Kıskançlık psikolojik bir hastalık mı?
Her şeyin dozunda olması, normal karşılanabilir. Öfke, korkaklık, hırs ve diğer duygular. Ama bunların aşırı olması durumunda ortada bir hastalığın olması söz konusu. Kaldı ki bu durum kıskançlık için de bu şekilde. Psikologlar, aşırı kıskanç kişilerin hastalıklı olduğunu ve ruhsal tedavi almadıkları takdirde hayatlarını zindana çevirdikleri gibi, kıskandıkları kişilerinde hayatlarını olumsuz etkileyebileceklerini söylüyorlar.
Peki aşırı kıskanç kişiler nasıl anlaşılır? Her defasında sevdiğiniz kişi sizi ortada olmayan nedenlerden dolayı uyarıyor ve haddinden fazla kontrol edip, sık boğaz ediyorsa, ortada bir problem var. Bu tip bir kıskançlığın sebebi, kişinin daha önceki hayatında yaşamış olduğu badireler olabilir. Kişi daha önceki deneyimlerinde olumsuz sonuçlar aldıysa ve bu karşı tarafa fazla güvenmenin verdiği bir sonuçsa, ileri ki hayatında kişide bazı saplantılar oluşuyor. Kişi hiç kimseye güvenmediği gibi, kendisini yetersiz gördüğünden de, karşı tarafı kaybetmemek için aşırı kıskançlık tavırlarına giriyor. Sevdiklerinin gözün eksik olduğunu hissetme ve bu durumun kişide, sevdiklerini kaçıracağı, veya sevgiden mahrum kalacağı argümanlarını ürettiğinden kıskançlık mekanizması olduğundan fazla çalışıyor. Ruhsal bir bozukluk olarak nitelendirilen bu durum. Tedavi edilmezse, hayati tehlikelere kadar varacak sonuçlara gidebilir.
Kişi sevdiğinin telefonlarını, mesajlarını, sosyal medyadaki sayfalarını sürekli takip ediyor, onu her zaman arıyor ve yaptıklarını soruyorsa, kıskançlık hat safhada işliyor demektir. Aslında bu durum ziyadeleşmeye başlayınca, iş sevgiden daha farklı bir boyuta varıyor. Yani kişi, asla karşıdakine güvenmiyor. Ortada güven diye bir değer olmuyor. Bu da kişiler arasında ki ilişkinin normal olarak zayıflamasına sebep oluyor. Zayıflayan bağlar, aşırı kıskanç kişinin daha da kontrolünü arttırmasına sebep oluyor. Paranoyak bir düzene bu şekilde girilmiş oluyor.
Bu tip kişilerin acilen ruhsal tedavi alması gerekir. Hassas bir konu olan ruhsal bozukluk, tedavi edilmezse sonucu hayati tehlikelere gidecek durumlar arz edebilir.