Kekemelik nedir?
Kekemelik; konuşmanın başlamasında ve sürdürülmesinde yaşanan ritmik bozuklulardır. Bu ritmik konuşma bozuklukları, hece-ses uzatma, kısa kelime tekrarı, ses uzatma, durma-bloklama şeklinde görülebilmektedir. Kekemelik 2 ile 7 yaş arasında gözlemlenebilmektedir. Fark edilmesi ile birlikte çocuğa hiçbir baskı uygulanmadan en kısa zamanda doktora başvurulmalıdır. Kekemeliğin ortaya çıkış sebebi, ağız bölgesindeki fizyolojik bir rahatsızlıktan kaynaklanabileceği gibi psikolojik nedenlerinde rol oynaması mümkündür.
Kekemelik ile birlikte konuşmaktan kaçınma, konuşurken sinirlenme, konuşmaya başlarken ve devamında stressin artması gibi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Baş, boyun, çene, ağız ve göz bölgelerinde motor reaksiyonlar ile tikler görünebilmektedir. Kekemelik iki evre olarak kabul edilir. 1. Evre; ‘Primer evre kekemelik ’ olarak adlandırılır. Primer kekemelik döneminde 2 ile 7 yaş arasında olan çocuk, kekemelik sorunun farkında değildir. Konuşmaktan çekinmemektedir. Uzun süreli kekemelik olarak görülebileceği gibi kısa dönem ataklar ile de baş gösterebilmektedir. Ailenin alacağı eğitim ile telkinlerde bulunması ve çocuğun tedavi edilmesi kekemeliğin önlenmesi açısından etkili bir yol olacaktır. 2. Evre ise ‘Sekonder evre kekemelik’ olarak adlandırılmaktadır. Bu evre de kekemelik 7 yaş ve sonrasında baş göstermektedir. Kekemeliğin, bir sorun olduğunu fark eden çocuk, psikolojik tepkiler verebilmektedir. Kekemeliğin nedenlerine dair birçok tez ortaya atılmaktadır. Fakat tam olarak sebepleri kanıtlanamamıştır. Aile içi sorunlar, kayıp ve hastalık, travmatik olaylar kekemeliği tetikleyebilmektedir. Psikolojik kökenli kekemelikler erken dönemde tedavi edilebilmektedir. Kekemelik genetik yatkınlığın sonucunda da ortaya çıkabilmektedir.
Kekemelik sorunu ile karşılaşan bir ailenin mutlaka danışmanlık alması gerekmektedir. Küçük yaştaki çocuklarda kekemeliğin kendi kendine geçmesini beklenmemeli, disiplinli tutum sergilenmeye çalışarak, konuşmayı düzeltme yolunda baskı uygulanmamalıdır.