Kıbrıs Barış Harekatı nedir?
Kod adı; Atilla Harekatı olan, Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’ta başlattığı ve 14 Ağustos’ta Türk Birlikleri’nin başkent Lefkoşa’ya girmesiyle sonuçlanan askerî harekattır.
Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs harekatını Zürih ve Londra Antlaşması’nın IV. maddesine dayanarak gerçekleştirildiğini savunmuştur. Türkler ile Rumlar arasında ilk ciddi olaylar, 1920 yılında başlamıştır. Bu olaylar sadece siyasi kavgalar olmakta birlikte silahlı çatışmalar halinde bir seyir izlemiştir. Olaylar uzun süre devam etti. İngiltere bölgeden çıkarken 19 Şubat 1959 tarihli Londra Antlaşması ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulması sağlandı.
5 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere dışişleri bakanları I. Cenevre Konferansı için çalışmalara başladı. 30 Temmuz’da sona eren bu konferansta Türk tarafının istekleri doğrultusunda: ‘Ada’da bir güvenlik bölgesinin kurulması, Rum ve Yunan işgalindeki Türk bölgelerin hemen boşaltılması, esir durumdaki asker ve sivillerine mübadele edilmeleri ya da serbest bırakılmaları, barışın sağlanması ile birlikte anayasaya uygun bir hükümetin yeniden kurulmasının sağlanması, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türk Toplumu ile Kıbrıs Rum Toplumu olmak üzere iki otonom idarenin mevcudiyeti kabul edildi.
Başbakan Bülent Ecevit, diplomatik görüşmeler yapmak üzere Londra’ya gitti. Acil olarak toplanan TBMM, Hükümete genel savaş açma yetkisi verdi. Toplam 14 ilde sıkıyönetim ilan edildi. Trakya’da bulunan 1. Ordu, Ege ve Akdeniz’de bulunan birlikler hemen alarma geçirildi. Kıbrıs’a harekat için karargahı Adana’da bulunan 6. Kolordu Türkiye’nin adaya en yakın noktası olan Mersin iline kaydırıldı.
20 Temmuz 1974 günü sabahı, Türk uçaklarının bombardımanından sonra, saat 06.15 den itibaren, hava indirme ve uçar birlik harekatı ile Hava İndirme ve Komando Tugayları Gönyeli ve Kırnı bölgelerine indirildi. Gönyeli ovasına paraşütle atlayan Hava İndirme Tugayı, bir taburu ile Kıbrıs Türk Alayı’nın batı tarafını korurken, geri kalanı ise Dikomo (Dikmen) bölgesini ve Rum Bozdağı’nı ele geçirmek üzere taarruza başlamıştı. Kırnı bölgesine inen Komando Tugayı dik dağ yamacını tırmanarak St.Hilarion ve Beyaz Ev bölgesine ulaşmış, bir taburu ile St. Hilarion – Doğru Yol istikametinde, diğer taburu ile Beyaz Ev- Zeytinlik- Girne istikametinde hareket ederek kıyı başı ile birleşmeye hazırlanıyordu.
20 Temmuz günü Rumlar büyük bir baskına uğradılar.. Rumlar, Türk Ordusu’nun 1964 ve 1967 yıllarında olduğu gibi adaya müdahaleye edemeyeceği düşüncesindeydiler. Rumlar toparlanarak akşam saatlerinden itibaren birliklerimize karşı harekata başladılar. Rumların St.Hilarion, Bozdağ, Dikmen Tepe, Ortaköy ve Gönyeli ile Göçeri bölgelerinde yaptığı saldırılar Mehmetçikler tarafından her püskürtülmüştü. Türk birlikleri 21 Temmuz’dan itibaren, Rum kuvvetlerine karşı üstünlük sağlayarak harekata devam ettiler. Harekat doğu ve batı yönünde gelişerek Rum hedefleri tek tek ele geçirildi. Girne-Lefkoşa yolu Türk birliklerinin kontrolüne girdi. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu ateş kararını 22 Temmuz 1974 tarihinde saat 17.00’de kabul ettiğini ilan etmiştir. 25 Temmuz’da Cenevre’de görüşmelere yeniden başlandı. “Cenevre Deklarasyon”u ile taraflar; Kıbrıs’ta ayrı iki otonom yönetimi kabul etmişler, Otonom Türk ve Rum toplumlarının federal bir devlet çatısı altında bir ortak yönetim kurmalarını beyan etmişlerdir. Ateşkes ile Türk birliklerinin ilerleyişlerini durdurmaları üzerine adanın her köşesindeki binlerce Türk, Rumlar tarafından kuşatılmış, Rumlar Türk köylerindeki savunmasız çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere yüzlerce kişi topluca ve vahşice öldürmüştü.
Cenevre’de devam eden görüşmeler sırasında anlaşmanın mümkün olmadığı görülünce “Ayşe Tatile Çıksın” (Ayşe, Turan Güneş’in kızı Ayşe Güneş’in adıdır.) parolasını Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Başbakan Bülent Ecevit’e bildirdi.
13 Ağustos’ta Türk birlikleri ilerlemeye başladı. Türk birlikleri 14 Ağustos’ta başkent Lefkoşa’ya, 15 Ağustos’ta ise Lefke ve Magosa’ya girdi. Harekât sonucunda bir taraftan Magosa’ya diğer taraftan Lefke’ye varılarak Türk kesiminin sınırları çizildi.
Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs Türklerinin can güvenlikleri sağlanmış, Rumların Enosis hayali Akdeniz’in karanlık sularına gömülmüştür. Kıbrıs Barış Harekatı sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 415 Kara, 65 Deniz, 5 Hava, 13 Jandarma olmak üzere toplam, 498 şehit ve 1.200 yaralı vermiştir. Kıbrıs Türk tarafı ise, 70 mücahit ölü, 270 sivil ölü, 1,000 yaralı. Kıbrıs Türkleri genel olarak 1672 şehit ve binlerce yaralı vermiştir. Rumlar ve Yunanlılar ise 4 bin ölü, 12.000 yaralı vermiştir.[