarımda ne yapıyorsun sorusunun cevabı, abesle iştigal bir cevap oluyor: kitap okuyorum”
- Düşünmek: İşte okuduğunuz her vesikanın size açacağı kapı, düşünmek. Neden? Ne için? Nasıl? Ne kadar? Ne zaman? Bu soruları çoğalta bilirsiniz. Düşünmek, insanın kanaatlerini harekete geçirir. Okuduklarınız üzerinde etüt yaparak düşünmeniz, sizi prangalar gibi tutsak eden kanaat ve inançlarınızın değişerek, daha sağlam hakikatlere bağlanmanızı sağlar. Ancak burada şunu belirtmek gerekir. Her hakikat kişiden kişiye değişir. Kiminin haikatlerinin doğru olduğunu tespit edebilecek bir kıstas sanıyorum ortada yok gibi. Ancak, seni dünyada ve ahrette mutluluğa ulaştıran bir nizamın, yani İSLAM’ın hakikatlerinin sağlamlığı ve tezatsız oluşu, diğer sistemlerin kendi içlerinde tezada düşüp, ahret konusunda ahkam bile kesememeleri, asıl ve tek hakikatin İSLAM olduğunu bize gösteriyor.
- Uygulamak: okuduk, düşüncük ama bunları tatbik etmeden bir anlam meydana gelmez. Karanlık bir odanın aydınlanması için elektriğin ve lambanın olmasını akıl ettin ama bunları odaya uygulamadın. Karanlıklar asla aydınlığa kavuşmaz. Düşüncelerinin sağlamlaştıktan sonra uygulamaya koyman daha farklı ufukları kazanman adına yapman gereken önemli bir hareket olacak. Her uygulama, peşinden inançlarının sağlamlaşmasına, hareketliliğinin artmasına, hayatının anlam kazanmasına, başka başarılara yelken açmana sebep olacak.
- Neticelendirmek: Yukarıda yazdığım 3 nokta bir bütün oluşturan dördüncü sır, neticelendirmek. Evet, uygulamaya koyduğun bir işi, neticelendirmek için takipçisi olman şart. Eğer işi yarım bırakır ve sonlandırmazsan, sürekli başarısız olduğun düşüncesiyle hayatını felç edersin. Halbuki uygulama esnasında ortaya çıkması doğal hata veya yanlışlar bir başarısızlık değil, tam tersine bir veridir. İşi neticelendirmek için dikkatle üzerinde tahlilde bulunmamız gereken veriler.