Kendi kendimizi neden gıdıklayamıyoruz?
Gıdıklanmak insanı güldüren, neşelendiren bir olaydır ve birçok kişi birbirini bu şekilde eğlendirmektedir. Hemen hemen hepimiz kendimizi neden gıdıklayamadığımızı merak etmişizdir.
İnsanlar kendilerine dokunulduğunda bu etkiye iki şekilde tepki verirler; duygusal ve fiziksel. Vücudumuzun bazı bölgeleri bu etkiye karşı daha hassas olabildiği gibi bazı bölgeleri daha duyarsızdır. Gıdıklanma hissini oluşturmak için deride bulunan dokunma duyusunu algılayıcı sinirleri hafif bir şekilde uyarmak gerekiyor. Uyarma işlemi gerçekleştikten sonra bu his beynimizde iki farklı bölgede değerlendiriliyor. Dokunma duyusunun değerlendirildiği bölge Somatosensori korteks bölgesidir. Gıdıklanmamızı sağlayan hareketin derideki sinirlerde oluşturmuş olduğu sinyaller, beynimizin olumlu duyguları yorumlayan bölümü olan Anterior Singulat korteksini etkinleştirmektedir.
Daha önce yapılan çalışmalar beynimizin bu iki bölümü kendi kendimize dokunduğumuzda diğer dokunmalara göre daha az tepki verdiğini göstermiştir. Ancak derimizde bulunan sinirler, dokunma hareketi sonucunda oluşan sinyallerin harici bir etkiyle mi yoksa bizim tarafımızdan mı oluşturulduğunu algılama yeteneğine sahip değildir. Beyincik, beynimizin hareketle ilgili olan kısmıdır. Beyincik bu algılama yeteneğine sahiptir ve bir sensör görevi görmektedir. Kendi kendimizi gıdıklamaya çalıştığımızda beyincik bu hareketin kaynağını algılar ve beynimize bildirir. Bu sayede beynimizin gıdıklanmaya tepki veren bölgeleri daha az etkin olarak çalışır. Beynimizin kendi hareketlerimize verilecek olan tepkiyi azaltmasının sebebi beklenmedik bir zamanda beklenmedik bir şekilde gelme ihtimali olan dış uyarılara karşı duyarlılığımızın artmasını sağlamaktır.